Dinleme Odası’nın üçüncü etkinliğini gerçekleştirdiğimiz şubat ayının konuğu Dawn of Midi’ydi. Piyano triosu olmalarından dolayı cazla ilişkilendirilseler de müzikleri minimal elektronik müziğe daha yakın. İsimlerini ilk defa Nils Frahm’ın Brooklyn konserinin açılışını yaptıkları zaman duymuştum. Dawn of Midi, piyanoda Amino Belyamani (Pakistan), kontrabasta Aakaash Israni (Hindistan) ve davulda Qasim Naqvi (Fas)’den oluşuyor. Fakat albümleri “Dysnomia”ya baktığımızda oryantal bir etki yok, sadece ritmler çok çeşitli. Bir ara yavaşlatılmış bir 9/8lik ritm duyulabiliyor ama genelde şu ülke yada şu coğrafya diyebileceğimiz bir motif bulunmuyor.

“Dysnomia” insanı hipnotize eden ritm, melodi ve vuruşlar içeren az caz, çokça minimal, akustik aynı zamanda da elektronik bir alanı içine alan geniş bir tarza sahip. Cazla ilişkilendirilmelerinin sebebini en hararetli takipçilerimizden Ahmed Nursoy şöyle ifade ediyor ki ben de katılıyorum. “Caz diye etiketlenmesinin tek sebebi bas, davul, piyano üçlüsünden oluşması sanıyorum. Grup sahip olduğu herşeyi bu üçlüye yüklenen önyargıları yıkarak kazanmış bana kalırsa. Elektronik sesler katılabilirdi yorumları yapıldı ama ben nasıl olurdu hayal edemedim. Bir sonraki albümlerinde karşımıza o şekilde çıkarlarsa da çok şaşırmam. Benim için içine girmesi çok zor olmayan bir dünya, tanımak ise zaman alacak.”

Dinlerken hepimiz bir yerlere kaybolup gittik. Çoğu dinleyicimiz albümü bir şehir albümü olarak tanımladı. Genelde de gece ve karanlık hissinin yoğunlukta olduğunu ifade ettiler. Bunun bir sebebi Dawn of Midi’nin kör bir insanın müziği daha iyi hissedebildiğinden yola çıkarak tüm albümü zifiri karanlıkta besteleyip üzerinde çalışması. Özcan Yılmaz isimli dinleyicimiz çok güzel ifade etmiş bu noktayı: “Sert ritmler üzerine kurulmuş bir albüm. Kendi uydurduğum tabirle, vurmalı notalarla kaotik bir atmosfer oluşturmak istenmiş sanki. Dinletide öğrendiklerim üzerine düşününce, kör karanlıkta bu albümü neden kaydettiklerini anladım sanırım. Sanki tüm bu notaların gözle görünür olmaması gerekiyormuş. Müzisyenler, albümü kaydederken gözlerinin kapalı olmasını yeterli bulmamışlar, ışık da olmasın istemişler. Şaşırtıcı olan karanlıkta kaydedilen albümün oldukça umut dolu olması.“

Albümdeki parçalar tekrar tekrar yazılmış değil, daha çok katman katman eklenmiş. Tek bir şarkıdan oluşuyor gibi ve bu anlamda bir süreklilik var. Bazı dinleyicilerimiz de dinlerken kafalarında bir öykü kurgulamışlar. Kimi şehrin karanlığında yürüyen birini, kimi bir fabrika işçisinin rutinini, kimi de bahçedeki tramplende zıplayan insanları düşünmüş. Bu düşüncelere yol açan öğenin albümde – özellikle en başta sıkça – tekrar eden ( – bir ara sıkıcı olabilecek bir noktaya gelmesine az kalan -) ritmlerin büyük bir rol oynadığı üzerinde hemfikirdik. Dawn of Midi bu albüm için “İçerik rüyalardan, estetik doğaçlamadan geliyor.” demişti. Herkese farklı bir şeyler düşündürmüş olması rüya kısmını biraz doğrular gibiydi. Doğaçlama konusunda ise hepimiz canlı performanslarının daha yaratıcı olabileceğine karar verdik. Tüm yorumların ışığında albümün ortalama puanı 10 üzerinden 7 çıktı, ki bence de uygundur.

  1. Benim kurallarım: Glen E. Friedman

    “Yapmayı umduğumuz şeylerin şu anda kendilerine has bir hayatı olması ve insanları hâlâ etkilemesi inanılmaz; bu bir onur.”

  2. Bant Mag. Yayınları ilk kitabını sunar: Oturduğum Yerden / From Where I Am

    Aylin Güngör’ün “Oturduğum Yerden / From Where I Am” ismini taşıyan fotoğraf kitabıyla Bant Mag. Yayınları’na start veriyoruz.

  3. Müzikle anlatsana: Temalı dinleyişler

    Ünlü edebiyat eserlerinden yemek tariflerine, çeşitli bilim dallarından hayal ürünü tarihçelere kadar aklımıza gelebilecek her çeşit bilgiyi kulaklarımıza sunmaya hazır albümler dolanıyor etrafımızda. Bir de bulması kolay olsa!

  4. Joshua Camp ile temalı albümler üzerine

    One Ring Zero’nun Joshua Camp’ine temalı albüm yapma deneyimleri üzerine birkaç soru sorduk.

  5. Yeni bir gün doğuyor: Cold Cave

    Wesley Eisold ile 22 Ocak Babylon’daki konseri öncesi yakınlaştık...

  6. 20 yıllık, bağımsız bir aile: Silver Mt. Zion

    Silver Mt. Zion, mart ayında Türkiye’de gerçekleştireceği ilk konseriyle, “Gelin günümüz dünyasının buhranları için beraber endişelenelim” diyor.

  7. Carla Bozulich

    Karanlık, tehlikeli ve pop

  8. Sıkça Sorulan Sorularla Tektosag Records

    Tektosag Records hakkında bilinmesi gerekenleri sizin için öğrendik…

  9. Kelimelerden güçlü beat’ler: Sanebeatz

    2008 yılından beri SaneBeatz adıyla müzik yapan Furkan Çevik'e müzikal kariyerini, son yayınladığı albümü Balina Şarkıları'nı, geleceğe dair planlarını ve günümüz hip hop sahnesine dair fikirlerini sorduk.

  10. Müziğe dair kısalar

    Değişen adam Bob Dylan’dan, Mark Lanegan’a, Ahmet Hamdi Tanpınar’a, müzik üzerine birtakım düşünceler…

  11. Dinleme Odası’nda bu ay: Dawn of Midi

    Dinleme Odası'nda şubat ayının konuğu Dawn of Midi'ydi

  12. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair bu ayki mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  13. Bu ay ne izlesem?

    Yılın en çok konuşulan festival filmlerinin ardı arkasına vizyona gireceği mart ayı, hem erken bir İstanbul Film Festivali hazırlığı, hem de Oscar sezonundan eksikleri tamamlamak için ilaç niteliğinde.

  14. Nefes açıcı bir gençlik filmi: Mavi Dalga

    Beyazperdede Türkiye sinemasında çok fazla rastlayamadığımız liseli gençlerin arasına karışıp, seyircisine önceden öğrenilmiş kalıpların dışında, ferahlatıcı bir atmosfere hapseden Mavi Dalga’nın yazar ve yönetmenleri Zeynep Dadak ve Merve Kayan’la filme dair uzun ve kafa açıcı bir sohbet gerçekleştirdik.

  15. Yaratıcı bir mütevazı: Richard Ayoade

    Oyuncu, komedyen, senarist, yönetmen… Yetenekleriyle bir insanı rahatlıkla kıskançlık krizine sokabilen Londralı coollar coolu Richard Ayoade’e biraz daha yakından bakalım...

  16. 15 maddede Lars von Trier’in aşırı acıklı hikayesi

    Her filmi olay, her yaptığı skandal… Ama bu delirme eşiğine kolay gelinmiyor elbette. İzleyicilerinin önemli bir kısmının sevgi-nefret ilişkisi kurduğu Lars von Trier’in bugünlere kadar gelebilmesine hayret ettirecek olaylar silsilesi ve imza attığı skandalları sizler için derledik…

  17. Balkonumdan Çırağan…

    Veya: ANAP’ın bal peteğinden AK Parti’nin ampulüne “Turkish merry times”

  18. Görmek, düşünmek, hissetmek: 1457 Ankara

    Ankara metropolünü yeraltından yerüstüne hisseden, “yürümek düşünmektir” diyen 1457 Ankara belgeselinin yönetmeni Halil Yetiş ile konuştuk. Kent meselesinin güncel politikanın

  19. Birileri şakayı ciddîye alır

    Başka türlü bir stand-up mümkün...

  20. Arslan Eroğlu’yla müzikten edebiyata

    Ressam Arslan Eroğlu’nun son sergisi Perde’yi bahane ederek kapısını çaldık ve görsel algısını temellendirdiği kaynaklar üzerine detaylı bir söyleşi yaptık.

  21. Partick De Bana

    Bu buluşmanın kaç başlangıç noktası olduğunu ve hangi zamanlara kadar uzanabileceğini bilmiyorum.

  22. Keşfedilmeyi Bekleyen Yetenekleriyle: “Mamut Art Project”

    3-6 Nisan 2014 tarihlerinde Küçükçiftlik Park'da yapılacak olan, 2013 yılında hayata geçen ve genç sanatçıların üretimlerini galeri sahipleri, koleksiyonerler ve küratörlerle paylaşma hedefinde olan Mamut Art Project'in kurucu ortağı Seren Kohen'le bu projenin nasıl başladığını, ileriye yönelik planlarının neler olduğunu ve sanat ve eserlerin karşılığı ilişkisini konuştuk.

  23. PepsiCo Türkiye ve Sürdürebilir Tarım

    PepsiCo Türkiye PepsiCo’nun faaliyet gösterdiği ülkeler arasında bizi de örnek konuma koyan önder teknolojiler ve projeler üreterek hayata geçirmekte. Nasıl mı? Buyrun başlık başlık ve madde madde PepsiCo ve sürdürebilir tarım faaliyetleri.

  24. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürleri J. Hakan Dedeoğ[email protected] Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör