Arşivden: Theremin - Dokunmak yok!

ÖZELLİKLE THEREMIN VE LEON THEREMIN’İN ÇALIŞMALARI ELEKTRONİK MÜZİK MEDYASININ EN BÜYÜK, EN DOLU VE EN ÖNEMLİ YAPITAŞLARINDANDIR. BAŞLADIĞI YERDİR.” ROBERT MOOG

Yazı: Alex Mazonowicz 
Çeviri: Leyla Aksu  
İllüstrasyon: Baysan Yüksel
Bu yazı, Nisan 2012 tarihli Bant Mag. No:6‘da yayımlanmıştır.

Hayatına gazların yoğunluğunu ölçme yöntemi olarak başladı, fakat sarhoşların ve uzaylıların müziğine dönüştü. Tüm zamanların en yanlış atfedilmiş enstrümanı olmasına rağmen Vladimir Lenin’i bile derslerini almaya yöneltecek kadar etkiledi. Çalması kolay, fakat ustalaşması imkânsız theremin hâlâ en tuhaf müzik âletlerindendir. Yalnızca en tuhaf değil, aynı zamanda da en eski elektronik enstrüman olarak, Bolşevik liderini theremini SSCB turuna çıkartacak kadar etkilemiş, 1928 yılında da patenti alınmıştır. Fakat, bu enstrümanın doğuşu aslında daha önceye dayanır.

Lev Sergeyevich Termen olarak doğan Leon Theremin, küçük yaştan beri bilime meraklıydı ve ilerleyen yıllarda atom fiziğine ve manyetik alanlarla, foto-elektronların insanları ve günlük eşyaları nasıl çevrelediğiyle ilgilenmeye başladı. 1. Dünya Savaşı’nın ardından radyo mühendisliği deneyimlerinin üstüne ve Rus ordusuna yazılmadan önce gerçekleştirdiği deneylere dayanarak, St. Petersburg’un Ioeffe Derneği’nde çalıştı. Çeşitli projelerinin arasında, Batı’da da bilindiği üzere, Theremin daha sonra hareket detektörü olmak üzere geliştirdiği gaz yoğunluğunu ölçecek aygıt üzerinde çalışmaya başladı. Bu çalışmalarla uğraşırken bilim adamımız bu aygıtın amfiye ve yüksek spikerlere takıldığı zaman, bir müzik notası yaratabileceğini ve tonunun metal sırığına yaklaşıp uzaklaşarak değiştirilebileceğini fark etti. Tonu ve ses yüksekliğini kontrol edecek, fakat dokunulmayacak birer anten eklenmesiyle de yeni bir müzik aleti doğmuş oldu.

Enstrümanla iyice ilgilenmeye başlayan Theremin, birkaç değişiklik yaparak sesi insan kulağına daha yatkın hâle getirmek ve daha da önemlisi sabitleştirmek üzerine çalıştı; 1919’dan sonra da hem bir müzisyen olarak enstrümanı çalmaya, (Leon zaten amatör bir çellocuydu ve belki de thereminin klasik enstrümanlardaki odunumsu ses kalitesini anımsatmasının sebebi buydu) hem de bir bilim adamı olarak daha da geliştirmeye yöneldi. Verilen bir seri konserin ardından “aetherphone” olarak adlandırılan bu enstrüman, 1922 yılında, tam 90 yıl önce bu ay, Lenin’in dikkatini çekti. Lenin, Theremin’i enstrümanıyla beraber Rusya turuna çıkartıp hem Sovyet bilim insanlarının yeteneklerini göstermek, hem de yeni kurulan SSCB’nin elektrik gücüyle böbürlenmek için modelden 400 tane de sipariş etti. Avrupa turnesinin kısa bir süre ardından da, Theremin’in Amerika turneleri başladı.

Enstrümanla iyice ilgilenmeye başlayan Theremin, birkaç değişiklik yaparak sesi insan kulağına daha yatkın hâle getirmek ve daha da önemlisi sabitleştirmek üzerine çalıştı; 1919’dan sonra da hem bir müzisyen olarak enstrümanı çalmaya, (Leon zaten amatör bir çellocuydu ve belki de thereminin klasik enstrümanlardaki odunumsu ses kalitesini anımsatmasının sebebi buydu) hem de bir bilim adamı olarak daha da geliştirmeye yöneldi. Verilen bir seri konserin ardından “aetherphone” olarak adlandırılan bu enstrüman, 1922 yılında, tam 90 yıl önce bu ay, Lenin’in dikkatini çekti. Lenin, Theremin’i enstrümanıyla beraber Rusya turuna çıkartıp hem Sovyet bilim insanlarının yeteneklerini göstermek, hem de yeni kurulan SSCB’nin elektrik gücüyle böbürlenmek için modelden 400 tane de sipariş etti. Avrupa turnesinin kısa bir süre ardından da, Theremin’in Amerika turneleri başladı.

Yayıncılık ve elektronik şirketi RCA, ülkenin enstrümana olan ilgisinden faydalanmak için 1929 yılında thereminin yapım haklarını satın almış, fakat üretilen enstrümanlar Amerika’yı Büyük Buhran’a sokacak olan “Kara Perşembe” borsa krizinden yalnızca 10 gün önce pazara çıkartılmıştı. Hâliyle, fiyatı zamanında 232 dolara, günümüz değerlerinde de 3 bin dolara denk gelen bu pahalı müzik âletinin tutulma şansı olmamıştı.

Fakat buna rağmen, theremin ölmedi. Aralarında Clara Rockmore’nin de bulunduğu müzisyenler, enstrümanı klasik müzik çevrelerinde popülerleştirmeye devam etti ve âletin semavî sesi de klasik, avangart ve özellikle film endüstrisinde çalışan besteciler arasında ilgi görmeye başladı. Theremin, hem Oscar’a aday gösterilen 1945 yapımı alkolik drama The Lost Weekend‘in müziklerinde bolca kullanıldı, hem de 1951 yapımı bilim kurgu polisiyesi The Day The Earth Stood Still‘de modern bir orkestrayı arkasına aldı. Enstrümanı uzay gemisi sesiyle özdeşleştiren ve toplumun bilincinde de uyanık tutan da işte bu teşhir oldu. Fakat daha da önemlisi, bu, genç elektronik dehası Robert Moog’un dikkatini çekti. Moog, bu enstrümanları inşa ederek becerilerini geliştirip yeni elektronik âletler yaratmaya yöneldi. 19 yaşındayken de theremin üreten ilk şirketini kurarak modern synthesizerlar dâhil olmak üzere, bir seri yaratıcı yeniliklere yol açacak çalışmalara başladı. Moog Music hâlâ günümüzde de saygı gören Etherware  thereminlerini üretiyor.

Ancak elektronik müzik akımında büyük bir dönüm noktası olmasına rağmen, thereminler hiçbir zaman bir enstrüman olarak modüler synthler, elektronik bateri veya sampler’lar gibi tutulmadı. Hattâ theremin kullanımının en önemli iki örneği olarak gösterilen Beach Boys’un “Good Vibrations”ı ve Star Treck’in tema müziğinde, aslında theremin sesi yok bile. İlkinde aynı ses üreten osilatöru bulunan, fakat bant kumandasıyla çalışan oto-theremin, ikincisinde de Ondes Martenot kullanılmıştı. İnsanları uzak tutan da, ya enstrümanı iyi kullanabilmenin zorluğudur ya da klasik theremin sesinin düzgün bir synthesizerla kolaylıkla taklit edilebilmesi.

Youtube’de bulunan yüzlerce heveslinin yanısıra, theremini hayatta tutanların arasındaki en iyi çalgıcı, Leon Theremin’in torununun kuzeni olan Lydia Kavina’dır. Meşhur kayıtları ve kompozisyonlarının dışında, Kavina’nın Ed Wood, The Machinistve the Little Mermaid gibi filmlerin müziklerinde çalmışlığı da vardır.

Belki theremin çoğu kişi için özel bir zevk olarak ya da sadece gerçek müzisyenlerle meraklılarının ciddî bir saplantısı olarak kalacak. Fakat belki de theremin en iyi günlerini hâlâ görmek üzeredir. 90. yılı kutlu olsun.