42. İstanbul Film Festivali: Radarımızdaki 10 yabancı film

Yazı: Ulaş Dağ

Kolektif şekilde deneyimlenen festival ruhu, film arası mekik dokunan sinema salonları, fiziksel gösterimler sonrası sinema sohbetleri geri dönüyor. 7 Nisan’da başlayacak 42. İstanbul Film Festivali’nin gösterimleri Beyoğlu’nda Atlas 1948 ve Fransız Kültür Merkezi, Şişli’de CineWAM Premium+ City’s Nişantaşı (Salon 3 ve Salon 7) ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması ile Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi’nde yapılacak.

14 bölümde, 84 ülkeden, 160 yönetmenin filmlerinin gösterileceği festivalin dopdolu programından bir seçki hazırlamak pek kolay bir uğraş değil elbet. Keşiflik yapımlar gözden kaçmasın diyor; her bölümün altını üstüne getirip ilk başta radarımıza girenler arasından 10 yabancı filmlik listeyi baş başa bırakıyoruz. 

Biletler ve filmler hakkındaki tüm detaylara erişmek için İstanbul Film Festivali’nin web sitesini ziyaret edebileceğinizi, son bir not olarak ekleyelim.

34. Madde / Regra 34

Yönetmen: Julia Murat
Bölüm: Dünya Festivallerinden

Taciz davalarında kadınları tutkuyla savunan genç bir hukuk öğrencisi olan Simone, cinsel ilgileri nedeniyle karanlık bir şiddet – erotizm dünyasına adım atar ve gerçeklik ile fantezi birbirine karışırsa… Her şeyin pornografik bir karşılığı olduğunu iddia eden internet meme’i “34. Madde”den ilhamla, “Beden politiktir, arzu ise direniştir” diyor Locarno’dan Altın Leopar ödüllü Brezilya filmi. Toksik erkekliğin yaygınlığı, zevk ve arzunun politikası, eşitlikçi ve daha iyi bir toplum özlemi gibi meseleler; 34. Madde’nin konu başlıkları arasında yer ediniyor.

Güvenli Bir Yer / Sigurno mjesto

Yönetmen: Juraj Lerotic
Bölüm: Genç Ustalar

Bir intihar girişiminin ardından sarsılan iki erkek kardeş ve bir annenin 24 saatini takip eden Güvenli Bir Yer, Hırvat yönetmen Juraj Lerotić’in ilk uzun metrajı. Kardeşlerden Damir’in intihar teşebbüsünden sonra, diğer kardeş Bruno ve annesi onu “güvenli yer”e ulaştırmaya çalışırken hem Damir’in hem de diğer insanların duvarlarına çarpıyorlar. Yönetmenin hayatından otobiyografik unsurlar taşıyan ve dünya prömiyerini yine Locarno Film Festivali’nde yapan yapım; duygusal anlamda sarsıcı öyküsünü, dikkate değer biçimsel dokunuşlarla bir üst mertebeye çıkarıyor. Güvenli Bir Yer, 2022’nin En İyi 75 Filmi listemizde yer ediniyordu.

Harka

Yönetmen: Lotfy Nathan
Bölüm: Genç Ustalar

Görsel dünyası Sergio Leone’nin spagetti westernlerine öykünen ve başrol oyuncusu Adam Bessa’ya Cannes’da ödül getiren Harka’da; ölümüyle Tunus’ta Yasemin Devrimi’ni -ve Arap Baharı’nı- tetikleyen Mohamed Bouazizi’nin yaşam öyküsünden esinlenmiş yönetmen Lotfy Nathan. Kaçak benzin satarak geçimini sağlayan, babasının ölümünün ardından iki kız kardeşinin bakımını üstlenmek durumunda kalan ve bunlar yetmezmiş gibi evden atılmakla tehdit edilen Ali’nin, onurlu mücadelesiyle nasıl da bir kuşağın sesi olduğunu izleyeceğiz.

Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri / All The Beauty And The Bloodshed

Yönetmen: Laura Poitras
Bölüm: Galalar

Oscar ödüllü Citizenfour’un yönetmeni Laura Poitras’ın 79. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan’a uzanan ve yine Oscar’a aday gösterilen son çalışması; slayt gösterileri, röportajlar, arşiv görüntülerini harmanlayarak 20. yüzyılın en tanınmış, en tartışmalı fotoğrafçılarından Nan Goldin’in ruhunun derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Sanatçının şahsi tarihçesi dışında ABD’deki opioid krizine, New York’taki sanat ve aktivizm yaşamına ışık tutan belgesel; iktidar baskısının getirdiği zorluğu gözler önüne serer nitelikte. Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri, 2022’nin En İyi 75 Filmi listemizin 13. sırasındaydı.

Joyland

Yönetmen: Saim Sadiq
Bölüm: Nerdesin Aşkım?

Prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan ilk Pakistan filmi, Kuir Palmiye ve Belirli Bir Bakış Jüri Ödülü sahibi, aynı zamanda yönetmen Saim Sadiq’in ilk uzun metraj çalışması. Otoriter babalarının sözünden çıkmayan bir ailenin en küçük oğlu Haydar var merkezde. Bir erotik kabarede iş bulması, üstüne üstlük arkasında dans ettiği trans kadın şarkıcıya âşık olmasıyla; ailesinin geleceğe dair planları, çevreye ve kendilerine karşı duruşları, beklenti ve zorunlulukları yeni bir forma bürünüyor. Joyland, okyanusun öteki ucunda, Bağımsız Ruh Ödülleri’nde de büyük ilgi görmüştü.

Kızıl Gökyüzü / Roter Himmel

Yönetmen: Christian Petzold
Bölüm: Galalar

Berlinale’de Büyük Jüri Ödülü’ne layık görülen yeni Christian Petzold filmi, şimdiden festival programının en konuşulan, en merak edilen yapımlarından elbette. Alman Mitolojisi ve Antik Roma literatüründe yer edinen bir mitten ilhamla çektiği Undine’nin ardından, doğal elementleri konu alan üçlemesini Kızıl Gökyüzü’yle devam ettiriyor auteur isim. İkisi eski, ikisi yeni dört arkadaşın Baltık Denizi kıyısındaki küçük bir tatil evinde bir araya gelmesi ve duygularının, etraflarındaki kurak ormanlar gibi alev almaya başlamasıyla anlatı ilerliyor.

Kopenhag Diye Bir Yer Yok / København findes ikke

Yönetmen: Martin Skovbjerg
Bölüm: Uluslararası Yarışma

Yazarlıktaki maharetleriyle haklı bir ün elde eden, ikinci yönetmenlik çalışması Masumlar / De Uskyldige’yi de geçtiğimiz seneki İstanbul Film Festivali’nde izlediğimiz Eskil Vogt; uzun soluklu yaratıcı ortağı Joachim Trier haricinde bir isim için kalem oynatıyor bu kez. Yönetmen koltuğundaki Martin Skovbjerg, “aşkın özgürleştirici potansiyeli ve yıkıcı gücü hakkında şiirsel, canlı, çağdaş bir hikâye” sözleriyle tanımlıyor Rotterdam Film Festivali çıkışlı filmi. Öykü; genç bir kadının kaybolması sonrası, şüpheli durumdaki erkek arkadaşının bir teklifi kabul etmesi ve bir eve kapatılıp sevgilisinin babası tarafından sorgulanması üzerinden ilerliyor.

Küçük Evren / Sur l’Adamant

Yönetmen: Nicolas Philibert
Bölüm: Belgesel Kuşağı

Venedik’in ardından geçtiğimiz Berlin Film Festivali de büyük ödülünü bir belgesel filme layık görerek ezberleri bozmuş, Altın Ayı’yı yaşayan en yetenekli belgesel sinemacılarından Nicolas Philibert’e takdim etmişti. “Bir şeyleri keşfetmek için sinemayı araç olarak gördüğünü” söyleyen yönetmenin son filmi; Paris’in kalbindeki Seine Nehri üzerinde yer alan, yüzen bir yapı olan L’Adamant Bakımevi’nden alıyor adını. Burada ruhsal bozukluklardan muzdarip yetişkinler ağırlanırken; onların kendilerine zamanda ve mekânda bir yer bulmalarına, iyileşmelerine ya da morallerini yükseltmelerine yardımcı olunuyor.

Saint Omer

Yönetmen: Alice Diop
Bölüm: Dünya Festivallerinden

15 aylık kızını bir plajda yükselen gelgite bırakarak öldürmekle suçlanan bir Siyah kadın ve bu duruşmayı yakından takip eden genç bir roman yazarı… Gerçek bir olaydan uyarlanan ve 79. Venedik Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü kazanan Saint Omer’den, 9. sırada yer aldığı 2022’nin En İyi 75 Filmi listemizde şöyle bahsetmiştik: “Filmin hiç acele etmemesi, sabretmeyi zorunlu kılması, yavaş temposuyla baskıyı her an üzerimizde tutması ve travmatik olayın tanıklarının duruşma sırasındaki mimik ve jestlerine dair detaylı gözlemlerin maharetle işlenişi; hikâye anlatımındaki gerçekçi dilin temelini oluşturuyor.”

Sonsuz Sır / The Eternal Daughter

Yönetmen: Joanna Hogg
Bölüm: Mayınlı Bölge

The Souvenir ve The Souvenir Part II’nun yönetmeni Joanna Hogg’un izleyiciyi karanlık bir otele kapattığı bu tekinsiz gerilimde, başroldeki Tilda Swinton anılar ve gizlenen gerçeklerle yüzleşen bir yönetmen ile onun annesi suretlerinde. “…Jogg âdeta bizi sinemasal bir büyüyle psikanaliz seanslarının bir parçası hâline getiriyor ve hayatına damga vuran ilişkisinin, annesiyle bir türlü kurmayı beceremediği bağların, tüm bu olup bitenlerin sinemacılığına olan etkileri üzerine hesaplaşmalarını gözümüzün önünde, eşine az rastlanır bir etkiyle yaşıyor.” demişti, filmi 79. Venedik Film Festivali’nde gören Melikşah Altuntaş.