Past Lives, Mr. Monk’s Last Case ve bu hafta başka ne izlesek?

2023-12-10 11:00:00 2023-12-10 11:00:00

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde 33. Gotham Ödülleri’nde En İyi Film seçilen Celine Song filmi Past Lives, Michelle ve Barack Obama’nın yapım şirketi Higher Ground Productions’ın ilk kurgusal işi Leave the World Behind, 8 Emmy ödüllü Monk dizisinin ikonik karakterlerinin yeni bir hikâye vesilesiyle bir araya geldiği Mr. Monk’s Last Case: A Monk Movie ve çok daha fazlası yer alıyor. İlk kez gösterileceklerle birlikte dijital servislere yakın zamanda eklenmiş, hâlâ izlememiş olabileceğiniz yapımlar da seçkide.

Past Lives (Vizyon, 8 Aralık)

Nedir: Sundance Film Festival’daki prömiyerinden bu yana dikkatleri diri tutan, Celine Song’un hayranlık uyandıran ilk yönetmenlik denemesi. Baş karakterler Nora, Hae Sung ve Arthur’un arasındaki denklemi çözme mücadelesiyle girizgâh yapan romantik dram; “içte ukde kalana, yaşanamamışa duyulan özlem” fikrini, mantığın kalbi susturabildiğini sandığı noktada aidiyetin rotasının hep kalptekine işaret ettiğini alabildiğine naif ve fakat kuvvetli bir şekilde anlatıyor. Filmin bu denli dokunaklı olmasının sebeplerinden birinin, 12 yaşında ailesiyle Güney Kore’den Kanada’ya göç eden yönetmen Song için otobiyografik öğeler taşıması olduğu düşünülüyor.

Neye benzer: Mia Hansen-Løve’un One Fine Morning’i; benzer bir rastlaşmanın canlandırdığı eski bir bağ, yol açtığı tutku üzerine.

Kimler var: Greta Lee, Yoo Teo, John Magaro ile üçlünün incelikli beden dilleri; çoklu ilişkileri, on yılları ve kıtaları kapsayan yapımda başrolde.

Esin Çalışkan’ın Past Lives hakkındaki hislerini buradan okumak mümkün.

Leave the World Behind (Netflix, 8 Aralık)

Nedir: Mr. Robot’un yaratıcısı Sam Esmail elinden, Rumaan Alam’ın aynı adlı çok satan romanından uyarlama apokaliptik gerilim. “‘Dünyayı geride bırakmak’ için güzel bir yer” olarak tanımlanan lüks bir evde geçecek huzurlu hafta sonu tatilinin amacından başka her şeye hizmet etmesi üzerine. Michelle ve Barack Obama’nın yapım şirketi Higher Ground Productions’ın ilk kurgusal işi olma özelliği taşıyan filmin senaryo yazımına, olay örgüsündeki noktalar üzerine Esmail’e gönderdiği bolca not vasıtasıyla eski ABD Başkanı Obama da dahil olmuş.

Neye benzer: Aniden ortaya çıkan yabancıları hayata kabul ve politik doğruculuk konusunda kafa karışıklığı yaşayanlar için ağır bir ders niteliğindeki Christian Tafdrup işi Speak No Evil ilginizi çekebilir.

Kimler var: Yıldızlar geçidi tabir edilebilecek kadrodaki bazı isimler Julia Roberts, Ethan Hawke, Mahershala Ali, Myha’la, Kevin Bacon…

Meltem Demiraran’ın “Plaja çakılanlar” başlıklı Leave The World Behind değerlendirmesi burada.

BUNLAR DA VAR!

Gözden kaçmasın

John Lennon: Murder Without a Trial (Apple TV+, 6 Aralık)

Emmy ödüllü Kiefer Sutherland’ın seslendirdiği üç bölümlük true crime belgeseli; Mark David Chapman’ın, cinayet günü hayran personasıyla Double Fantasy albümünü imzalattığı John Lennon’ı öldürmeye iten motivasyonun ne olduğunun üzerine; sansasyonel haberlerden arınmış, salt gerçeklere bağlı bir tutumla gidiyor. Chapman cephesinden psikiyatrist, avukat, dava savcıları ile yapılan konuşmalar, görgü tanığı röportajları ve daha önce görülmemiş olay yeri fotoğraflarıyla Lennon cinayetinin “en kapsamlı biçimde incelemesi” şeklinde sunulan yapımın yönetmen koltuğunu Rob Coldstream ve Nick Holt paylaşmış.

Utkan Çınar’ın John Lennon – Murder Without a Trial üzerine hisleri burada.

Mr. Monk’s Last Case: A Monk Movie (Peacock, 8 Aralık)

Adrian Monk’un (Tony Shalhoub) kişisel mücadelelerine odaklanarak hikâyeye nispeten duygusal bir yaklaşım getiren Randy Zisk filmi. Senaryonun orijinal dizinin tınısını ve üslubunu tam olarak yakalayamayan öngörülebilirliği tepki çekse de yapım, dizinin obsesif kompulsif bozukluk tanılı dahi dedektifiyle nostalji yaşamak isteyen hayran kitlesi için bir velinimet. Ekranı son kez paylaşmalarının üzerinden 14 yıl geçmiş olmasına rağmen oyuncuların arasındaki kimyanın hâlâ son derece sağlam oluşu da izlenceden beklentiyi yükselten bir diğer etken.

Post Mortem (MUBI, 9 Aralık)

1973 Pinochet darbesi sırasında kasvetli başkent Santiago’dayız. Şiddetli protestolar ve tekinsiz ortadan kaybolma vakalarının göbeğinde, sosyo-politik olayların siviller üzerindeki derin etkisini merkezine alan hikâye; morg görevlisi Mario’nun, gizemli şekilde ortadan kaybolan dansçı Nancy’ye âşık olmasıyla farklı bir form kazanıyor. Mario’nun kişisel dönüşümüne de şahitlik ettiğimiz filmin yönetmeni; ülkesinin dertlerine, seyirciyi memnun etmenin derdinde olmadığı hakiki bir pencere açan Şilili Pablo Larraín.

Jules (Showtime, 11 Aralık)

Bir uçan dairenin hiç kimse tarafından görülmeden düşebileceği kadar izole Pennsylvania’nın Boonton kasabasına, hafızası günden güne güçsüzleşen Milton Robinson’ın (Ben Kingsley) arka bahçesine uzanıyoruz. Kendisini yaralı, genç bir uzaylıyla karşı karşıya bulan Milton, önce irkilse de sonraları bu küçük uzaylıyı hayata döndürmenin yollarını aramaya başlıyor. Komedi unsurlarının epey önde olduğu bilim kurguda; yaşlanmanın sebep olduğu zorluk ve acımasızlığı, belki eskisi kadar kıvrak zekâ olamayan ama yine de hayatta bir anlam bulma telaşını elden bırakmayan Robinson üzerinden deneyimliyoruz. Oscar ödüllü Volker Bertelmann’ın acı tatlı müzikleri de tam olarak buna hizmet etmiş; yürek burkarken güldürüyor. Bilinmez, yenilikçi, görülmemiş bir senaryo vadetmeyen yapımda, Jade Quon’un hayat verdiği uzaylı Jules’u yaratmak için bilgisayar tabanlı görüntü teknolojisi yerine protez makyaj tercih edilmiş. Karakter, yönetmen Marc Turtletaub ve yazar Gavin Steckler tarafından “cinsiyetsiz, masum ve arkadaş canlısı” bir görünüme sahip olacak şekilde tasarlanmış.

Yu Yu Hakusho (Netflix, 14 Aralık)

Yoshihiro Togashi’nin 1990-1994 yılları arasında yayımlanan ve anime formatına da dönüştürülen mangası Yu Yu Hakusho’dan uyarlama yeni seri. Küçük bir çocuğun hayatını kurtarmaya çalıştığı esnada araba kazasında ölen Yusuke Urameshi’nin öyküsü; kendisinden beklenmeyen fedakarlığı sebebiyle, ruhlar dünyasında “yeraltı dünyası dedektifi” ünvanına nail olup paranormal gizemleri çözme sorumluluğunu üstlendiği bambaşka bir boyuta evriliyor. Manga ve anime düşkünleri için parlak bir yıl olan 2023’ün son live-action’ının aktör ve aynı zamanda besteci başrol oyuncusu Takumi Kitamura’dan beklenti büyük.