King Krule, Danûk ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Deniz Tümer, İlayda Güler, Zeynep Naz Günsal

King Krule, hayal kırıklıklarına tercüman olan harika bir şarkı ve kliple döndü. Danûk, 100 yıllık Mezopotamya seslerini günümüzde yankılıyor. Róisín Murphy’nin DJ Koze ile kaydettiği albümünden bir iştah açıcı daha yayında.

TEKLİ: King Krule – If Only It Was Warmth
(XL Recordings)

Göğsümüzdeki sıkışmanın, ruhumuzdaki karanlığın sesi Archy Marshall namıdiğer King Krule, 9 Haziran’da serbest kalacak yeni albümü Space Heavy’den bir tadımlık daha fırlattı. Aynı döngü etrafında yoğunluğu, mesafesi devamlı dönüşen vokal ve gitar katmanları ile çınlayan zillere yaslanarak, hayal kırıklıklarının ayrılığa sürüklediği bir ilişkide, içindeki boşluk giderek büyüyen birinin öyküsünü anlatıyor. Parçanın hissine kaktüs, yılan, gölge gibi metaforlarla görsel düzlemde tercüman olan harika klip de gözlerden kaçmasın.

TEKLİ: Peter Xan – FIFA
(FADER Label)

“İnsanlar ‘oh, sen beyaz müziği yapıyorsun’ diyebilir ve bu tam anlamıyla absürtlük. Müzik, müziktir. Siyah, beyaz ya da ne olursan ol. Bir Afrikalı olarak rock yapabilirim.” Nijerya asıllı Britanyalı müzisyen Peter Xan, 2000’ler alternatif rock tınılarından ilham alan şarkı yazarlığının yüksek enerjili son mahsulünde Sex Pistols’ın da Justin Bieber’ın da şarkılarının FIFA oyununda olması gerektiğini dülünen sevgilisinin de kulaklarını çınlatıyor. Gana’da çekilen eğlenceli klibi de burada.

EP: Blawan – Dismantled into Juice
(XL Recordings)

Geçtiğimiz haftalarda Sónar İstanbul’a konuk olan Blawan adı cuk oturan bu 5 parçalık EP’sini soyut ve renkli seslerle donatark âdeta bir Kandinsky tablosunu konuşturmuş. Monstera Black’in de etkisiyle alışılan tarzının duvarlarını genişleterek müziğine yeni bir nefes vermiş. Kara büyü etkisi yaratan bu parçalarla cadılar meclisine katılmaya davetlisiniz.

TEKLİ: Johanna Samuels – Golden Gate
(Jealous Butcher Records)

Hissizleşme, ayrışma, karanlığın içinde zayıfladığını fark etmek… Los Angeles merkezli besteci Johanna Samuels’in yeni teklisi “Golden Gate”, karantina günlerinde bu duygudurumlarının dökümü olarak ortaya çıkmış. Eşlikçi klibi de hemen burada. Müzisyenin ikinci uzunçaları Bystander, 23 Haziran’da yayında olacak. 

ALBÜM: The Ocean – Holocene
(Pelagic Records)

Alman progresif rock grubu The Ocean’ın tematik albüm üçlemesinin son halkasına hoş geldiniz. Gezegenin erken çağlarını kronolojik olarak tasvir eden Phanerozoic I: Paleozoic (2018) ve Phanerozoic II: Mesozoic / Cenozoic (2020) sonrası, insanlığın başlangıcıyla ve dünyayı tahrip edişine geldi sıra. Klavyeci Peter Voigtmann’ın karantina döneminde oluşturduğu eskizlerden filizlenen albümde bir de Karin Park düeti yer almakta.

ALBÜM: Danûk – Morîk
(Omni Sound)

Mezopotamya’nın çokkültürlü işitsel estetiğine yeniden ele almak niyetiyle üreten Danûk grubu, 100 yılı aşkın bir süre önce kaydedilmiş kimi sesleri Omni Sound etiketiyle günümüzde yankılıyor. Kürtçede “inci” anlamına gelen Morîk’in prodüktör koltuğunda Snarky Puppy’nin on parmağında on marifet lideri; beş Grammy’li multi-enstrümantalist, besteci, aranjör ve GroundUP Music etiketinin kurucusu Michael League oturuyor.

ALBÜM: Mandy, Indianai’ve seen a way
(Fire Talk)

Şarkı yazımında formlar yerine dokulardan haz duyanların ıskalamaması gereken bir albüm. Punk enerjisini dans pistiyle buluşturan Manchester çıkışlı dörtlü Mandy, Indiana’nın ilk uzunçaları, gürültüyü evirip çevirip her parçada dinleyeni önce diriltmeyi, sonra da bir güzel silkelemeyi başarıyor. Kulaklarınızın uzunca çınlamaya devam edeceğini baştan söyleyelim.

TEKLİ: Osees – Intercepted Message
(In The Red Records)

Yeni Osees güzelliği, 18 Ağustos’ta çıkacak aynı isimli albümünün habercisi. Garage rock ve vintage synth sesleriyle yoğrulan bu parça, paralel evrende yaşanmış bir new wave döneminden çıkıp gelmiş gibi tınlıyor. Grubun esas kişisi John Dwyer’ın “yorgun zamanlar için bir pop albümü” açıklamasını da somutlaştırıyor bir anlamda. Şarkıyla uyumlu nostaljik bir tada sahip “Intercepted Message” klibi ise dönemler arası heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor; geleceğin müziğine giden yolun bazen geçmişten geçtiğini hatırlatıyor. Haber bültenlerini arada sırada John Dwyer sunsa keşke…

EP: The Dare – The Sex
(Freakquencies / Republic)

Harrison Patrick Smith, solo projesi The Dare’in ilk EP’sinde seksin hayatındaki yerine dair eğlenceli parçalar yazma motivasyonuyla yola çıkmış. “Anneni aramak ve ona senin bomba gibi olduğunu söylemek istiyorum” gibi iddialı sözlerini; MSTRKRFT, Crystal Castles, Uffie ve Does It Offend You, Yeah? gibi bloghouse çılgınlığını çağrıştıran prodüksiyonlarla buluşturuyor The Sex’teki şarkılar. 2008-2009 civarı bir yerlerdeyiz kesinlikle.

TEKLİ: Blur – The Narcissist
(Parlophone Records)

Takvimlerde 21 Temmuz işaretlensin. The Ballad of Darren adını taşıyan dokuzuncu Blur albümünden ilk tekli “The Narcissist”; biraz gazı alınmış, dinginleşmiş, belki de büyümüş bir Blur çıkarıyor karşımıza. Graham Coxon da yaş aldıkça parçalara doğru dozda duygu katabilmenin önemini anladığından bahsetmiş albüm duyurusunda. Kendisinin agresif gitar çalımı özellikle şarkının son düzlüğünde ön plana çıkıyor ve kıvamlı bir nostalji yaşatıyor tabii. 

ALBÜM: bar italia – Tracey Denim
(Matador Records)

Londralı bar italia’nın Dean Blunt’ın bağımsız plak şirketi World Music’ten yayımlanmış albümleri Quarrel (2020) ve Bedhead (2021) ardından Matador Records ailesine katıldığıTracey Denimİ Nina Cristante, Jezmi Tarik Fehmi ve Sam Fenton üçlüsünün hepten nişleştiği, 90’lar ve post-punk revival tınılarını da terk etmedikleri bir uzunçalar. Animal Collective, Björk, black midi, HMLTD, Liars gibi isimleri mikslemiş ses mühendisi Marta Salogni’nin dokunuşlarıyla da ekibin icrası iyice parlıyor.

TEKLİ: Róisín Murphy – The Universe
(Ninja Tune)

90’lar dans müziği denince akla gelen ilk gruplardan Moloko’yla hayatımıza giren ve moda anlayışı, sahne şovları ve ihtişamlı prodüksiyonlarıyla electropopun favori divalarından Róisín Murphy, sahalara dönüyor. Ne mutlu! Üstelik 13 şarkılık yeni albümü Hit Parade’i Ninja Tune külliyatının gediklilerinden DJ Koze ile kaydetmiş. İlk tekli “The Universe”, gitar ve piyano partisyonlarıyla her nerede ve her ne zamanda olursanız olun güneşi tepenize dikme gücüne sahip. Bir de hatırlatma: İrlandalı müzisyen, 7 Haziran’da Zorlu PSM’de olacak. Biletler burada.

TEKLİ: huner – Bencil
(Bağımsız)

Yerli R&B / neo-soul sahnesinden groove dolu bir ayrılık şarkısı. Besteci ve müzisyen huner’in prodüktör koltuğunu Baker Aaron’a teslim ettiği yeni parçası “Bencil”, caz armonileri ve istemsizce omuz hareketleriyle eşlik edeceğiniz bas yürüyüşleriyle etkisine alıyor. Parça aynı zamanda huner’in çocukluk yıllarından bu yana dinlediği Erykah Badu, D’Angelo gibi neo-soul ikonlarına bir saygı duruşu.

ALBÜM: Sufjan Stevens – Reflections
(Asthmatic Kitty)

Houston Ballet dansçılarının dört yıl önceki performansına eşlik eden Sufjan Stevens besteleri albüm oldu. İlhamını iki piyanist ve 11 bale dansçısının performansından alan Sufjan Stevens – Justin Peck iş birliğine, piyanist Timo Andres ve Conor Hanick hayat veriyor. “Bale için müzik yazarken, boşlukta gezinen bedenleri hayal ediyorum” diyor Stevens; nitekim Reflections başlıca enerjisini buradan alıyor.

TEKLİ: Can Ömer Uygan & Netam – Günaydın (Live)
(Gülbaba Records)

Land of Session, Kam ve Gevende gruplarının kurucularından trompetçi Can Ömer Uygan’ın çeşitli müzisyenlerle çaldığı bir deney projesi. Uygan’ın melodik ozanlığını Netam’ın kalıpları delen yaklaşımıyla harmanlayan bu doğaçlama-elektronik üretim pratiği, ikilinin Müze Gazhane’de verdiği konserden canlı kayıtları bir araya getirecek bir albüme dönüşüyor. İlk tekli “Günaydın” hipnotik, canlandırıcı, yakıcı bir deneyim vadediyor.

TEKLİ: Genesis Owusu – Leaving the Light
(OURNESS / AWAL)

Kendisini hiçbir türe bağlı hissetmeyen; parçalarında neo-soul, synth punk, abstract hip hop gibi birçok türü bir araya getiren müzisyen yine bir türler harmanıyla çıktı karşımıza. Rap verse’ü ile başlayan şarkıda psikedelik rock hissiyatı, caz beatleri ya da spoken word denemeleri de duymak mümkün. Yeni Zelandalı multidisipliner sanatçı Lisa Reihana imzalı klibi de burada.

TEKLİ: V/Z – Candles
(AD 93)

İtalyan davulcu Valentina Magaletti ile Zongamin mahlasıyla da tanıdığımız basçı ve prodüktör Susumu Makai’nin projesi V/Z, ilk teklisi ile karşımızda. Dub ve post-punk etkilerinin yoğun hissedildiği çalışma, Londralı psikedelik pop beşlisi Vanishing Twin’den aşina olduğumuz ikiliden esrarengiz ve hassas bir iş. Coby Sey ve Venus Ex Machina’nın yanı sıra kolektifin sesi Cathy Lucas’ın da konuk olduğu ilk stüdyo albümleri Suono Assente ile haziran sonunda buluşacağız.

ALBÜM: Salami Rose Joe Louis – Akousmatikous
(Brainfeeder)

Akousmatikous, ismini 5. yüzyılda yaşamış mistik bir Pisagor sekti olan “Akousmatikoi”den alıyor. “Dinleyenler” olarak adlandırılan bu grup, “öğrenenler” olan Mathematikoi topluluğundan ayrışıyor. Ritüel, uyum ve etik davranışlara odaklanan Akusmatikoi’nin kelime anlamı ise “tanımlanabilir bir kaynağı olmayan yerdeki ses”. Lindsay Olsen, hayran olduğu bu konsepti şöyle tarif ediyor: “Evrenin bu devasa genişliğinde cevaplar, sorular ya da sadece arayışında olduğumuz tanımlanamaz bir şey için dinleme hâlinde olmak.”

TEKLİ: Alabaster DePlume – Child Playing In The Forbidden Ruins
(International Anthem)

Manchester’lı besteci, saksafoncu ve şair Gus Fairbairn’in geçtiğimiz yıl yayımlanan 19 şarkılık sonik büyüsü GOLD’un ardından Rozi Plain, Momoko Gill ve Conrad Singh ile Londra’da kaydettiği kısaçaların B yüzü. Havayı arkaik nefesli melodileri kaplıyor; davul ve bas birbiriyle tatlı bir oyun oynuyor. Kişisel kataloğunu terapötik doğaçlamalarla biçimlendiren Alabaster DePlume, parçayı şöyle anlatıyor: “Bazen içimize baktığımızda, harap olmuş ve görünüşte yasaklanmış taraflarımızla karşılaşabiliriz. Ama kim olduğumuzu bulmak için benliğimize aracı olduğumuzda kendimizi, oralarda ne olduğunu bulmak için o yasak yerlere gizlice girmiş yaramaz çocuklar gibi bulabiliriz.”

TEKLİ: Jayda G – Meant to Be
(Ninja Tune)

Kanadalı house prodüktörü ve çevrebilimci Jayda Guy’ın sıradaki albümünden bir diğer tadımlık olan “Meant to Be” kıpır kıpır, vitamin iğnesi gibi bir kayıt. Londralı görsel sanatçı Damien Roach imzalı, ardı ardına doğal güzelliğin aktığı panoramik klibiyle de bir ferahlatan parça alabildiğine coşkun ve samimi. Çıkış albümü Significant Changes (2019) ve “En İyi Elektronik Dans Kaydı” Grammy adayı Both of Us/Are You Down EP’nin (2020) ardından İngiliz prodüktör Jack Peñate eşliğinde tamamladığı sıradaki albümü Guy üç haftaya yayında. 

ALBÜM: KaytrAminé – KaytrAminé
(Venice Music)

İsminden de anlaşılacağı gibi KaytrAminé, hem kendi prodüksiyonları hem de dev isimlere yaptığı remikslerle tanınan Kaytranada ve Etiyopya asıllı ABDli rapçi Aminé’nin güç birliği. Albümün yüksek enerjili ve melodik prodüksiyonu ve Aminé’in herhangi bir stile bağlı kalmayan rap vokalleri ile doyurucu bir akış ortaya çıkmış. Gerek kulüplerde, gerek balkon keyiflerinde yerini bulabilecek bir koleksiyon; yazcılar kaçırmasın.

ALBÜM: Tinariwen – Amatssou
(Wedge)

Nesillerdir üretmeye devam eden Tuaregli oluşumun son projesi Amatssou’nun ismi Tamaşekçe “korkunun ötesin(d)e” anlamına geliyor. Batı Afrikalı ekibin öncüsü olduğu “çöl blues’u” mirasını sürdüren ve tümüyle pekiştiren bir albüm. Country folk’un Bob Dylan, Neil Young gibi kimi dev isimleriyle çalışmıış besteci ve prodüktör Daniel Lanois’ın düzenlemeleriyle Kuzey Amerika’yla Batı Afrika’nın buluştuğu ve sürekli devinim hâlinde, engin, sonik bir çöl yarattığı albümde ekibe multi-enstrümantalist Fats Kaplin kemanını, Wes Corbett de banjosunu alıp katılmış. Topluluğun kurucusu İbrahim Ag Alhabibi ise birlik, mücadele ve direniş aşılamaya devam ediyor: 

TEKLİ: Mutoid Man – Call of the Void
(Sargent House)

High on Fire basçısı Jeff Matz transferiyle altı yıl aranın ardından sahalara döndü Mutoid Man. Yoldaki albümün de açılışını yapacak olan “Call Of The Void”de hızlı gitar numaraları, hep bir ağızdan söylenen melodiler ve tam gaz davullarıyla grubun hardcore punk tutkusunun yansımalarını duymak da mümkün.

ALBÜM: Khanate – To Be Cruel
(Sacred Bones Records)

Doom metal âleminin isimlerini duyunca önünü ilikleme isteği oluşturan dört figürünü (Alan Dubin, James Plotkin, Stephen O’Malley ve Tim Wyskida) bir araya getiren Khanate, 14 yıllık aranın ardından üç uzun parçadan oluşan bir albümle geri döndü. Beyninizdeki damarların genişleyip daraldığını hissettiren gitar tonlarıyla bezeli To Be Cruel, İngiltere’nin Bedfordshire kentinde II. Dünya Savaşı sırasında bir radyo olarak kullanılmış bir stüdyoda kaydedilmiş.

TEKLİ: KNOWER – The Abyss
(Bağımsız)

10 yılın ardından 2 Haziran’da yeni bir albüm yayımlamaya hazırlanan Genevieve Artadi ve Louis Cole ikilisinin son mahsulü “The Abyss”, koşar adım ritimleri ve hipnoz edici sololarıyla kalıcı bir etki yaratıyor. Genevieve Artadi’nin nevi şahsına münhasır funk vokal tekniği ve Louis Cole’un ani kesintilerle ilerleyen yüksek tempolu davul vuruşlarına klavyede Rai Thistlethwayte, basta MonoNeon ve saksafonda Sam Gendel eşlik ediyor. Şarkının yapım aşamasına ayna tutan klipte teknik detaylara dokundurmalar yapan şakalı metinler de mevcut.

ALBÜM: Mega Bog – End of Everything
(Mexican Summer)

Erin Birg’ün Mega Bog mahlasıyla yayımladığı yedinci stüdyo albümünü önceki işlerinden ayıran en büyük unsur şarkı yazımında dümenin 80’ler electro-pop sularına kırılmış olması. Alabildiğine yalın sözleriyle de içinden geçtiği hisleri katıksız şekilde dinleyiciye aktaran koleksiyonun vintage seslerinin ardındaki isimlerden biri de albümün eş prodüktörü, Big Thief davulcusu James Krivchenia.