Twistler ve “aman tanrım"larla dolu: Bodies

Yazı: J. Hakan Dedeoğlu

Si Spencer’ın 2014 çıkışlı çizgi romanından uyarlanan iddialı bir İngiliz polisiye gerilimi. Netflix’te yayımlanan Bodies, başka zamanlarda yaşamış dört dedektif eşliğinde Londra’da bir zaman yolculuğu yaşatıyor. 

Diziyi künyeleyecek olsan? 

*Zaman yolcuğu
*Çizgi roman uyarlaması
*Netflix
*Londra
*Sci-fi
*Polisiye
*Dark

Tek cümlede diziyi satacak olsan?

“1890, 1941, 2023, 2053 yıllarında dört farklı dedektif buldukları bir cesedin gizemini çözmek için kolları sıvar ancak bilmedikleri şey, hepsinin de aynı cesedi bulduğudur.” 

Dizi hakkında “bilseniz iyi olur”lar

-Dizi İngiliz yazar Si Spencer’ın yaratıcıları arasında yer aldığı, aynı isimli çizgi roman serisinden uyarlama. Çizgi roman serisi DC bünyesindeki Vertigo tarafından 2014-2015 yıllarında yayımlandı. Si Spencer ise 2021 yılında hayata veda etti.

-Geniş oyuncu kadrosunda öne çıkan Stephen Graham ve dizi severlerin Shitsel ve Unorthodox’tan tanıyacağı Shira Haas gibi iki isim var.

-Mini dizi olarak lanse edilse de final biraz devamına göz kırpar gibi.

-Dizi yayımlanmasıyla birlikte güzel puanlar topladı. IMDB 7.5 / Rotten Tomatoes %79

İlk intiba

Öncelikle izlediğiniz dizinin tarzıyla, estetiğiyle ilgili aşırı tutucu değilseniz Bodies her türlü sizi alır götürür. Hikâye hemen sizi içine çekiyor, kolay akıyor ve bol karakterleri olmasına rağmen kimin kim olduğunu hemen idrak ediyorsunuz. Zaten klasik Netflix formülü bu da… Ayrıca 1890, 1941, 2023 ve 2053 Londraları arasında gidip geliyorsunuz. Yani dönem severler için de mama var.

Dizi de biraz ilerledikçe Dark izlemiş her izleyici doğal olarak “Amma da Dark’a benziyor” diyecektir, bundan kaçış yok. Müsterih olun, Bodies kesinlikle bir Dark çakması değil. Çizgi roman uyarlaması olduğunu söylemiştim. Eserin yayın tarihi 2014. Yani olsa olsa tam tersi olmuştur(!). Şunu da not düşeyim, içiniz iyice rahatlasın, Dark kadar zihin yoran, kâğıt kalem olmadan izlenmeyecek bir yapım da değil bu. Dediğim gibi çok rahat ve kaygısız akıyor. O açıdan bir hayli “pop” bir iş. 

Özetle; merkezinde zaman yolculuğu olan, twistler ve “aman tanrım”larla dolu bir dizi. Giderek birbirine bağlanan, “Aynı ceset nasıl olur da onlarca yıl arayla aynı yerde bir anda belirir?”in yanıtını verirken yeni soru işaretlerini avucunuzun içine bırakan, eğlenceli bir yapım Bodies. 

İyi hoş da…

Buraya kadar anlattıklarımız güzel. Lakin, yine Dark benzetmesi üzerinden gideceksek, kesinlikle estetik ve oyunculuk açısından doyurucu değil. Çok karakterli oyuncu kadrosu kötü seçimlerle biraz üzüyor. Kimi oyuncular parlamaya çalışırken bazı performanslar biraz parodi kıvamında. Karakterler de öyle. Tam olarak tutunabileceğiniz, peşine takılmak isteyebileceğiniz bir karakter bulamıyor gibisiniz. Her işini ayrı sevdiğimiz Stephen Graham mesela hiç ama hiç olmamış bu dizide.

Genel olarak zaman yolculuğu…

Çok sık başvurulmasa da beni hep heyecanlandıran temalardan biri olmuştur zaman yolculuğu. Yazarın kafasına göre at koşturabileceği, o evrenin kurallarını dilediğince belirleyebildiği bir alandır burası. Ama yine de bir çocuk oyuncağı da değildir çünkü okur ya da izleyici hafife alındığını hissetmek istemez. Dolayısıyla Bodies’in bu tarafta biraz zayıf kaldığını söylemeden geçemeyeceğim. Mesela 12 Monkeys (dizisi değil, filmi) izleyebilir ya da Connie Willis’in Kıyamet Kitabı’nı okuyabilirsiniz. Ya da sizi Merdan’ın konuyu derinlemesine incelediği Sinemada zaman yolculuğu ve 5 alternatif film yazısına ışınlayalım. Zaten şimdi önerince baktım, Kıyamet Kitabı Nadir Kitap’ta 900 TL’den satışta imiş (?)… Sinema ve TV’den devam etmek daha mantıklı.