Silver Mt. Zion, mart ayında Türkiye’de gerçekleştireceği ilk konseriyle, “Gelin günümüz dünyasının buhranları için beraber endişelenelim” diyor.


1994 yılında Kanada’nın resmi dili Fransızca olan tek eyaleti Quebec’in Montreal kentinde kurulan Godspeed You! Black Emperor, Amerika kıtasında doğan en etkili müzikal oluşumlardan biri. Bugüne kadar 90’larda ortaya çıkan, ana akım algısından farklı çizgide seyreden ve yaptığı müzik sadece “belirli kesimler” tarafından anlaşılabilen grupların çeşitli sebeplerden dolayı dağılıp sonraki nesiller tarafından efsane olarak anılmasına tanıklık ettik. Sadece bir müzikal oluşum olmakla kalmayıp âdeta bir aile olan GY!BE, yaşadığı ekonomik sıkıntılara ve hızla değişen müzik endüstrisine rağmen devamlılığını sürdürmeyi başarmış. 94’ten bu yana geçen yirmi yıllık süreçte GY!BE adıyla sadece dört albüm yayınlanmış olsa da, bahsettiğimiz bu oluşum Silver Mt. Zion ve Set Fire to Flames gibi gruplar türetmesinin yanısıra üyeleri tarafından kurulan bağımsız plak şirketi Constellation Records ile birçok Kanadalı gruba önayak olarak kendi kültürel algısını ve takipçi kitlesini yaratmış durumda. Tabiî bu olayda Quebec’in gelişmiş eğitim sistemi, demokratik yaşantısı ve iyi yönetilen ekonomisiyle modern ve dayanışmacı bir topluma sahip olmasının da büyük katkısı olduğunu söyleyebiliriz.

Çağımızın deha müzisyenlerinden Brian Eno, Büyük Kültür Teorisi’nde sanatçıların yaptığı şeylerden birinin metaforlar üretmek, onlara meydan okumak, onlarda kusur bulmak ve bu metaforları yeni düzenler içinde bir araya toplamak olduğunu söylüyor. Silver Mt. Zion da günümüzde bu işi en iyi yapan oluşumlardan biri. Her ne kadar röportajlarda “politik bir grup olmadığını” belirtse de gerek GY!BE döneminde konserlerinde dağıtılan çeşitli broşürler, gerekse müziğini dinlerken hissettiklerimizle günümüz dünyasının buhranlarına dikkat çekip farkındalık yaratmayı başarabiliyor. Dönem dönem farklı müzikal yönelimleri olan grubun her bir albümünden kendinize pay çıkarabilmeniz ve bu metaforların bir parçası olabilmeniz mümkün.

13-14 Mart akşamlarında Salon IKSV sahnesinde izleyeceğimiz Silver Mt. Zion’ın bahsettiğimiz müzikal dönemlerini şu şekilde inceleyebiliriz:

DÖNEM DÖNEM SILVER MT. ZION

1994 – 2000 // GY!BE zamanları, kuruluş dönemi ve ilk albüm (A Silver Mount Zion adı kullanılıyor)
*GY!BE, 1994 yılında Efrim Menuck, Mike Monya ve Mauro Pezzente’nin bir araya gelmesiyle kuruldu. Grup adını Japon yönetmen Mitsuo Yanagimachi’nin 1976 yılında çekmiş olduğu bir belgeseldeki the Black Emperors adlı motosiklet çetesinden alıyor.
*Grup üyelerinden Efrim Menuck ve Thierry Amar, Silver Mt. Zion projesine başlamadan önce GY!BE ile All Lights Fucked on the Hairy Amp Drooling (1994)F A ∞ (1998) ve Lift Your Skinny Fists Like Antennas to Heaven (2000) olmak üzere üç kayıt yayınladı.
*GY!BE’nin bu kayıtlarında genel olarak piyano ezgileriyle beslenen gitar ve yaylı çalgıların üzerine davulların da eklenmesiyle zaman zaman sakin ve melodik zaman zamansa dinamik ve gergin atmosferlerin hakim olduğu 15 dakikadan uzun, enstrümantal parçalar bulunuyor.
*GY!BE turlara devam ederken grup üyelerinden Efrim Menuck, Thierry Amar ve Sophie Trudeau, A Silver Mount Zion adlı bir yan projeye başlama karar alır.
*GY!BE’ye nazaran yaylı çalgıların hâkimiyetini daha fazla hissettiğimiz, minimal sularda yüzen He Has Left Us Alone but Shafts of Light Sometimes Grace the Corner of Our Rooms… (2000) A Silver Mount Zion adıyla yayınlanan ilk albüm olur.


2001 – 2008 // Grubun genişlemesi, GY!BE’nin müziğe ara vermesi, parçalara eklenen vokaller ve Tra-La-La Band (Thee Silver Mt. Zion Memorial Orchestra & Tra-La-La Band adı kullanılıyor)
*Tatmin edici bir ilk albümün ardından ikinci albüm hazırlıklarına başlayan grup Beckie Foon, Ian Ilavski ve Jessica Moss’un da eklenmesiyle altı kişilik bir kadroya sahip olur.
*Yaylıların hâkimiyetini sürdürmeye devam ettiği ve müzikal kimliğin korunduğu ikinci albümde Born into Trouble as the Sparks Fly Upward (2001) yer yer vokaller de kullanılmaya başlandı.
*Albüm adının Eyüp Kitabı‘ndaki “Yet man is born unto trouble, as the sparks fly upwards” cümlesinden veya Jerone K. Jerome’un Three Man in a Boat kitabından alınmış olabileceği söyleniyor.
*Bu arada Yanqui U.X.O. (2002) adlı bir albüm yayınlayan GY!BE, 2003 yılında grup üyelerinin müzik anlayışlarının farklı yönlere kayması sonucu müziğe ara verdiğini açıklar.
*Bunun üzerine yeni albüm çalışmalarına başlayan Silver Mt. Zion, vokallerin belirgin olarak yer almaya başladığı ve açılış parçasında amatör bir koroyla işbirliği yapılan “This Is Our Punk-Rock,” Thee Rusted Satellites Gather + Sing, (2003) albümünü yayınladı.
*The Silver Mt. Zion Memorial Orchestra & Tra-La-La Band with Choir adıyla yayınlanan bu albüm, grubun diskografisindeki en belirgin geçiş albümü olarak kabul ediliyor.
*Grubun müzikal kimliğindeki radikal sayılabilecek vokal değişikliğinin ardından yaylı çalgıların hâkimiyetini gitarlara bıraktığı Horses in the Sky, 2005 yılında yayınlandı.
*12 adet isimsiz parçayla başlayan, sonrasında ise “13 Blues For Thirteen Moons” ve “1,000,000 Died to Make This Sound” gibi farklı parçaları içeren 13 Blues for Thirteen Moons (2008), grubun diskografisindeki en ilginç albümlerden biri.


2009 – 2013 // Vic Chesnutt işbirliği, Kollaps Tradixionales ve GY!BE’nin geri dönüşü (Thee Silver Mt. Zion Memorial Orchestra adı kullanılıyor)
*Silver Mt. Zion üyeleri, ABD’li folk sanatçısı Vic Chessnut’ın Constrellation Records etiketiyle yayınlanan Nort Star Deserter (2007) ve At the Cut (2009) albümlerinin kayıtlarında yer aldılar.
*2009 baharında kayıtlarına başlanan grubun altıncı stüdyo albümü Kollaps Tradixionales, 2010 yılının şubat ayında yayınlandı. Grubun vokal ve enstrüman konusundaki değişikliklere hem teorik hem de pratik olarak uyum sağladığını gördüğümüz bu albümde davul taburesinde David Payant oturuyor.
*2010 yılında All Tomorrow’s Parties başta olmak üzere çeşitli festivallerde çalmak üzere tekrar bir araya gelen GY!BE üyeleri, bu turun da verdiği gazla GY!BE’nin 10 yıl sonra gelen ilk kaydı Allelujah! Don’t Bend! Ascend!’i (2012) yayınladı.
*Bu albümle Kanada’nın en prestijli müzik ödülü 2013 Polaris Music Prize’ı kazanan GY!BE, ödülden kazandığı parayı Quebec hapishanelerindeki müzik eğitimine bağışlayarak yazının başındaki tezimizi bir kez daha doğruladı.


2014 – … // Son albüm, belgesel ve tur (Thee Silver Mt. Zion Memorial Orchestra adı kullanılıyor)
*Geldik grubun geçtiğimiz ay yayınladığı son albümü Fuck Off Get Free We Pour Light on Everything’e. Silver Mt. Zion bugüne kadar büründüğü tüm müzikal kimlikleri başarılı bir şekilde harmanlayıp, (biraz da Jessica – Efrim çiftinin oğullarının konuşmasıyla başlamasının da verdiği sempatiyle) şimdiye kadar yayınladığı en komple albümü hazırlamış.
*Efrim ve Jessica’nın bir yandan ideallerinin peşinden koşan birer müzisyen, diğer yandan da sorumluluk sahibi birer ebeveyn olma çabasını anlatan Come Worry With Us! (Gel bizimle birlikte endişelen) belgeseli 13. !f Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali kapsamında Türkiye’de de gösterildi.
*Albümün ismini büyüdüğü şehir Montreal’in kargaşasına ve şehirle olan antagonistik ilişkilerine ithaf eden Silver Mt. Zion üyeleri şu sıralar bu albümün turuyla meşgul, biz de 13-14 Mart akşamını iple çekiyoruz.

YAKIN ZAMANDA CONSTELLATION RECORDS ETİKETİYLE YAYINLANAN ALBÜMLERDEN 5 ÖNERİ

Image

Esmerine – Dalmak (2013)
Hakan Vreskala, Baran Aşık, Ali Kazim Akdağ ve James Hakan Dedeoğlu gibi Türk müzisyenlerle işbirliği yaparak hazırladığı bu albüm, alıştığımız Esmerine sounduna eklenen Türk ezgileriyle ortaya çıkan farklı parçalar içeriyor.
ESMERINE – Barn Board Fire

Image

Tindersticks – The Something Rain (2012)
Yayınlanmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hâlâ ilk günkü müzikal dokusunu ve duygusal yoğunluğunu koruyan The Something Rain, durgun müziği ve kadife vokalleriyle tam bir sakin kafa albümü.
TINDERSTICKS – Chocolate

Image

Ought – More Than Any Other Day (2014)
Biraz math-rock, biraz da post-punk! Montreal’in taze gruplarından Ought, iddialı bir ilk albümle karşımızda olacak.
OUGHT – The Weather Song

Image

Pacha – Affaires Étrangères (2012)
Güçlerini prodüktör arkadaşı Radwan Moumneh ile birleştiren perküsyoncu Pierre-Guy Blanchard’dan bol bol Orta Doğu ve Balkanlar etkileşimli, enstrümantal bir ziyafet.
PACHA – L’Aeroport De Charlo

Image

Do Make Say Think – Other Truths (2009)
Kanada’nın ünlü enstrümantal rock topluluklarından Do Make Say Think, “DO”, “MAKE”, “SAY” ve “THINK” adlı parçalardan oluşan bu albümde bizleri progresif, sert, kozmik ve organik seslerle dolu dünyasına davet ediyor.
DO MAKE SAY THINK – DO

  1. Benim kurallarım: Glen E. Friedman

    “Yapmayı umduğumuz şeylerin şu anda kendilerine has bir hayatı olması ve insanları hâlâ etkilemesi inanılmaz; bu bir onur.”

  2. Bant Mag. Yayınları ilk kitabını sunar: Oturduğum Yerden / From Where I Am

    Aylin Güngör’ün “Oturduğum Yerden / From Where I Am” ismini taşıyan fotoğraf kitabıyla Bant Mag. Yayınları’na start veriyoruz.

  3. Müzikle anlatsana: Temalı dinleyişler

    Ünlü edebiyat eserlerinden yemek tariflerine, çeşitli bilim dallarından hayal ürünü tarihçelere kadar aklımıza gelebilecek her çeşit bilgiyi kulaklarımıza sunmaya hazır albümler dolanıyor etrafımızda. Bir de bulması kolay olsa!

  4. Joshua Camp ile temalı albümler üzerine

    One Ring Zero’nun Joshua Camp’ine temalı albüm yapma deneyimleri üzerine birkaç soru sorduk.

  5. Yeni bir gün doğuyor: Cold Cave

    Wesley Eisold ile 22 Ocak Babylon’daki konseri öncesi yakınlaştık...

  6. 20 yıllık, bağımsız bir aile: Silver Mt. Zion

    Silver Mt. Zion, mart ayında Türkiye’de gerçekleştireceği ilk konseriyle, “Gelin günümüz dünyasının buhranları için beraber endişelenelim” diyor.

  7. Carla Bozulich

    Karanlık, tehlikeli ve pop

  8. Sıkça Sorulan Sorularla Tektosag Records

    Tektosag Records hakkında bilinmesi gerekenleri sizin için öğrendik…

  9. Kelimelerden güçlü beat’ler: Sanebeatz

    2008 yılından beri SaneBeatz adıyla müzik yapan Furkan Çevik'e müzikal kariyerini, son yayınladığı albümü Balina Şarkıları'nı, geleceğe dair planlarını ve günümüz hip hop sahnesine dair fikirlerini sorduk.

  10. Müziğe dair kısalar

    Değişen adam Bob Dylan’dan, Mark Lanegan’a, Ahmet Hamdi Tanpınar’a, müzik üzerine birtakım düşünceler…

  11. Dinleme Odası’nda bu ay: Dawn of Midi

    Dinleme Odası'nda şubat ayının konuğu Dawn of Midi'ydi

  12. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair bu ayki mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  13. Bu ay ne izlesem?

    Yılın en çok konuşulan festival filmlerinin ardı arkasına vizyona gireceği mart ayı, hem erken bir İstanbul Film Festivali hazırlığı, hem de Oscar sezonundan eksikleri tamamlamak için ilaç niteliğinde.

  14. Nefes açıcı bir gençlik filmi: Mavi Dalga

    Beyazperdede Türkiye sinemasında çok fazla rastlayamadığımız liseli gençlerin arasına karışıp, seyircisine önceden öğrenilmiş kalıpların dışında, ferahlatıcı bir atmosfere hapseden Mavi Dalga’nın yazar ve yönetmenleri Zeynep Dadak ve Merve Kayan’la filme dair uzun ve kafa açıcı bir sohbet gerçekleştirdik.

  15. Yaratıcı bir mütevazı: Richard Ayoade

    Oyuncu, komedyen, senarist, yönetmen… Yetenekleriyle bir insanı rahatlıkla kıskançlık krizine sokabilen Londralı coollar coolu Richard Ayoade’e biraz daha yakından bakalım...

  16. 15 maddede Lars von Trier’in aşırı acıklı hikayesi

    Her filmi olay, her yaptığı skandal… Ama bu delirme eşiğine kolay gelinmiyor elbette. İzleyicilerinin önemli bir kısmının sevgi-nefret ilişkisi kurduğu Lars von Trier’in bugünlere kadar gelebilmesine hayret ettirecek olaylar silsilesi ve imza attığı skandalları sizler için derledik…

  17. Balkonumdan Çırağan…

    Veya: ANAP’ın bal peteğinden AK Parti’nin ampulüne “Turkish merry times”

  18. Görmek, düşünmek, hissetmek: 1457 Ankara

    Ankara metropolünü yeraltından yerüstüne hisseden, “yürümek düşünmektir” diyen 1457 Ankara belgeselinin yönetmeni Halil Yetiş ile konuştuk. Kent meselesinin güncel politikanın

  19. Birileri şakayı ciddîye alır

    Başka türlü bir stand-up mümkün...

  20. Arslan Eroğlu’yla müzikten edebiyata

    Ressam Arslan Eroğlu’nun son sergisi Perde’yi bahane ederek kapısını çaldık ve görsel algısını temellendirdiği kaynaklar üzerine detaylı bir söyleşi yaptık.

  21. Partick De Bana

    Bu buluşmanın kaç başlangıç noktası olduğunu ve hangi zamanlara kadar uzanabileceğini bilmiyorum.

  22. Keşfedilmeyi Bekleyen Yetenekleriyle: “Mamut Art Project”

    3-6 Nisan 2014 tarihlerinde Küçükçiftlik Park'da yapılacak olan, 2013 yılında hayata geçen ve genç sanatçıların üretimlerini galeri sahipleri, koleksiyonerler ve küratörlerle paylaşma hedefinde olan Mamut Art Project'in kurucu ortağı Seren Kohen'le bu projenin nasıl başladığını, ileriye yönelik planlarının neler olduğunu ve sanat ve eserlerin karşılığı ilişkisini konuştuk.

  23. PepsiCo Türkiye ve Sürdürebilir Tarım

    PepsiCo Türkiye PepsiCo’nun faaliyet gösterdiği ülkeler arasında bizi de örnek konuma koyan önder teknolojiler ve projeler üreterek hayata geçirmekte. Nasıl mı? Buyrun başlık başlık ve madde madde PepsiCo ve sürdürebilir tarım faaliyetleri.

  24. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürleri J. Hakan Dedeoğ[email protected] Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör