Kim Gordon, HJirok ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Şevval Öztemur, Zeynep Naz Günsal

Kim Gordon solo kariyerinin ikinci uzunçalarında kaotik bir düşünce akışına tutulmuş. Kürt müzisyen Hani Mojtahedy ve Mouse on Mars’ın yarısı Andi Toma’dan oluşan HJirok’un ilk albümü yayında. Seattle çıkışlı La Luz, yeni teklisiyle 70’ler psikedelisi yaşatıyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.


ALBÜM: Kim Gordon – The Collective
(Matador / GRGDN Müzik)

Dünyasını Jennifer Egan’ın The Candy House (2022) kitabından ilhamla yarattığı ikinci albümünü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde salıvermiş daima ayrıksı rock ikonu ve sanatçı Kim Gordon, debut solo işi No Home Record’a (2019) da el atmış prodüktör Justin Raisen ile beatlere odaklı, kaotik bir zihnin gürültü dolu düşünce akışı gibi bir albüm yaratmış. Deadpan ama sataşır gibi vokaliyle çağrışımlı spoken-word dizelerini trap tınısında sıralarken katır kutur beatler ve endüstriyel cızırtılarla başka işlerinden, hatta kimi performanslarından aşina olduğumuz noise üslubuna koşum takmış, bunun enerjisini tüm ifadeselliğiyle şekillendirmiş. Anksiyete yaşatan, bir o kadar da kışkırtıcı, zihnin içini dışına çıkarıp sonra tümünü öğüten bir başyapıt.  

EP: Soichi Terada – Apes In The Net
(Far East Recording)

90’lardan bu yana house ve chiptune gibi janrların yaratıcı örneklerini önümüze getiren Japon prodüktör Soichi Terada, uzun soluklu kariyerinde video oyunları için yaptığı bestelerle de elektronik müziğin farklı köşelerine dalıp çıkıyor. 1999’da yayımlanan Sony PlayStation oyunu Ape Escape için yaptığı kayıtlar, bu EP ile ilk kez ülkesi dışında dinlemeye açılmış oldu. Açılış parçası “Spectors Factory”nin tavizsiz baslarıyla saatlerce dans edebiliriz!

TEKLİ: La Luz – Strange World
(Sub Pop Records)

Kişisel yaşanmışlıkların bir meyvesi olan “Strange World” evreni daha kolay şekilde yaşanabilir kılmaya yönelik adımların karanlık, fütüristik ve kozmik bir hâli. Seattle çıkışlı grubun 24 Mayıs’a randevu verdiği News of the Universe albümünün ilk teklisi, gitarist ve söz yazarları Shana Cleveland’ın kanser teşhisi sonrası yaşadığı içsel atakların bir yolculuğu aslında. 70’lerin psikedelik havasından beslenen yapısı, sıcak riffleri, yaşamaya dair söyledikleriyle el ele verdiğimiz parça en nihayetinde sevgi ile kucaklıyor: “Biz iyi olacağız, sadece acele etme.” Klibi de şöyle bırakalım.

ALBÜM: HOMESHAKE – CD Wallet
(Bağımsız)

Toronto çıkışlı Peter Sagar’ın solo projesi olan Homeshake, otobiyografik CD Wallet albümü vasıtasıyla herkesi kendisiyle tanış olmaya çağırıyor. Çocukluğu, gençliği derken etrafında dolandığımız nostalji çemberi sıcak akorları, puslu vokalleri, içli lirikleri ve shoegaze hâliyle dinleyeni yutuyor. İçine düştüğümüz hikâyede, Sagar’ın memleketi Edmonton’ın sokaklarında onun bulanık adımlarına eşlikçi oluyoruz. Uzunçaların sisli, yalnız ve karanlık portresi buğulu gitarlarla da birleşip en nihayetinde 9 dakikalık “Listerine” ile ağırlaşmış, yorulmuş hâlde vedalaşıyor. 

TEKLİ: O. – Green Shirt
(Speedy Wunderground / GRGDN Müzik)

Bariton saksafoncu Joesph “Joe” Henwood ve davulcu Tash Keary’nin diş etlerini titreten kompozisyonlarıyla ilk çarpışmamız, geçtiğimiz kasım ayı sonlarında yayımlanan Slice adlı EP’yle olmuştu. İkilinin yoğunluklu gürültüsü ve bitmek bilmeyen coşkusuyla baş döndüren kimyası, yakınlarda bir albüm olarak uzun bir deneyim yaşatacak. İpuçlarını, prodüktör Dan Carey’le yaptığımız şu sohbette almıştık. Şimdilik, iki dakika uzunluğundaki ilk tadımlık “Green Shirt”le idare edeceğiz. Daha fazlası için ağız sulandırdığına şüphe yok. 

ALBÜM: Meatbodies – Flora Ocean Tiger Bloom
(In The Red Records)

Los Angeles’ta yerleşik ekibin yeni albümünün tohumları aslında 2017’de atılıyor fakat araya pandemi, stüdyoyla anlaşmazlıklar, solist Chad Ubovich’in hastaneye kaldırılması ve yürümeyi yeniden öğrenmesi gibi kocaman problemlerin girmesiyle ancak tamamlanıyor. Bir önceki stüdyo albümleri için “bizim bir karikatür hâalimiz gibi; derin konulara girmeden basit ve eğlenceli” diyen Meatbodies, senelere yayılan yeni projede şapkalarını önlerine koyup hedonizm, gerçeklerden kaçma eğilimleri, uyuşturucularla ilişkilerini düşünürken aynı anda aşk, kayıp, yenilgi gibi hayatlarını yakından ilgilendiren temalara dalmış. Dürüstlüğü ve derinliği konusunda şüphe bırakmayan albümün sonik evrenine girince The Smashing Pumpkins’i hatırlamamak elde değil. Shoegaze, 90’ların alternatif rock’ı, havada uçuşan riffler derken bu albüme bir süre saracağımız aşikâr.

TEKLİ: Nick Cave & The Bad Seeds – Wild God
(Play It Again Sam / GRGDN Müzik)

“Bu albümün hiç şakası yok. Size çarptı mı çarpıyor, sizi yükseltiyor, sizi harekete geçiriyor. Bunu çok seviyorum.” Avustralyalı müzisyen, yeni The Bad Seeds albümü Wild God‘a dair hislerini bu sözlerle özetlemiş. Dinleyiciler üzerinde de aynı etkiyi yaratmasını umuyor. E söz konusu Nick Cave olunca, duygu aktarımı konusunda herhangi bir noksan olmayacağından şüphe duyulmuyor hâliyle. Çarpılmaya, yükselmeye hazırız. 

TEKLİ: Selin Baycan – Kaçsam Bırakıp
(Lal Records)

Selin Baycan, 8 Mart’a özel bir Deniz Kızı Eftelya şarkısı yorumluyor. mÜZİSYEN tüm denizkızlarına ithaf ettiği parçadan “seneler evvel Deniz Kızı Eftalya’dan duyduğum, duyduğum an vurulduğum parça” diye bahsediyor. Biz de Baycan’ın versiyonunu duyduğumuz anda vurulduk desek abartı olmaz: kibar bir piyano yürüyüşü ve Baycan’ın vokallerinin yine harikalar yarattığına şahitlik ediyoruz.

ALBÜM: Bolis Pupul – Letter To Yu
(DEEWEE & Because Music)

Charlotte Adigéry ile kaydettiği Topical Dancer albümüyle geride kalan iki yılda kulaklarını sık sık çınlattığımız Belçikalı müzisyen Bolis Pupul, ilk solo uzunçalarıyla dans pistlerinde yoğun ve karmaşık duygulara da yer açıyor. Yellow Magic Orchestra’nın 80’lere kattığı renkten esinlendiği gibi farklı Doğu Asya ülkelerinin gelenesel dans müziklerinden etkileşimleri bohçasına atmış. “Causeway Bae”nin parlak labirentlerinde kaybolmak, “Doctor Says”in endüstriyel beatlerine kalp atışlarıyla eşlik etmek ya da “Kowloon”un old-school hip hop hissiyle kasları esnetmek çok zevkli. Synth-pop sevdasının kör göze parmak kıvamına geldiği hit parça “Completely Half” için çekilen klip de burada.

TEKLİ: Underworld x KETTAMA – Fen Violet
(Smith Hyde Productions)

Hatırımız için bir kez daha güçlerini birleştirmiş İngiliz ikili Underworld ve İrlandalı prodüktör KETTAMA’dan çoğunlukla piyanonun başı çektiği, yükselten melodisi, sürüşlü kickleri ve Karl Hyde’ın vokalleriyle hepten gaza getiren bir tekli. Geçen sene ikilinin malum parçasını yorumladıkları iş birlikleri “g-town euphoria (luna)”dan sonra iddialı bir tekliyle daha çıkagelmiş ekibin yaymnladığı magenta tonda stüdyo ortamı ve gökyüzü manzaralarıyla donanmış videosuna da şöylemesine buyur edelim.

TEKLİ: Wild Pink – Air Drumming Fix You
(Fire Talk)

Brooklyn çıkışlı alternatif rock grubu Wild Pink, son olarak 2022 tarihi ILYSM albümüyle karşımızdaydı. Fire Talk’la anlaşan John Ross ve ekibi, sessizliğini ağır ateşte kavrulup hikâyesini hiiiç aceleye getirmeden anlatan bu parçayla bozdu. Coldplay’in “Fix You” parçasına hayali davuluyla eşlik eden bir kızdan bahseden parçanın 90’lar Heartland baharatı da epey lezzet katıyor. Yeni albüm haberi de yakındır.

Güneş Özgeç – Likyalı Kadınlar
(Güneş Sistemi)

Anaerkil bir uygarlık olan Likyalı kadınların öyküsü, Melih Cevdet Anday’ın dizeleri ve Güneş Özgeç’in babası Ömer Özgeç’in bestesiyle direnişin ve şefkatin büyüsünü kulaklarınıza getiriyor. Akustik enstrümanlar ne hoş titreşiyor; köpüre köpüre gelen dalgalar, kıyıya yürüyen çırılçıplak kadınlardan önce utanıp, sonra ağır ağır geriliyor. Nefis kapak görseli Sadi Güran’dan.

ALBÜM: Moor Mother – The Great Bailout
(ANTI-)

1835 tarihli Köleliğin Kaldırılması Yasası kapsamında “mülklerini” kaybeden 46 bin İngiliz köle sahibine 17 milyar sterline eşdeğer bir ödeme yapıldığını biliyor muydunuz? Müzisyen, şair, aktivist Camae Ayewa namıdiğer Moor Mother, nesillerce aktarılmış travmaları ve acıları özgür bırakan türlü deneylerle yarattığı sesle şifalandırma pratiğine bu utancı hikâyeleştirerek devam ediyor. Türümüzün günahları farklı zamanlarda, farklı coğrafyalarda kendini pervasızca tekrarlarken, asıl kölenin nelere karşı kimler olduğuyla yüzleşmeye çağırıyor bir kez daha.

TEKLİ: The Black Keys – This is Nowhere
(Nonesuch Records)

The Black Keys’in 5 Nisan’a tarihlenen düetler albümü Ohio Players’tan “Beautiful People (Stay High)” ve “I Forgot To Be Your Lover”dan sonra üçüncü sesleniş: “This is Nowhere.” Sihirli söz yazarlığıyla yine Beck’in karşımıza çıktığı tekli, parıl parıl davulu ve tempolu baslarıyla düşük moralinizi alıp toparlıyor. Parça, güneşin en tepede olduğu bir yaz günü inişli çıkışlı tepelerden geçerek bir ailenin hiçbir yere giden tatiline ortak olduğumuz yol klibiyle, hem varoluşsal hem 60’ların çiçek çocuklarını anımsatan lirikleriyle hiçbir yere ait olmamanın ağırlığını mı yoksa hafifliğini mi dile getiriyor, orası size kalmış: “Hiçbir yere vardığımda hayatımın tadını çıkaracağım ve günlerimin geri kalanını hiçbir yerde geçireceğim.” 

ALBÜM: Ava Trio – The Great Green
(TORA Records)

Giuseppe Doronzo, Esat Ekincioğlu ve Pino Basile’den oluşan Ava Trio, doğaçlama ve makam ekseninde Akdeniz’e özgü bir caz tınısı yakalıyor. Avangart bir üslupla kurdukları diyaloglarıyla tematik bir anlatı inşa eden üçlü, dördüncü albümü The Great Green’le Antik Yunan’da henüz mavi renginin ortaya çıkmadığı zamanlarda yaşayan bir balıkçının patikasına ortak ediyor. İlk parça “Didima”nın bas taksiminden “Tsamikos”un zamanı büken iniş çıkışlarına; tanıdık ama gizemli bir yolculuk.

TEKLİ: Lauren Mayberry – Change Shapes
(Universal Music) 

CHVRCES solisti Lauren Mayberry’nin üçüncü solo teklisi, basların ön planda olduğu eğlenceli bir pop numarası. “Change Shapes”, müzisyenin kişisel deneyimlerinden ortaya çıkmış; onu parçayı yazmaya neyin ittiğini şöyle açıklıyor: “Kendimi başkalarına bir performans sergilerken aynı zamanda içsel deneyimin içinde bir karakteri oynuyormuş gibi hissediyorum. Çünkü oradaki varlığımla ilgili çok fazla tartışma var. İnsanları istediğim yaratıcı işe izin vermeleri için nasıl yeterince memnun tutarım? Bazen çok sahte ve iki yüzlü hissediyorum çünkü grup hakkında hep ‘feminist’ olduğu söyleniyor ama benim deneyimim hep böyle olmadı.” 

ALBÜM: Matt Maltese – Songs That Aren’t Mine
(Tonight Matthew)

Indie pop’un mutsuz prenslerinden Matt Maltese, geçen seneki stüdyo albümünden sonra 13 şarkılık bir cover koleksiyonuyla kaldığı yerden devam ediyor. Müzisyenin çocukluğundan beri en sevdiği şarkılarla doldurduğu albümde The The, Sixpence None the Richer, Sinéad O’Connor, Avril Lavigne, Belle and Sebastian gibilerinin en popüler parçaları ile liste epey sağlam. Maltese, şarkıların kendi versiyonlarını yaratırken tabii ki minimal aranjmanlı dünyasından uzaklaşmıyor: bazen yalnızca vokalleri ve piyanosu; bazen eşlikçi bir saksafon; hiçbir zaman rol çalmayan davullarla bulutların üstünde keyifli mi keyifli bir dinleme deneyimine hazır olun. 

ALBÜM: HJirok – Hjirok
(Altin Village & Mine)

HJirok kurgusal bir karakter, mitolojik bir figür. Yaratıcıları geleneksel Fars müziğini yeni yaklaşımlarla buluşturmayı alışkanlık edinen Kürt müzisyen Hani Mojtahedy ve Mouse on Mars’ın yarısı Andi Toma. İkilinin Erbil’de üç perküsyonist (Hadi Alizadeh, Jawad Salkhordeh ve Serdar Saydan) ile bir setarcı (Ali Choolaei) ile yaptığı kayıt seansları üzerine inşa edilen bu ilk albüm, sekiz parçaya bölünmüş hâlde Mojtahedy’nin 20 yıl önce İran’dan ayrılışı ve yeni ev arayışını hikâyeleştiriyor. Hem geleneksel olarak tanımlanan unsurlara yaklaşımı hem prodüksiyonun her parçada kabuk değiştiren yapısıyla dipsiz bir kuyu, zihin açıcı bir dinleme deneyimi.

TEKLİ: Babehoven – Lightness is Loud
(Double Double Whammy)

İsmiyle bile yakınlaştıran Water’s Here in You albümünü yayımlamaya gün sayan Babehoven’dan; dinlerken sağa sola kafa sallatan 4/4’lük ölçüsü, sevimli vokalleri ve atmosferik düzenlemesiyle ninni tadında bir şarkı ve pek tatlı klibi. Maya Bon, “Bir ses boşluğu içinde yaşıyoruz, birbirimizi duymaya çalışıyoruz, açılmak istiyoruz, çevremizdeki ışığın bolluğunu, yaklaşık 200 milyar trilyon yıldızı görüyoruz ama yine de bocalıyoruz, kabuklarımızda sertleşiyoruz.” sözleriyle anlatıyor hikâyesini.

TEKLİ: Kamasi Washington – Prologue
(Shoto Mass Inc. / Young / GRGDN Müzik)

Usta saksafoncu sıradaki albümü Fearless Moments’ı, çıkış tarihi -3 Mayısve konuklarını tek kelimeyle epik bu parçayla resmen duyurdu. Tüm iniş çıkışlarıyla hisleri kamçıladığı kadar ruhları da telkin eden parçanın AG Rojas rejili klibi, Samantha Blake Goodman’ın besteyi coşturan özgür koreografisini ve bunu dışavuran onlarca dansçıyı gururla onurlandırmış. Pür sessizlikle başlayıp uzaysı synth sesleri ardından gelen sıkı bir trompet solosu ile kendini ritmin ellerine bırakan Washington, Thundercat’in davulcu kardeşi Ronald Bruner Jr.’ın atakları eşliğinde katarsisin dibini yaşatıyor.