Can Kazaz, yeni albümüyle toprak kelimesiyle kurduğunuz kişisel bağlantıyı düşündürecek sakin bir oda açıyor zihninizde. Ben Frost – Richard Mosse ikilisiyle rotamız Brezilya Amazon ormanları. Kate NV, tuhaf synth oyunlarına tam gaz devam ediyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: Can Kazaz – ve Toprak
(Universal Music Türkiye)

ve Toprak, Can Kazaz’ın 2014’te yayımladığı ikinci albümü Yollar ve Su’nun devamı niteliğinde. Kök salmak ya da salamamak, kaçmak ya da kalmak, bazen bir solucan gibi yaşamak, bahar gelince yerin yüzüne çıkıp gün ışığıyla yıkanmak… Bunlar ve dahasına dair sesler, sözler bulabileceğiniz sekiz şarkılık koleksiyon, toprak kelimesiyle kurduğunuz kişisel bağlantıyı düşündürecek sakin bir oda açıyor zihninizde. Belki memleketle verilen kavga demek toprak sizin için, belki bilgeliğine, doğurganlığına hayranlık duymaktasınız, belki de hepsi ya da hiçbiri. Can Kazaz, hisli vokaller ve tıpkı toprak gibi koyu, karanlık tonlarda, yer yer gizemli ama bir biçimde hep sarıp sarmalayan düzenlemelerle ruhundaki inceliği ortaya koyuyor bir kez daha. Doğru yöne kanalize edilmiş bir öfkeyle hayat bulan üretimlerin, insanın kendisine ve çevresine nasıl iyi gelebileceğinin bir kanıtı ve Toprak. Biriyle iki başına ya da toplumca; bir arada, sevgiyle yaşamanın formülünü veren “Savur Göğsüme Tohum”a kulak verme zamanı: “Aklıma ekil, gönlüme yeşer.” Artı Stüdyo imzalı kapak da bir harika.

ALBÜM: Sophie Jamieson – Choosing
(Bella Union)

Müzik yolculuğuna 2013’te başlayan Londralı müzisyen Sophie Jamieson’ın ilk uzunçaları. Choosing, müzisyenin önceki işleri gibi oldukça kişisel bir yerden ele alınan şarkılardan oluşuyor. Jamieson’ın geçmişindeki alkolle ilişkisinin dikkatlice işlendiği albüm, kendi kendinin çöküşünü izleyen bir kadının hikâyesini anlatıyor. Özellikle “Sink” ve “Violence” gibilerinde kendi hayatından anlarla yaşadığı zorlukları betimleyen müzisyen, yaşadığı bütün acıları bu kayda sıkıştırmış âdeta. 

ALBÜM: A Tribute to Ryuichi Sakamoto – To the Moon and Back
(Milan Records)

Japon besteci, piyanist ve prodüktör Ryuichi Sakamoto ve 45 yıla yaklaşan kariyerine saygı duruşunda bulunan bir albüm. Müzisyenin 70. yaşı sebebiyle hazırlanan derlemede Thundercat, Fennesz, Alva Noto, The Cinematic Orchestra, Hildur Guðnadóttir, David Sylvian ve Cornelius gibi isimlerin düzenleme ve yorumları bir arada.

TEKLİ: Stöner – It Ain’t Free
(Heavy Psych Sounds)

Kyuss üyeleri Brant Björk ve Nick Oliveri’ye davulcu Ryan Güt’ün eklenmesiyle kurulan Stöner, önümüzdeki şubat ayında Boogie to Baja adlı bir EP yayımlayacak. Paylaşılan yeni tekli bir hardcore punk güzelliği. Brant Björk şarkı için “bu bizim köklerimiz” demiş.

ALBÜM: Telecraze – Sherpas won’t go to mars
(Bağımsız)

2011’de Tahran’da Hamid Sami’nin projesi olarak start alan Telecraze, yapıbozumcu elektronik şarkılar yapıyor. Bir süredir İstanbul’da üretmeye devam eden ve bu süreçte üç kişilik bir forma bürünen grup, 30 Kasım’da sekiz şarkılık ilk albümünü yayımladı. Üzerinize kara bulutlar gibi çöken kapanış şarkısı “Psycho’s gamble”, zamanı büken bir kovalamacayı andıran “Dogs in Jacket” ve dokusal yaklaşımıyla ayrışan “Rooh”, albümün sonik haritasının farklı uçlarını işaretliyor.

TEKLİ: Bugeye – Signs & Exits 
(Cro Cro Land Records)

Alternatif rock ekibi Bugeye’ın yeni teklisi, özellikle okullarda ve online ortamlarda karşılaşılan zorbalıkla ilgili.  Bir isyan şarkısı olan “Signs & Exits”le ilgili grubun solisti ve söz yazarı Angela Martin şu yorumu yapmış:: “Masumiyetin, kuralların her gün değiştiği ve bir zamanlar bildiğiniz sıcaklık, nezaket ve korumanın elinizden alındığı bir savaş alanı olan okul dünyasına geçişini konu alıyor.” Çarpıcı gitarlar ve bolca hookla dolu şarkının sonuna yaklaşırken siz de kendinizi “evde kalmak istiyorum” sözlerine bağırarak eşlik ederken bulabilirsiniz. 

TEKLİ: Young Fathers – Tell Somebody
(Ninja Tune)

Young Fathers için köklere dönüş zamanı. Beş yıllık arayı takip edecek Heavy Heavy adlı dördüncü albümü için 3 Şubat’a randevu veren Alloysious Massaquoi, Kayus Bankole, G. Hastings üçlüsü, bodrum kat stüdyolarında her şeyi kendi imkânlarıyla kaydetmiş. Ağır ağır harlanan “Tell Somebody”, gizemli dokuları ve sürekli zirveye yaklaşma hâliyle bir Young Fathers parçasından beklediğimiz şeyi; yoğun hisler kanalize etmeyi başarıyor.

ALBÜM: Hiss – Mars
(Warner Music Türkiye)

Azerbaycan müzik sahnesinin yeni nesil seslerinden Hiss, geride kalan üç yıldan bu yana sıra sıra dizdiği teklilerle müzikal yolculuğuna devam etmekte. Yedi şarkıdan oluşan ilk albümü Mars’ın ardından Hiss’i daha yakından tanımak için çocukluğundan şarkı yazma deneyiminin ondaki karşılığına, müziğine yansıtmak istediği duruştan, geleceğe dair heyecanlarına uzanan bir sohbete koyulduk. Buradan okunabilir.

ALBÜM: Black Ox Orkestar – Everything Returns 
(Constellation)

Kanadalı kolektifin 2006’dan bu yana yayımladığı ilk uzunçalar. Her zamanki gibi çok sesli, birçok farklı kültür ve gelenekten yansımalar barındırıyor. Meselesi günümüz, yozlaşmış dünya ve faşizm. Dramatik melodileri, bir yıkımı çağrıştıran prodüksiyonu ve derin düşüncelere sevk eden atmosferinin arasından umut sızıntıları yükseliyor albüm boyunca. Makamlar ve tavırlar arası, tazeleyen bir etkiye sahip 45 dakikalık bir seans. 

TEKLİ: GLOSSER – The Artist
(Bağımsız)

Washington çıkışlı dream pop ikilisi GLOSSER’ın yeni teklisi, Riley Fanning’in kırılgan vokalleriyle hızlıca etkisi altına alıyor. 2023 başlarında yayımlanacak ilk albüm öncesi üçüncü durağımız olan “The Artist”, iç ısıtan synth tonlarına sırtını yaslıyor. Perdenin yavaş yavaş kapandığı final sekansına kalpler bırakıyoruz.

TEKLİ: Anna B Savage – inIFLUX
(City Slang)

Şubatta buluşacağımız yeni albümü inIFLUX’ı, Mercury ödüllü prodüktör, acid folk grubu Tunng üyesi ve Laura Marling’li LUMP duosunun yarısı olan Mike Lindsay ile birlikte keydeden Anna B Savage düşüncelerini, “Bu albümün bir iyileşme süreci ve terapi yolculuğu olduğunu hissediyorum.” sözleriyle açıklıyor. Öyle ki yeni şarkının da ilk yarısı yakın, kırılgan ve sakin bir başlangıç yapıyor; giderek keskinleşen ikinci yarıda ise özgüven artıyor, ses yükseliyor.

ALBÜM: Ben Frost – Broken Spectre 
(Vinyl Factory Productions Ltd)

Fortitude ve Raised By Wolves dizileri için bestelediği müziklerin ardından, Avustralyalı müzisyen ve prodüktör Ben Frost uzun yıllardır üzerine çalıştığı bir albümle aramızda. Brezilya’daki Amazon ormanlarında 2018’den bu yana yaptığı ses kayıtlarını baz alan Broken Spectre, termal kamerayla yaptığı çalışmalarla tanınan Richard Mosse’un bölgede çektiği fotoğraflardan oluşan aynı isimli sergisine eşlik ediyor. Projenin temel motivasyonu, ormanlık alanda yaşanan tahribata dikkat çekmek.

TEKLİ: Coraline Polachek – Welcome To My Island
(Perpetual Novice)

Sene boyunca aralıklarla tekliler paylaşan ABD’li müzisyen, Desire, I Want To Turn Into You adını verdiği yeni koleksiyonunu, yeni bir şarkıyla duyurdu. Albümün ismini de barındıran şarkı sözlerine sahip şarkı, a capella vokallerle açılıyor ve elektro gitar dokunuşlarıyla genişliyor. Intro’nun ardından Caroline Polachek ile özdeşleşen synth katmanları etrafı sarıyor; kendimizi parlak ve tutkulu bir anlatının ortasında buluyoruz.

ALBÜM: Hedonutopia – 7 
(Dokuz Sekiz Müzik) 

“Yedi yılda yedi şarkıdan oluşan yedi albüm” mottosuyla çıktıkları yolu 7 ile tamamlayan ikilinin yeni kaydı, “İnsan hasta bir ruhtur” sözleriyle açılıyor. Bu karanlık modun devam ettiği albümde Hedonutopia, tematikl olarak ilhamını daha çok çıktıkları coğrafyadan alıyor, sundukları sonik deneyim ise uçsuz bucaksız… Albümün 7 dakika 7 saniyelik 7. ve son şarkısı “Oldu Olanlar” belli belirsiz vokallerin serpiştirildiği enstrümental bir sefere çıkarıyor dinleyeni.

TEKLİ: Kate NV – oni (they)
(RVNG Intl.)

Yeni yılda yolunu gözlediğimiz ilk albüm olabilir Kate NV’den WOW. Son numarası Room For The Moon’un üzerinden geçen yaklaşık üç yılın ardından aralıklı olarak paylaştığı teklilerle ısındırdığı yeni koleksiyonunda tuhaf synth oyunlarına tam gaz devam etmiş anlaşılan. Nitekim yeni tekli “oni (they)”, bozulmuş bir animenin müziği gibi, bayıldık! Vladimir Shlokov imzalı video klip de çok eğlenceli.

TEKLİ: Lâl İlhan – Büyü 
(EMGE)

“‘Büyü’ alışılmış aşk şarkılarından değil, kuir ve toplumsal cinsiyet rollerini reddediyor aslında. Dışadönüklükten çok uzakta ve aşkın bireysel olarak insanın içindeki etkilerine odaklanıyor.” Alternatif pop sularında yüzen Lâl İlhan, ikinci teklisini bu sözlerle özetliyor. Akustik tınılarla açılıp bir drum&bass banger’ına dönüşen “Büyü”, akılda kalıcı melodilerle dolup taşıyor.

TEKLİ: Nilüfer Yanya – midnight sun (Sampha & King Krule remixes)
(ATO Records)

Nilüfer Yanya, martta yayımlanan PAINLESS albümünün genişletilmiş versiyonunu 14 Aralık’ta paylaşacak. Bu versiyonda yer alacak Sampha’nın davul ve bas ağırlıklı ferah prodüksiyonu ile King Krule’un parlak synthlere sırtını yaslayan “midnight sun” remiksleri dinlemeye açıldı. Yanya, iki ismin de büyük hayranıymış ve parçasını farklı şekillerde yorumladıkları için çok heyecanlıymış.

ALBÜM: White Lung – Premonition 
(Domino Recording Company) 

Bu albümden sonra grubun dağılacağını açıklayan White Lung, son işinde bir punk şöleni sunuyor ve grubun yolculuğunu bir anlamda zirvede bitiriyor diyebiliriz. Albüm içini çalışmaya 2019’da başlasalar da solist Mish Barber-Way’in hamileliği ve pandemi gibi nedenlerle ertelenen işin son hâlinde grubun hep takip ettiği hardcore punk stilini yer yer pop nüanslarıyla harmanlanmış. Neredeyse her şarkıda karşımıza çıkan erkek egemen düzene karşı sözler de tavırlarının bir tamamlayıcısı gibi. Tanrının Los Angeles’ta yaşayan sarhoş, oyuncu bir erkek arkadaş rolünde olduğu “Date Night” bütün albümün ruhunun tek şarkıda özetlenmiş hâli diyebiliriz. 

TEKLİ: Joseph Lawrence – Empty House
(RCA Records Label) 

Vokal hâkimiyetiyle kulaklarımızın pasını silmeye hazır Londra çıkışlı Joseph Lawrence. 2023’te debut albümünü yayımlayacak müzisyenin caz esintili yeni teklisinde sesinin ve etkileyici saksafon solosunu yarattığı derinlik, yalnızlığı ele aldığı sözleriyle de destekleniyor. Kendisi için bu şarkı “bir şeylerle kendi kendinize baş etmek zorunda olmak ve özünde yalnız olmakla” ilgiliymiş. 

ALBÜM: Hammers of Misfortune – Overtaker
(Bağımsız)

Yeraltı metal sahnesinin yaşayan efsanelerinden biri John Cobbett (Vhöl). Lideri olduğu Hammers of Misfortune grubuyla altı yılın ardından yayımladığı yeni albümünde baş döndüren progresif metal numaralarından thrash rifflerine, folk geçişlerinden çok sesli bir rock operasına kırıyor dümeni. Durmadan! Az sonra suratınıza neyin çarpacağını asla çaktırmadan tüm dikkati üzerine kitleyen bir albüm Overtaker.