Seda Erciyes ile yabani güzellikler vol.3: Sinekkapan

Yazı: İlayda Güler

İlham kaynağı olan R&B tınılarını başka türlerin arazilerine girip çıkarak karakterize ettiği müzikler üretmekle kalmayıp anlattığı hikâyeleri, yarattığı özenli görsel estetikle de destekleyen Seda Erciyes, yoldaki ilk albümüne doğru geri sayıma devam ediyor. 

“Sallarız, kimse olamaz mani” mesajı verdiği “YABANİ”nin ardından geceyi bitirmek istemeyenlerin, eve yalnız dönmeyi reddedenlerin şarkısı “Sürme” ve onun TERSKELEPÇE dokunuşlarıyla şekillenmiş, tempo düşüren yeni versiyonu “MAHVET BENİ”yi fırlatmıştı. Tuğçe Şenoğul’un geçtiğimiz hafta yayımlanan Atlas / Yerdeniz EP’sindeki “Cennet” parçasında bir siren kılığına girerek whistle note şovu yapan müzisyen için sıradaki durak: “Bundan Sonra Aşk Yok”.

“YABANİ”, Seda Erciyes’in müziğinde bir sayfayı çevirdiğini işaret ediyordu. Kendi deyimiyle “dışlanmış, terk edilmiş, sevilmesi zor” güzelliklere, onların taşıdığı hislere tercüman olan yeni koleksiyonunu birlikte vücuda getirdiği prodüktör Arsan Salaryfar’ın izini açıkça gösteren bir şarkı “Bundan Sonra Aşk Yok” da. Oyuncaklı elektronik ritimler ve lezzetli akorlarla örülmüş bir sonik zemin üzerinde ayaklarını yere sımsıkı basarak, bir partner tarafından kendisine yapılan haksızlıkları bir bir ortaya döküyor Seda Erciyes; öyle bıkmış, yorulmuş ki umut etmekten vazgeçip kırılganlığını zırhının ardına gizlemiş. “Bundan sonra daha fazla aşk dilenmem senden. Görmezden gelmek kolaydı yolunda giderken.” diyor.

Parçanın bölümleri ilerledikçe, hem dönüşen müzikal akışın hem de sözlerin anlattığı hikâyenin nereye varacağına dair merak da artıyor; bu anlamda epey sürükleyici bir kayıt olduğu söylenebilir. Kurban rolü oynayan bir duygusal istismarcı karşısında paralanarak geçirilmiş bir zamanın tamamlanıp vakur, kendinden emin bir yorum ve tatlı vokal armonileri eşliğinde “Burda yerim yoksa başlarım en baştan, hiç çekinmem.” sözlerinin sarf edebilmesi dinleyeni de rahatlatıyor. 

Öykünün merkeze aldığı predasyon ilişkisi, kapak görselinde bir sinekkapan metaforuyla canlanıyor; ne iyi bir buluş. Yaban, Seda Erciyes’in dudaklarında var oluyor; avla avcı yer değiştiriyor. Fotoğraf, İstanbullu yaratıcı stüdyo WHAT IZ THE WIFI’ın elinden.