Her sene dergi ekibinin birbirini yiyip kendi arasında küçük alevlenmelerin çıkmasına sebep veren Yılın En İyi 50 Albümü listemizi hazırlarken işleri biraz daha karıştıralım dedik ve değerlendirme ekibini çevremizden çeşitli müzisyen, yazar, DJ ve organizatörlerle genişlettik. Ortaya çıkan kabarık albüm havuzunu 50’lik bir listeye sığdırmak her ne kadar zorlasa da yıl boyunca ne denli nitelikli ve fazlasıyla özgün albüm çıktığı gerçeği bir kez daha yüzümüze çarptı. İşte Bant Mag.’ın 2017 yılından seçtiği en iyi 50 albüm burada!


Değerlendirme: Bant Mag. ekibi, Mersenne / Undomondo, Haluk Damar, Berk Çakmakçı, Zülal Kalkandelen, Tayfun Polat, Kaan Akay, Yiğit Atılgan, Deniz Cuylan, Işıl Kılkış

Yazı: Ekin Sanaç, Cem Kayıran, Busen Dostgül, Leyla Aksu, Berk Çakmakçı, Zülal Kalkandelen, Kaan Akay, Yiğit Atılgan, Deniz Cuylan

Image

50 Leyla McCalla – A Day for the Hunter, A Day for the Prey 
(Jazz Village)
İkinci albümünde tarihin girift yankıları ve kendi köklü kültürel mirasına ses vermeye devam eden Haitili-Amerikalı Leyla McCalla, klasik viyolonselinin ve dolgun sesinin öncülüğünde roots müziğin türlü geleneğini ve folk ezgilerini orijinal besteleriyle sade ama bir o kadar da cezbedici bir dinleyişte buluşturuyor. L.A.
“Little Sparrow”

Image

49 Pessimist – Pessimist
(Blackest Ever Black)
Yaptığı müziğe göre aşırı temiz ve normal bir yüze sahip olan bu genç arkadaşımızla 2010 yılında Bristol’da tanışıp beraber çalma şerefine erişmiştim. O zamanlar henüz 16-17 yaşlarında olan bu çocuğun yetenekli olduğu ortadaydı ama açıkçası böyle şeyler yapabileceği hiç aklıma gelmezdi. Ne kadar daha drum & bass dünyası tarafından tanınan biri olsa da son senelerde başladığı tekno ve daha farklı hızlarda / tarzlarda müzik üretmesinin ardından ilk albümünün Blackest Ever Black gibi dev bir şirketten yayınlamayı başardı. “Kapkaranlık bir dans ritüeli” desek biraz komik bir tanımlama olacak ama tam olarak da o sanki. K.A.
“Grit”

Image

48 Drab Majesty – The Demonstration  
(Dais Records)     
Post punk ve Goth müziğin en teatral ve lezzetli parçalarını bir araya getiren Drab Majesty kayıp bir 80’ler klasiğine imza attı. Dinlerken etrafınızı sarmalayan gitar arpejleri ve dalga dalga üstünüze gelen synthler ile içinde kaybolma isteği uyandıran harika bir albüm. B.Ç.
“Cold Souls”

Image

47 Mount Eerie – A Crow Looked At Me
(P.W. Elvrum & Sun, Ltd.)
Indie pop projesi The Microphones’un esas adamı Phil Elvrum, Mount Eerie ile deneysel seslere yelken açmıştı. Sonra eşi Geneviève’i kaybetti ve dünya yıkıldı. Müzisyen, A Crow Looked At Me’de bölük pörçük gitar notaları ve evin boş odaları arasında matemini bizimle paylaşıyor. Ölümün karanlığına dair kahredici bir kayıt. Y.A.
“Emptiness, Pt. 2”

Image

46 Ex-Eye – Ex-Eye
(Relapse Records)

2017’nin Colin Stetson için özel bir yıl olduğuna şüphe yok. Kanadalı müzisyenin Shahzad Ismaily, Greg Fox ve Toby Summerfield’la hayata geçirdiği yeni projesi Ex-Eye’ın kendi ismini taşıyan ilk albümü, bir kaostan alabileceğiniz benzersiz bir haz ve ihtişamlı bir avangart metal deneyimi sunuyor. C.K.
“Xenolith; The Anvil”

Image

45 Ariel Pink – Dedicated To Bobby Jameson
(Mexican Summer)
Ariel Pink’e bilerek uzak duran herkesin iyi bir sebebi vardır. Ama bu dönemde “Another Weekend” gibi büyük şarkı yazmaya cesaret eden kaç kişi var ki? Ariel Pink, müzik tarihi dersi gibi bir yapıma sahip bu albümle yine yapmak istediğini tam anlamıyla yapıyor. Helal olsun. D.C.
“Another Weekend”

Image

44 Zombie Zombie – Livity
(Versatile Records)
Etienne Jaumet ve Cosmic Neman’ın ritmik dehlizler üzerine yerleştirdiği sonik katmanlar her geçen albümde kulaklarda belli bir tatmin yaratsa da yeni bir perspektifin eklenmesiyle ne tür bir dünyaya erişebilecekleri konusunda da merak uyandırıyordu. Fransız grubun yeni albümü Livity, bu merakı giderme konusundaki en somut adım olarak karşımıza çıkıyor. Grubun adeta bir joker işlevi gören yeni üyesi Dr. Schonberg eşliğinde canlı çalınarak kaydedilen Livity, bundan sonra duyacaklarımız için de fazlasıyla sabırsızlandırıyor. C.K.
“Livity”

Image

43 Morrissey – Low in High School 
(BMG / Etienne)
Otorite karşıtlığı, gücü kötüye kullanan diktatörler, polis şiddeti, Arap Baharı, ana akım medyanın güvenilmezliği ve petrol savaşlarının yanı sıra aşk ve cinsellik de bu albümün merkezinde. Günümüzün popüler müzik dünyasında hem şarkı sözleri hem de müzik açısından bu kadar yüksek düzeyde yaratıcılık sergileyen, şarkılar arasında tema bağlantısını bu derece iyi kuran, böylesine cesaretli politik albüm yapan yok. Morrissey, eşsiz bir öykü anlatıcı olarak en iyi solo albümlerinden birine imza attı. Z.K.
“Spent The Day In The Bed”

Image

42 Kelly Lee Owens – Kelly Lee Owens
(Smalltown Supersound)
Minimal elektronik müziğin gri tonlarıyla bezeli deneysel kulvarına armonik ve akışkan bir ton getiren Gallerli prodüktör ve müzisyen, ilk uzunçalarında da downtempo ile tekno arasında salınabilen, umutla kabaran vokallerinin ardında yatan tok synth katmanlarıyla canlanan, detaylı bir dünya dokuyor. L.A.
“Lucid”

Image

41 Tamikrest – Kidal
(Glitterbeat)
Sesini Mali çöllerinden salına salına dünyanın dört bir yanına yaymayı başaran Tamikrest, Glitterbeat kataloğuna eklemlendiği dördüncü stüdyo albümüyle tam anlamıyla köklerine dönüyor. Tuareg’in yerel müziğine bir saygı duruşu niteliğinde kurgulanan albüm, söz konusu coğrafyadan bu yıl kulağımıza ilişen sayısız müzik arasından oturaklılığıyla sıyrılıyor. C.K.
“War Tila Eridaran”

Image

40 Liima – 1982
(City Slang)
Efterklang üyelerinin Tatu Rönkko’yla işbirliği olan Liima’nın ikinci stüdyo albümü 1982, grubun hangi türler arasında isterlerse gezinebileceklerinin en iyi kanıtlarından biri oldu. İlgi çekici synth ve bol efektli vokal detaylarıyla adeta üyesi oldukları plak şirketi City Slang’e yakışır bir şekilde üretimler yapan Liima’nın albümünde öne çıkan parçaların başında albüme ismini veren “1982” geliyor. B.D.
“1982”

Image

39 Mario Batkovic – Mario Batkovic 
(Invada Records)
Akordeonun sınırlarını ve müzik türlerini aşarak enstrümanını daha önce kimsenin çalmadığı şekilde çalan Mario Batkovic, Colin Stetson’ın saksafonla yaptığını akordeonla yaparak virtüözlüğü çok ileri bir boyuta taşıyor. İniş ve çıkışlarıyla içinde fırtınaları barındıran müziği, insan doğasının tüm çalkantılarını yansıtıyor. Karanlık derinliklerden aydınlık yüzeye çıkarken, enerjisiyle ve ses aralığının genişliğiyle adeta hipnotize ediyor dinleyeni. Z.K.
“Semper”

Image

38 Jlin – Black Origami
(Planet Mu)
Şikago menşeli footwork ve juke türlerinden etkilenen Jerrilynn Patton, biriktirdiklerini 2015 tarihli Dark Energy’de damıtmıştı. Jlin, Black Origami’de türe hem fener tutup hem kalıplardan kaçmayı başarıyor, nefes nefese koşup ritim kavramına takla attıran bir işe imza atıyor. Basinski ve Herndon katkıları da hediyesi. Y.A.
“Holy Child”

Image

37 Ty Segall – Ty Segall   
(Drag City)
Özellikle geçtiğimiz yıldan bu yana verdiği konserlerde kendisine eşlik eden The Muggers’la harika bir uyum yakaladığını kanıtlayan Ty Segall, üretmeden duramadığını beklenmedik bir solo albüm paylaşarak bir kez daha gözler önüne serdi. Steve Albini ile birlikte kaydettiği albümde Ty Segall’i çok da sevdiğimiz duygusal vokalleri ve hiçbir zaman vazgeçmediği yüksek enerjili halleriyle dinlemek mümkün.  B.D.
“Break A Guitar”

Image

36 Actress – AZD 
(Ninja Tune)                                                    
R.I.P. ve Ghettoville gibi albümleriyle günümüzün en şaşırtıcı prodüktörlerinden biri olduğunu ispatlayan Actress (ya da gerçek ismiyle Darren Jordan Cunningham), AZD albümünde minimal teknoya soyut bir yaklaşım getirmeyi ve kendine has tekinsiz unsurları parçaların içine organik bir şekilde sızmayı başarıyor. Actress diskografisinin belki de “olgunluk dönemi”ne işaret eden AZD, “FALLING RIZLAS” ve “THERE’S AN ANGEL IN THE SHOWER” gibi daha sürreal denemelerle prodüktörün sadık dinleyici kitlesini de ödüllendirmeyi unutmuyor. C.K.
“DANCING IN THE SMOKE”

Image

35 Fever Ray – Plunge
(Rabid Records)
Uzunca bir sessizliğin ardından Fever Ray projesini dirilten Karin Dreijer, bu albümünde yeniden yürek yakan bir keskinlik ve aykırılıkla haykırıyor. Metalik tonlarıyla titreten ritimlerinin sırtında pop müziğine sarılan parçalar, değişimin taşkınlık, hiddet ve arzuyla kabaran sesiyle yankılanıyor. L.A.
“An Itch”

Image

34 Tinariwen – Elwan
(Anti-)
Mali’den çıkan en sevdiğimiz topluluklardan olan Tinariwen’in 2017 albümü Elwan’da bu kez tanıdık isimleri görmenin de mutluluğunu yaşadık. Mark Lenagen, Kurt Vile ve eski Zwan üyesi Matt Sweeney gibi önemli müzisyenlerin katkıda bulunduğu son Tinariwen albümünde grupla özdeşleşmiş gitar tonlarına eşlik eden dingin ama aynı zamanda keyifli vokalleri başta olmak üzere birçok türe dair ipuçları ve sesler de duymak mümkün. B.D.
“Sastanàqqàm”

Image

33 Talamanca System – Talamanca System  
(International Feel Recordings)
Ölçüsüz dans etmek ve hayal kurmak serbest! 80’ler house, Italo, afrobeat titreşimleri, analog bir rüya kapanı, modern yaklaşımlar ve güneş gibi yakan melodiler. Mark Barrott ve Gerd Janson ile Phillip Lauer’dan oluşan Tuff City Kids ikilisinden bir araya gelen süpergrubun bu ilk albümü kısaca yılın Balearic harikası. E.S.
“Ocean Grill”

Image

32 Thundercat – Drunk
(Brainfeeder)
Bu yılın müzikal açıdan en zengin albümlerinden biri olan Drunk, kesinlikle 2017 yılında birçok isme ilham veren albümlerin başında geldi. R&B, caz ve daha birçok türü barındıran tam yirmi üç parçanın yer aldığı Drunk, baştan sona mükemmel bir şekilde akan kayıtlarla dolu. Pharrell Williams, Kendrick Lamar, Kenny Loggins gibi isimlerin de bu albümde Thundercat ile güçlerini birleştirdiklerini söylemekte fayda var. B.D.
“Tokyo”

Image

31 Algiers – The Underside of Power
(Matador Records)
Gospel referanslı vokallerini güçlü ve gürültülü orkestrasyonlarla bir araya getiren Algiers, ikinci albümü olan The Underside of Power’la isyan bayrağını havalandırmaya devam ediyor. Gitar-bas-davul üçlüsünün post-punk yürüyüşleri üzerine Franklin James Fisher’ın iplerinden salınmış vokallerinin tatmin edici birleşimi olan The Underside of Power’ın üzerimde bir Rage Against The Machine albümü dinlemişim etkisini bırakmış olmasını da buraya not düşeyim. C.K.
“Walk Like A Panther”

Image

30 Shabazz Palaces – Quazarz: Born On A Gangster Star
(Sub Pop) 
Ishmael Butler’ın aklına eseni yapmaktan sakınmadığı projesi Shabazz Palaces, bu yıl deneysel hip hop sahnesinin başucu albümleri arasına hızla giren iki kayıtla karşımıza çıktı. Dinleyici bir tür bilim kurgu macerasına davet eden Quazarz albümlerinden ikincisi olan Born On A Gangster Star, ferah ve kirli prodüksiyon fikirlerini harmanlarken Darrius düeti “Moon Whip Quäz”da seslerle uzay yolculuğunu başlatan ekiplerden olan Kraftwerk’e de selam duruyor. C.K.
“When Cats Claw”

Image

29 King Gizzard & The Lizard Wizard – Sketches of Brunswick East
(ATO Records)
King Gizzard & The Lizard Wizard’ın geçtiğimiz yıldan bu yana yayınladığı beş albüm arasında vitesi bir nebze düşürdükleri albüm olarak tanımlayabileceğimiz Sketches of Brunswick East, yedi kişilik ekibe bir de Mild High Club üyesi Alex Brettin’in katılmasıyla dinleyeni nefis diyarlara sürüklüyor. 2015 çıkışlı Paper Mache Dream Baloon’u hatırlatan vokalleri, şarkıların tamamına yayılmış tuşlu detaylarıyla baştan sona kadar sorgusuz dinlediğiniz bir albümün rastgele bir buluşma sonrasında ortaya çıkması da artık King Gizzard & The Lizard Wizard’ın kerameti herhalde. B.D.
“Rolling Stoned”

Image

28 Bing & Ruth – No Home Of The Mind
(4AD)
Piyano çalmayı bilen, hatta oldukça iyi bir piyanist olan bir adamın ambient projesi elbette onun bunun iki tane tuşa basarak yaptığı işlerden oldukça farklı oluyor. Bu ilk cümleyle bir sürü insanı uyuz etmiş olma ihtimalim yüksek ama ne yazık ki herhangi bir enstrümanı çalmak ya da çalmayı bilmek bazen işleri çok değiştirebiliyor. Eğer ki işin teknik bölümlerinde boğulmayıp hâlâ duygularınızla hareket edebiliyorsanız, elbette hiçbir şey çalmayı bilmemek ve müzikal bilgi sahibi olmamak da zaman zaman çok iyi ve garip yerlere getirebiliyor kimi insanları. İçinde ve hatta içinizde bir yolculuğa hazırsanız, kalbiniz güçlüyse hemen dinlemeye başlayın. K.A.
“The How of it Sped”

Image

27 Forest Swords – Compassion
(Ninja Tune)
Bundan yedi sene önce Dagger Paths isimli EP ile karşılaşmamı dün gibi hatırlıyorum. O günden beri sıkı bir şekilde takip etmeye çalıştığım bir isim oldu Matthew Barnes ve Forest Swords isimli bu tatlışko projesi. İngiliz bir prodüktör olarak elbette yapısı gereği melankolik ve duygusal şeyler yapma konusunda oldukça başarılı. Hem de bunu oldukça iyi bir teknikle kotarabilen arkadaşlardan. Bu yeni albümün Ninja Tune’dan çıkacağını öğrendiğimde içinden “Ne alaka ya, ne gerek vardı ki buna?” gibi ergence şeyler aklımdan geçti ama albüm gerçekten olacak iş değil! K.A.
“Vandalism”

Image

26 Bibio – Phantom Brickworks
(Warp)
Stephen Wilkinson, diskografisinde yeni bir sayfa açıyor ve karanlık, yalnız ama olabildiğine sakin bir ambient albüme imza atıyor. Basinski’nin Disintegration Loops’unu tekrar dinletmek isteyen PB, mantra gibi temel melodik cümleler ve boşlukta etraflarında dönen dokularla yumuşak noktayı buluyor. D.C.
“CAPEL CELYN”

Image

25 Eric Copeland – Courtesy, Professionalism, Respect
(L.I.E.S.)
Black Dice kadrosunun en üretken ismi olan Eric Copeland, 2017 yılında DFA ve L.I.E.S. etiketleriyle iki uzunçalar yayınladı. Her zaman alışkanlıklarını kırmak ve farklı perspektiflerden bakabilmek konusundaki yetisini prodüksiyonlarına yansıtan Copeland, 12 şarkıdan oluşan Courtesy, Professionalism, Respect albümünde kendi ses paletini kısıtlamayı tercih ederek tek kelimeyle kusursuz bir minimal dans müziği ortaya çıkarıyor. C.K.
“Qualified”

Image

24 Godflesh – Post Self 
(Avalanche Recordings)

2017 yılının biz JK Flesh fanlarına en büyük hediyesi bu albüm oldu sanırım. Özellikle değişik tarzlarda yaptığı yaklaşık bin tane farklı projesiyle gönüllerde taht kuran Justin Broadrick, sanırım en iyi haline yanına Ben Green’i alınca ulaşıyor. 1988 yılından beri bu beraber oluşturdukları Voltran gücündeki grupla çoğumuzu tarifi imkânsız yerlere sürüklediler. İşin garip ve güzel yanı ise seneler sonra tekrar bir araya geldiklerinde çıkardıkları ikinci albümle sadece konserlerden para kazanma amaçlı bir yeniden birleşme grubu olmadıklarını çok ciddi şekilde belirtmiş olmaları. Birçok sadık fanları tarafından Pure ve Selfless albümleri arasında bir yere oturulan Post Self gerçekten defalarca dinlenip içinde kaybolunmayı hak ediyor. K.A.
“Mortality Sorrow”

Image

23 Bicep – Bicep 
(Ninja Tune)
Bicep, İngiliz garage/electro, Italo-disco ve 90’lar house gelenekleri üzerine, fakat asla onları geri çağırmakla yetinmeyerek kurulmuş koca bir dünya. İrlandalı ikilinin albüm formunda yayınladığı bu ilk çalışma, melodi kurgulama ve akıtma adına pekâlâ ders gibi okutulabilir. E.S.
“Glue”

Image

22 Slowdive – Slowdive
(Dead Oceans)
2014’te yeniden bir araya gelerek shoegaze deveranına 22 yıldan sonraki ilk albümleriyle geri dalan Slowdive, o vazgeçilmez ses dalgalarını bir kez daha eforsuzca konuşlandıran, kendi öncü oldukları tanıdık ambient kalabalığın içerisinde melodik bir sıcaklık yakalayan, gür sesli parçalarla dönüyor. L.A.
“Falling Ashes”

Image

21 Grizzly Bear – Painted Ruins
(RCA)
Tam beş yıllık aranın ardından yepyeni albümleri Painted Ruins ile geri dönen Grizzly Bear’den beklentimiz ister istemez çok fazlaydı. Bir önceki albümleri Shields’tan daha da sağlam düzenlemeler ile karşımızda olan Amerikalı topluluk, “Neighbours” ve “Mourning Sound” gibi parçalarla yıl boyunca sıklıkla dinlediğimiz ekiplerden biri oldu. B.D.
“Mourning Sounds”

Image

20 Moon Duo – Occult Architecture Vol. 2
(Sacred Bones)
2017 içinde birden fazla albüm yayınlama şerefine erişen isimlerden olan Moon Duo, Occult Architecture ismini verdiği albümlerini iki bölüm olarak servis etti. Gönlümüzü çelen ikinci bölüm olan Occult Architecture Vol. 2 ile hem özlediğimiz Moon Duo synth’lerini duymanın heyecanını yaşadık hem de kendimizi nostaljik tınıların arasında gezinirken bulduk. “Karanlık” ve “Aydınlık” olarak ikiye ayrılan albümlerin ikincisi, grubun tansiyonu biraz düşürdüğü zaman da ne denli etkileyici işler yapabileceğini belgeliyor. B.D.
“Sevens”

Image

19 Kaitlyn Aurelia Smith – The Kid
(Western Vinyl Records)
Hayatın dört farklı aşamasını konu eden bir konsept albüm olan The Kid, bugüne kadar yoğunluklu olarak özgün synth tonlarıyla sarmal ve bol katmanlı deneyler yapan Kaitlyn Aurelia Smith’in diskografisinin en bütünlüklü albümü. Elindeki katmanları işleyiş biçiminde kimi zaman daha yalın ve dinleyiciyi yormayan bir yaklaşım benimsemesiyle kendini yenilemekten çekinmeyen Smith, Four Tet tarafından da 2017’nin en iyi albümü olarak gösterilen The Kid’le sonik unsurlarla oluşturulmuş duygu bütünlerini deneyimletiyor. C.K.
“An Intention”

Image

18 The Bug vs Earth – Snakes vs Rats 
(Ninja Tune)
Grime, dub, EDM prodüktörü Kevin Martin ve drone/doom gurusu Dylan Carlson, ortaklaşan müzik bükme tutkularını 2014’ten bu yana keşfetmeyi sürdürüyor. Justin Broadrick ve Jesu’ya da mikrofon uzattıkları bu ilk albümlerini J.G. Ballard’ın kentsel distopyalarından da etkilenerek hazırladıklarını öğreniyor ve Amerikan çöllerinde siyah-beyaz bir kaleydeskopun içinde âdeta savruluyoruz. E.S.
“Don’t Walk These Streets”

Image

17 Gnod – Just Say No To The Psycho Right-Wing Capitalist Fascist Industrial Death Machine
(Rocket Recordings)
Krautdrone grubu Gnod’un adı gibi içeriği de fantastik albümü, yılın en güzel sürprizlerinden biriydi. “Sapık sağcı kapitalist faşist endüstriyel ölüm makinesine hayır de” mesajını vererek, dünyada birçok insanın hislerine tercüman oldu. Gnod’un tüm enerjisini, gitar ve davuldan çıkan gürültülü seslerin dinamizmiyle ortaya koyduğu albüm, zamanlaması ve ruhuyla dönemi en iyi yansıtan kayıt olarak tarihe geçti. Z.K.
“Bodies for Money”

Image

16 Amadou & Mariam – La Confusion
(Because Music)
Malili ikili Amadou & Mariam’ın Adrien Durand prodüktörlüğünde kaydettiği albüm, dönemin karışıklığına cevaben, süpüren gitarlar, nostaljik synthler ve karşılıklı konuşan nefeslilerle süslenmiş, dolgun ve ritmik Afro-pop, funk ve blues kutlamalarına yer verirken bir yandan da geleceğe umutla bakıyor. L.A.
”Bofou Safou”

Image

15 Liars – TFCF
(Mute)
Söz konusu Liars olduğunda objektif olabilme yetimi sanırım Sisterworld albümüyle birlikte kaybettim. Grubun kurucu üyelerinden Angus Andrew’un tek başına kaydettiği ilk Liars albümü olan TFCF’e de nereden baksam ilham verici bir beynin izlerini çabuklukla bulabiliyorum. Liars diskografisine dağılmış onlarca farklı estetiğin ve detayın yer yer belirginleştiği ama bu serüvende kendine ait çarpıcı bir yere sahip bir albüm. C.K.
“Staring At Zero”

Image

14 Arca – s/t
(XL Recordings)
Şekilden şekle giren prodüksiyonlarının üstüne kendi vokallerini ekleyerek müziğini kimsenin tahmin etmediği kadar derin sulara yönelten Arca, senenin en şaşırtıcı albümlerinden birine imza attı. Mükemmel bir kapak, kendi içinde küçük filmlere dönüşen klipler ve kan revan dolu canlı performanslarla da büyük bir multimedya harikası aynı zamanda. B.Ç.
“Piel”

Image

13 Björk – Utopia
(One Little Indian)
Öncelikle flüt ve hatta Orta Çağ müziklerine ait aranjmanlardan hoşlanmıyorsanız bu albümden koşarak kaçabilirsiniz. Ama öyle de garip bir durum var ki uzun zamandır (ki ne kadar uzun zaman olduğunu söylersem ayıp olacak) bir Björk albümü sevmeyen, deli fanlarından biri olmayan beni bile böylesine çarpan bir albümü kaçırıyor olabilirsiniz. Albümün prodüksiyonunda Arca kendi albümünden daha iyi bir iş çıkarmış desek çok da abartılı olmaz sanırım. Her ne kadar bir sürü insan daha çok delilik ve ritim beklese de albüm bütün garipliğine rağmen oldukça sakin bir hissiyata sahip ve yine çok kişisel bir çalışma. Utopia, üçüncü şarkı “Gate” itibariyle yüzümüze bağırarak bizi oldukça garip bir çukurun içine atıyor. K.A.
“The Gate”

Image

12 Protomartyr – Relatives in Descent
(Domino)
Post-punk minimalizminin ham punk agresyonuyla birleşiminden doğan ve 2017’nin çaresizliğine tercüman bir gitar albümü. Dünyanın korkunçluğuna ve varoluşa dair basit ama keskin gözlemlerle modern insana ayna tutan, seneler geçse de önemini yitirmeyeceğini düşündüğüm bu albümü es geçmeyin. B.Ç.
“Don’t Go To Anacita”

Image

11 Colin Stetson – All I Do Is For Glory
(52 Hz)
Saksafon ustası Colin Stetson, yeni harikası All This I Do For Glory ile yine herkesin takdirini topladı. Modern klasik, ambient ve caz füzyonun deneysel seslerini kullanarak geliştirdiği virtüözitesine, bu kez prodüksiyonun her aşamasındaki ustalığını da eklemiş. Yer yer kendi sesini de manipüle ederek, akustik ile elektronik arasındaki sınırı şaşırtıcı şekilde belirsizleştirmiş. Z.K.
“Spindrift”

Image

10 Jane Weaver – Modern Kosmology
(Fire Records)
İngiliz müzisyen Jane Weaver’ın tamamını tek başına kaydettiği albümü Modern Kosmology, Bant Mag. ekibinin 2017 boyunca en fazla dinlediği albümler arasında başı çekiyor. Weaver’ın Fire Records etiketiyle yayınladığı ilk albümü olan Modern Kosmology, müzisyenin kendine özgü hikâyeciliğini ve ilgi çekici ilham kaynaklarını ustalıklı bir şekilde harmanlayarak ortaya karşı konması güç bir karakter çıkarıyor. Efsanevi grup Can’in ilk solisti olan Malcolm Mooney’nin de bir şarkıya eşlik ettiği albüm, Weaver’ın büyük bir titizlikle kurguladığı yoğun hissiyatlara bir davet niteliğinde. C.K.
“Did You See Butterflies?”

Image

9 LCD Soundsystem – American Dream
(DFA / Columbia)
Yedi yıllık bir aradan sonra gelen American Dream ikinci dinleyişte dağılmış bir grubun yeniden bir araya geldikten sonra yayınladığı ilk albüm olduğunu neredeyse unutturuyor.  James Murphy gibi uç noktalarda bir müzik tutkunu olduğu için müzik yapanların başı çektiği ekiplerin dinleyiciye geçirebildiği bir duygu bu. LCD Soundsystem’in orta tempolu çıkışlar ve dans parçaları arasında kurduğu tanıdık denge duygusal anlamda daha yoğun ve ağır bir dilde ve bir orta yaş krizinin eşiğinde kendini gösteriyor. Albümün yer yer bir klasik dinliyormuş gibi hissettirmesinin tadı ise hiçbir şeye değişilmez. 70 dakikalık süresini tamamladığında bir liberal Amerika’nın daha sonuna gelmiş olduğumuzu anlıyoruz. E.S.
“Call The Police”

Image

8 Kendrick Lamar – DAMN.
(Top Dawg Entertainment)
R&B ve hip hop dünyasının rüya takımının en önemli oyuncularından biri olan Kendrick Lamar, bu yılın hem en çok konuşulan ismi oldu hem de olağanüstü albümüyle kariyerinde bambaşka bir sayfa açtı. Henüz yayınlanmadan birçok söylenti, haber ve benzeri bilgilerle konuşulmaya başlanan DAMN. albümü dinlemeye açıldığında ortalık çoktan karışmıştı. Terrace Martin, BadBadNotGood, James Blake, U2, Rihanna, Soundwave ve daha birçok ismin katkıda bulunduğu DAMN., “DNA.”, “HUMBLE.”, “ELEMENT.” gibi hitlerinin yanı sıra aynı zamanda klipleriyle de çok konuşuldu. Müzikal olarak her parçada farklı düzenlemeler deneyen ve birlikte çalıştığı sanatçılarla ne gibi harikalar ortaya çıkarabileceğini bir kez daha kanıtlayan Kendrick Lamar, bu senenin gerçek anlamda şapka çıkarılması gereken isimlerinden olduğunu kanıtladı. B.D.
”DNA.”

Image

7 King Krule – The Ooz
(True Panther Sounds)
15-16 yaşında müzik yapmaya başlayan, serseri tavırlarıyla nam salmış birinin bu denli istikrarlı bir albümle karşımızda olması başlı başına etkileyici. Cazdan dark wave’e, post-punk’tan fusion’a sayısız janrdan sesler duyduğumuz nefis The Ooz albümü çıkış parçaları “Chech One” ve “Dum Surfer”a kulak verdiğimiz an itibariyle bizi nasıl bir albümün karşılayacağını hissettirmiş ve tatmin etmeyi başarmıştı. Yakında İstanbul’da da izleme şansı yakalayacağımız King Krule için sayılı zaman umarız çabuk geçer. B.D.
“Dum Surfer”

Image

6 Kelela – Take Me Apart
(Warp)
2013 çıkışlı mixtape’i Cut 4 Me ile çağdaş kulüp müziği ve klasik R&B arasında beklenmedik köprüler kuran Kelela, Warp etiketiyle yayınlanan ilk “gerçek” albümü Take Me Apart ile akranlarından oldukça ileride olduğunu kanıtlıyor. Üç buçuk senelik titiz bir işçiliğin ürünü olan yoğun prodüksiyonlar ve Kelela’nın mükemmel vokal performansları sayesinde Take Me Apart, modern pop müziğin en etkileyici ve yenilikçi örneklerinden biri olarak 2017’ye damgasını vurdu. B.Ç.
“LMK”

Image

5 Mount Kimbie – Love What Survives
(Warp)
Her ne kadar Mount Kimbie’nin Dominic Maker’ı artık Los Angeles’ta yaşıyor olsa da elektronik müziğin iddialı ikilisinin kalbi hâlâ Londra için atıyor. Mount Kimbie’nin risk almayı seven, başına buyruk tutumu son albümde kapak görselinden itibaren yeni bir zirve yakalıyor. Synth yoğun, farklı dünyalar arasında açılmaktan geri durmayan ve üstüne üstlük Micachu, James Blake, Andrea Balency ve King Krule gibi mühim konukları bambaşka deneyimler içinde ağırlayan bir bütün. Ruhu ısıtan katmanların içinde yer yer post-punk’ın serinliğiyle, yer yer uzaylı balladlarla karşılaşacaksınız. Seksi ritimlerine baştan sona kapılacağınızdan ise hiç şüpheniz olmasın. E.S.
“Four Years and One Day”

Image

4 Juana Molina – Halo
(Crammed Discs)
Arjantinli müzisyen ve besteci Juana Molina’nın müzikal yolculuğunun her adımında olduğu gibi Halo da beraberinde onlarca sürpriz ve büyüleyici an getiriyor. Müzisyenin önceki albümlerine nazaran elektronik katmanların ve loop odaklı şarkı formlarının ön plana çıktığı Halo, baştan sona birbiriyle ilişkili ritmik ve harmonik “oyun”larla dolu. Bu detayın albüme yansımasının kusursuz bir akışkanlık olduğu aşikâr. Deerhoof’un yaratıcı gitaristi John Dieterich’in de konuk olduğu Halo, Molina önderliğinde yaratılmış mistik bir dünyanın kapılarını ardına kadar açıyor. C.K.
“Paraguaya”

Image

İllüstrasyon: Gizem Tatar

3 King Gizzard & The Lizard Wizard – Flying Microtonal Banana
(ATO Records / Heavenly)
Türkiye’nin psikedelik rock tarihine duydukları hayranlığı ve üretimlerine ilham kaynağı olduğunu birçok röportajda dile getiren King Gizzard & The Lizard Wizard’ın Şubat ayında yayınlanan dokuzuncu stüdyo albümü, Türkiye’deki müzikseverler başta olmak üzere dünya çapında büyük ses getirdi. Yıl boyu taksiye bindiğimizde bile duyduğumuz “Rattlesnake”, Türk Halk Müziği ve yerli psikedelik döneme dair tınılarını bolca hissettiğimiz “Nuclear Fusion” ve “Sleep Drifter” albümün öne çıkan parçalarından. 2017’ye dönüp baktığımızda aslında dünya çapında üretim yapan birçok psikedelik rock müzisyeninin müzik yapma şeklinin bir nebze de evrilmesini sağlayan Avustralyalı topluluğun bizce en önemli gücü, ustalaştıkları microtonal gitarı büyüleyici bir şekilde müziğine entegre edebilmiş olması. B.D.
“Rattlesnake”

Image

İllüstrasyon: Ethem Onur Bilgiç

2 Les Amazones d’Afrique – République Amazone      
(Real World Records)
Angélique Kidjo, Kandia Kouyaté, Mamani Keita, Mariam Doumbia, Mariam Koné, Massan Coulibaly, Mouneissa Tandina, Nneka, Pamela Badjogo ve Rokia Koné isimlerini bünyesinde barındıran ve adıyla da kıtanın kadın savaşçılarını çağrıştıran bu kolektif, Batı Afrika’nın güçlü ve berrak kadın seslerini bir araya getirirken, her parçasıyla kültürler, diller ve janrlar arası groove’lar yakalayan, eşitliğin hüküm sürdüğü bir albümle karşımıza çıkıyor. Şarkıdan şarkıya Afrika diyasporasının farklı enstrüman ve melodik geleneklerini afrobeat, funk, dub, hip hop, pop, blues, reggae ve elektronik dokunuşlarla, prodüktör Liam Farrell’ın da dikkatli düzenlemeleriyle dinamik ve tutkulu bir şekilde buluşturan République Amazone, aynı zamanda günümüzde bu coğrafyadaki müziğin gerçek çeşitliliğini yansıtıyor. Baştan sona dolgun, dinmeyen dans ritimleri eşliğinde yankılanan sosyal sorumluluk çağrılarıyla canlılık aşılayan, bütünüyle eğilmeyen bu albüm, dinç bir çoğulluğun melodik şöleni olarak rotasını çiziyor. L.A.
“I Play the Kora”

Image

İllüstrasyon: Naz Tansel

1 James Holden and The Animal Spirits – The Animal Spirits
(Border Community)
Sonbaharda dinleyiciyle buluşan The Animal Spirits, James Holden’ın henüz 19 yaşında yayınladığı ilk single’ıyla başlayan kariyerinin her aşamasında olduğu gibi fazlasıyla açık fikirli detaylarla dolu. Son albümü Inheritors’ın ardından geçirdiği dört yılda sayısız iş birliği ve farklı formatlarda konserlere imza atan Holden’ın bu en taze çalışması da aslında uzun zamandır hazırlıkları süren bir albüm. 2014 yılında Fas’a yaptığı ziyarette efsanevi Gnawa müzisyeni Mahmoud Guina ile yaptığı kayıtlardan bazı bölümler ve büyük bir ilhamla birlikte, uzun süreli iş birlikçileri Tom Page ve Etienne Jaumet’nin de aralarında bulunduğu zengin bir orkestrayla kaydedilen The Animal Spirits, hem ritmik hem melodik akustik enstrümanlarla Holden’ın görkemli prodüksiyon anlayışını yenilikçi ve düşsel bir düzlemde bir araya getiriyor. Albümün ilk single’ı “Pass Through The Fire”da en güzel örneklerini duyabileceğimiz, parçanın tansiyonunun canlı bir grup tarafından organik şekilde kontrol ediliyor oluşu, belki de James Holden müziğindeki en yeni unsur olarak öne çıkıyor. Fazlasıyla spiritüel ve serbest caz etkisinin hissedildiği The Animal Spirits, kompleks yapılarla inşa edilmiş çok katmanlı bir albüm olmasına rağmen yakaladığı kusursuz dengeyle Holden diskografisinin ve belki de 2017’nin baştan sona en rahat dinlenen albümü haline geliyor. C.K.
”Each Moment Like The First”

  1. Tarık Töre’nin güneş sistemine hoş geldiniz: Whellkom

    Tarık Töre’nin ilk solo sergisi Whellkom geride bıraktığımız sene sonunun en etkilendiğimiz sergilerinden biriydi. Sergiyi gezip görüp biraz da tuvaller arasında kaybolduktan sonra aklımızda kalanları konuşmak için Töre ile sohbete oturduk.

  2. Anların arasını yakalamak: Brian ‘B+’ Cross

    İrlandalı fotoğrafçı, yapımcı ve DJ Brian “B+” Cross, bugüne kadar siyahi sanat akımı, dub, Etiyopya cazı ve Brezilya sambasına dair özel birçok an belgelemiş olmanın yanı sıra DJ Shadow'un 1996 yılına can vermiş ilk albümü "Endtroducing"in kapak fotoğrafının da sorumlusu.

  3. 2017: En iyi 50 albüm

    Her sene dergi ekibinin birbirini yiyip kendi arasında küçük alevlenmelerin çıkmasına sebep veren Yılın En İyi 50 Albümü listemizi hazırlarken işleri biraz daha karıştıralım dedik ve değerlendirme ekibini çevremizden çeşitli müzisyen, yazar, DJ ve organizatörlerle genişlettik. Ortaya çıkan kabarık albüm havuzunu 50’lik bir listeye sığdırmak her ne kadar zorlasa da yıl boyunca ne denli nitelikli ve fazlasıyla özgün albüm çıktığı gerçeği bir kez daha yüzümüze çarptı. İşte Bant Mag.’ın 2017 yılından seçtiği en iyi 50 albüm burada!

  4. 2017: Yerli sahnede yılın en iyi 30 albümü

    Her geçen gün daha fazla ayakları yere basan albümün yayınlandığı yerli müzik sahnesi 2017’de de fazlasıyla hareketliydi. Köklü grupların ihtişamlı albümlerinden fazlasıyla tatmin edici ilk albümlere, işte 2017’de yerli sahnede üretilmiş uzunçalarlardan Bant Mag. ekibinin ve kalabalık jürimizin radarında en belirgin şekilde yerini alan 30 albüm!

  5. 2017: Müzik klipleri, yeniden basım ve derleme albümler

    2017’den göz alıcı klipler ve yeniden basılmış kimisi gizli kimisi çoktan âşık olunmuş albümler...

  6. Gökçen Kaynatan neden bir efsane?

    Geçtiğimiz Aralık ayında Gökçen Kaynatan’ın Finders Keepers etiketiyle yayınlanan ve erken dönem elektronik kayıtlarından özel bir koleksiyonu dinleyiciyle paylaşan plağının lansmanı kapsamında Bant Mag. Havuz’da gerçekleştirdiğimiz bu söyleşide, kendisinin neden bir efsane olduğunun temeline inmeye çalıştık.

  7. İstanbul punk mitolojisi: Tünay Akdeniz

    Tünay Akdeniz’in 1970-1980 arası yayınladığı şarkılarının toplandığı “The Godfather of Turkish Punk” plağı Ironhand Records tarafından geçtiğimiz Kasım ayında yayınlandı. Enstrümantal versiyonlar ile birlikte 12 parçanın yer aldığı albümde iki de sürpriz şarkı bulunuyor. Bu vesileyle Erinç Güzel, Tünay Akdeniz’le derinlemesine bir sohbete oturuyor.

  8. Aklımdakiler: kim ki o

    Yeni albüm "Zan"ın perde arkasını kim ki o'nun bir hayli uzun yolculuğunda çeşitli şekillerde yer almış müzisyenler, prodüktörler, DJ’ler ve sanatçıların gruba yönelttiği sorularla aralıyoruz.

  9. Aklımdakiler: Tuğçe Şenoğul

    Seni Görmem İmkansız ve Kahinar gruplarıyla yaptığı üretimlerin ardından kariyerinin ilk solo albümünü yayınlayan Tuğçe Şenoğul’a yakınındakiler, dostları ve hayatına bir noktada dokunmuş olan isimler merak ettiklerini sordu.

  10. Şarkı şarkı: Nilipek. – “Döngü” albümü

    Nilipek.'e gizemli sularda özgürce gezindiği, taptaze keşiflerle içtenliği bir araya getirdiği yeni albümü "Döngü"deki 12 parçayı sorduk, Merve Vural da hepsini tek tek resimledi.

  11. Aydınlıkları ve karanlıklarıyla 2017: Moon Duo

    Moon Duo’nun nefis synth partisyonlarından sorumlu Sanae Yamada’yla geride kalan yılı gözden geçirdik.

  12. 2017: En iyi 50 film

    İşte Bant Mag. ekibinin dünyada ilk kez 2017 yılı içerisinde vizyona girmiş ya da festival prömiyerini gerçekleştirmiş filmler arasından seçtiği en iyi 50 film!

  13. 2017: Yılın dizileri

    Dünyada ilk kez 2017 yılı içerisinde yayın hayatına başlamış olan yeni drama ve komedi dizileri ile mini diziler arasından, Bant Mag. ekibinin seçtiği en iyilerin yer aldığı 10’luk listeler!

  14. 2017: Ağlamaklı liste, yerli filmler, kuir filmler ve belgeseller

    2017’nin ilgiye değer diğer filmleri, yılın en iyi yerli filmleri, belgeselleri, kuir filmlerinin yer aldığı diğer listeler burada!

  15. A Yüzü B Yüzü: Jim Carrey

    Her sayı tartışmalı bir isme, filme ya da olaya iki farklı bakış açısından yaklaşan iki ayrı yazının sıralanacağı A Yüzü B Yüzü köşesinin ilk konuğu Jim Carrey. Geçtiğimiz aylarda Jim & Andy - The Great Beyond ile adından söz ettiren komedyen hakkında Melikşah Altuntaş açık, güneşli, Binnaz Saktanber ise sağanak yağışlı bir köşeden bildiriyor.

  16. 2017: Dikkat çeken kitaplar

    Severek takip ettiğimiz beş yayınevine 2017 içinde hem kendi yayınladıkları hem de diğer yayınevlerinden çıkan ve dikkat çekmek istedikleri kitapları sorduk.

  17. İnsanı duvara çarptıran bir belgesel: Lüfer

    Kimisine göre boğazın prensi, kimisine göre yırtıcı piranası olan lüfer balıklarının soyunun tükenmesi, yüzyıllardır lüfer etrafında örülen aşkın, muhabbetin ve afiyetin de sonuna işaret ediyor.

  18. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler