Kurulduğu günden beri iki binada ortak bir program gerçekleştirme fikriyle hareket eden sanat kurumu SALT, Beyoğlu’nda açtığı ilk binasından sonra hayata geçirdiği SALT Galata binasıyla çok katmanlı fikirlerini ortaya koydu.

Güncel sanat, sosyal tarih ve ekonomi, mimari ve kent yaşamı gibi konularda düzenlediği pek çok sergi ve atölyeler yanısıra araştırma programlarıyla da öne çıkan bu binanın restorasyon sürecini ve mekânsal kurgusunu bugüne kadarki faaliyetlerini ve hedeflerini SALT İletişim ve Yönetim Direktörü Derya Açar Ergüç’le konuştuk.


Öncelikle 2011 yılında açılan SALT’ın fikir olarak ortaya çıkış süreci nasıl gerçekleşti?
Dört yıllık bir araştırma ve planlama dönemi sonucunda, farklı misyonlarla faaliyet gösteren Garanti Galeri, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi ile Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi’nin bilgi ve belleklerini bütüncül bir biçimde zamanımıza uyarlamayı hedefledik. Öğrenme ve tartışmaya açık bir ortam sağlayarak ziyaretçilerini ilgi duymaya, sorgulamaya, eleştirmeye, katılmaya, paylaşmaya ve iletişim kurmaya teşvik eden bir kurum olma hedefiyle ilerledik. Kâr amacı gütmeyen özerk bir kurum olarak kurulan SALT’ın misyonunun özünde araştırmacılık, deneysellik, dolayısıyla hata yapmaktan çekinmemek var.

Image

Fotoğraf: Cem Berk Ekinil, 2013

Alexandre Vallaury’nin tasarımı olan eski Osmanlı Binası’nın SALT Galata için mekân olarak seçilme sürecinden ve restorasyon sonrası binanın bir sergi mekânına dönüşümünde neler gözetildiğini anlatır mısınız?
1892’de Fransız asıllı Levanten mimar Alexandre Vallaury tarafından tasarlanan bina, tamamlandığı günden itibaren çok çeşitli nedenlerle yapısal müdahalelere maruz kalmış. SALT Galata için yeniden işlevlendirme çalışmaları yürütüldü. SALT Galata, mimari çalışmalar kapsamında, binanın özgün karakterini ortaya koyacak biçimde eklerinden arındırıldı ve mekânsal kurgusu çok katmanlı programın gereksinimlerine göre düzenlendi. Yapı sadece bir sergi mekânı değil; SALT Araştırma, Oditoryum, yeniden tasarlanan Osmanlı Bankası Müzesi, çok sayıda katılımcıyla çalışmaya elverişli atölyeler, arşiv malzemelerini gün ışığına çıkaran Açık Arşiv, Kafe/Restoran ve Robinson Crusoe 389 tarafından işletilen kitapçıya da ev sahipliği yapıyor.

Image

SALT Galata fotoğrafları: Image©Iwan Baan

Mimari,  SALT Galata’ya ve ziyaretçilere ne gibi avantajlar sunuyor? SALT Galata’da bir gün geçirdiğimizde yapabileceklerimiz nelerdir?
Binanın tüm alanları ziyaretçilere açık, ilgili olanlar için çalışma ofislerimiz bile. Dilerseniz bütün bir gününüzü SALT Galata’da geçirmeniz mümkün. Birçok tanıdığım, sergilerden bağımsız olarak da SALT’ta vakit geçirmeyi seviyor. Kütüphanenin ilham verici atmosferinde okumalarını yapıyor, kitap rafları arasında vakit geçirmekten hoşlanıyorlar. Giriş katında yer alan kitapçımız Robinson Crusoe 389 ziyaretçilerimizin keyifle vakit geçirdikleri bir alan. Hemen karşısında yer alan kafe/restoran günün her saatinde enerjik bir atmosfer sunuyor. Kurulum dönemleri hariç binada mutlaka sergilerimiz devam ediyor. Bunlara paralel olarak atölye odalarında ya da oditoryumumuzda film gösterimi ya da konuşmalar gibi etkinlikler yapılıyor. Bu programları saltonline.org üzerinden takip etmek de mümkün. Biz potansiyel SALT izleyicisi için bir tanım yapmıyoruz. Gözü gönlü açık herkesin SALT’ta kendi ilgisini çekecek bir alan, bir program bulacağına inanıyoruz.

SALT Araştırma hem bir çalışma ortamına hem de dijital ve basılı kaynaklardan oluşan geniş bir kütüphaneye sahip. Bu kaynakların nelerden oluştuğunu ve nasıl bir araya geldiğini anlatabilir misiniz?
SALT Araştırma’nın, yayınları, arşivi ve kütüphanesiyle kültürel ve sosyal alanda araştırma yapanlar için kentin en değerli kaynaklarından biri olduğunu düşünüyorum.  Ayrıca online katalog (saltresearch.org) üzerinden tüm dünyaya hizmet veriyor. SALT Araştırma; sanat, mimarlık, tasarım, şehircilik, sosyal ve ekonomik tarih konularına odaklı kapsamlı bir yayın koleksiyonundan oluşan bir kütüphane ile fiziki ve dijital dokümanları içeren arşivi bir araya getiriyor.

Mimarlık ve Tasarım Arşivi, mimarlık, kent ve tasarım konularına odaklanıyor. Arşivde 20. yüzyıl başından bugüne Türkiye’de üretilmiş tasarım nesneleri belgeleniyor. Türkiye Sanat Arşivi, kurum, sergi ve küratör arşivlerini kapsıyor, bu arşiv gerek lokal gerekse uluslararası araştırmacılara önemli bir kaynak sunuyor. Ekonomik ve Sosyal Tarih Arşivi ise, Osmanlı Bankası arşivinin yanısıra 19. yüzyıldan yakın döneme tarihlenen belgeleri içermekte ve araştırmacılara birincil kaynaklara ulaşabilme imkânı sağlanıyor.

SALT Araştırma’yı geçmişte faaliyet gösteren kurumlarının kütüphane ve arşivleri oluşturdu. SALT’ın faaliyet gösterdiği son üç senede ise bu kaynaklar gerek bağışlar gerekse yeni alımlarla süratle genişliyor. Bugün yaklaşık 100 binin üstünde basılı yayın ve 1 milyon 600 bin dijital belgeyi içeriyor.

Eylül’den beri SALT Galata’da Elio Montanari’nin ilk geniş kapsamlı kişisel sergisi Biri, Hiçbiri, Binlercesi yer almakta bize biraz bu sergiden bahsedebilir misiniz?
Biri, Hiçbiri, Binlercesi İstanbul’da yaşayan mimar ve fotoğrafçı Montanari’nin ilk kapsamlı kişisel sergisi. Montanari 30 yıl boyunca dünyanın dört bir yanındaki önemli sanat etkinlikleri ve sergilere hazırlanan sanatçıların yaratım ve üretim süreçlerini fotoğraflayan bir sanatçı. Sergi, Montanari’nin 200’den fazla fotoğrafını bir araya getiriyor. Montanari’nin işleri, izleyiciye, geçmiş dönemdeki fotoğrafçı-sanatçı-küratör ilişkileri ile bu ilişkilerin zaman içerisinde nasıl değiştiğini, önceleri büyük çabalar ve uzun soluklu bir çalışma gerektiren yaratıcı üretimin yeni teknolojilerle dönüşümünü ve bir belge olarak fotoğrafın rolünü düşünme, inceleme fırsatı yaratıyor. 26 Aralık’a kadar devam ediyor, kaçırılmamasını tavsiye ederim.

SALT Yorumlama kapsamında SALT Beyoğlu’nda Gülsün Karamustafa’nın Vadedilmiş Bir Sergi ve SALT Galata’da Biri, Hiçbiri, Binlercesi sergilerini farklı disiplinlerden uzmanlarla açık bir eleştirel sergi turu yaptınız bu çalışmaların amacı nedir, biraz bahsedebilir misiniz?
Amacımız öğrencilerin yaratıcı ve deneyimsel öğrenme olanaklarından yararlanmaya, açık diyalog ve eleştirel düşünmeye sevk edilmesi. Ağırlıklı olarak lise öğrencilerine yönelik hazırlanan programların tümü ücretsiz, devlet liselerine ücretsiz ulaşım da sağlamaktayız. Eleştirel sergi turları SALT Yorumlama programlarından birisidir. Devam eden sergilerimize paralel olarak, farklı disiplinlerde uzmanlarla gerçekleştirmeye çalıştığımız bu turlar öğrencilere sergiye dair çok yönlü tartışmalar yürütme imkânı sunuyor.

Son olarak, geride bıraktığınız iki senenin de bir özetini alabilir miyiz?
SALT, kuruluşundan bu yana 31 sergi, 200 konuşma, beş yayın ve 85 video/film gösterimi gerçekleştirdi. Yaklaşık 600 bin kişi SALT’ı ziyaret etti; 33 bin kişi sergilere paralel geliştirilen konuşma, panel, konferans ve performans gibi etkinliklere katılım gösterdi; öğrencilere yönelik 90’ın üzerinde tur düzenlendi. SALT Araştırma’nın kaynaklarından ise ayda ortalama 1500 kişi faydalanıyor. Şu anda vardığımız noktada geçen sene Nisan ayında Ankara’da açılan SALT ulus ile beraber üç binada tek programı yürütüyoruz ve 2014 yılında da sergi ve etkinliklerimiz aynı tempoda devam ediyor olacak.

  1. Beş yıl önce on yıl önce

    1 Kasım 192885 yıl önce bugün 1353 sayılı “Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun” kabul edildi. 3 Kasım

  2. Kırsalın Gizemli Düşleri: Dan Attoe

    Ressam, heykeltıraş, doğa düşkünü, motosiklet tutkunu ve boğa dövüşçüsü Dan Attoe ile kırsaldan ve şehirden, göçmekten ve kök salmaktan, aileden ve kunduzlardan bahsettik.

  3. Isaac Cordal: Follow the Leaders

    Küçük beton heykelciklerle dolu çantasıyla dolaştığı sokaklarda minyatür dünyalar yaratan Isaac Cordal ile yazın bu topraklar çalkalanırken Nantes'de yarattığı "Follow the Leaders" isimli anti-kapitalist şehircik üzerine kısacık bir sohbet ettik.

  4. Sivil ağ haritalama: Ağlar müşterektir

    “Bu çağın petrolü veri” diyen Burak Arıkan’la karmaşık ağ haritaları üzerine konuştuk… Karmaşık ağ sistemleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan sanatçı

  5. Sanat bilim ve karmaşık ağlar

    Karmaşık ağlar üzerine dünya çapında yapılan çalışmaları biraz daha yakından tanımak üzere 2010 yılından beri düzenlenen Arts, Humanities, and Complex

  6. Tapınaklar Şehrinde Grafiti: Imagine

    Sneha Shrestha aka Imagine ile Nepal, Katmandu sokaklarındaki boy göstermeye başlayan grafiti, hayalleri ve üretimleri üzerine konuştuk.

  7. Neden intihar bombacısı olmak istiyorum

    Akademisyen ve SIFIR olarak tanıdığımız müzisyen Zafer Aracagök ile en son kitap formatında yayımlanan, sinir uçlarına hitap eden, I Want to Be a Suicide Bomber projesini konuştuk.

  8. William Onyeabor: Uzayda hasıl olan elektrik Nijerya’ya varınca

    Uzayda hasıl olan elektrik Nijerya’ya varınca

  9. Zeki, çevik ve mutlu bir üçlü: Bubituzak

    Bubituzak, uzun zamandır beklenen ilk albümü Uzay Yolları Taşlı’yı yayınlamaya hazırlanıyor

  10. Konser ekonomisine dair Bölüm II: Bilet fiyatı uygulamaları, karaborsa, süperstar etkisi ve rant

    Futbol nasıl sadece futbol değilse, müzik de sadece müzik değil.

  11. Çocuksu bir masumiyet, asi eğilimler ve karmaşık sinyaller

    1980-1988 yılları arası. İngiltere sokaklarındaki underground pop müzik furyası. Dağınık saçlar. 60’lardan rağbet görmeyen kılıklar. Bilindiği zorlayan ve sıradan çıkarımları imkânsızlaştıran cinsiyetsiz imajlar. A Scene In Between kitabının yaratıcısı Sam Knee “oradaydı” ve bize o günleri anlattı.

  12. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair bu ayki mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  13. Müziğe dair kısalar

    Huzur bozanların en yücesi Lou Reed ve sanatçının bir mutsuz olarak portresi...

  14. Beyazperdenin Renkli Saçlı Karakterleri

    Bu ay gösterime giren Blue is the Warmest Color’ın mavi saçlı karakteri Emma, sinema tarihinin yakın dönem örnekleri üzerinden, renkli saçlı diğer karakterlere doğru şöyle bir uzanma eğilimi yarattı bizde...

  15. Kim Cameron Diaz hakkında bir yazı okumak ister ki!

    Bu ayın sonlarına doğru gösterime giren The Counselor filmindeki performansıyla övülen ve hakkında Oscar adayı olabileceği şeklinde yorumlar dahi dolaşmaya başlayan Cameron Diaz’a biraz yakından bakmak gibi bir eğilimi olan kimse var mı ki?

  16. 19. Gezici Festival hakkında bilmeniz gereken 10 şey

    Sinemasal gezi, 19.yılında yoluna devam ediyor...

  17. Bu ay ne izlesem?

    Sinema salonlarında büyük bütçeli yerli filmlerin etkisini göstermeye başladığı kasım ayında, vizyonda vaha hissi estiren güçlü bağımsız sinema örnekleri de nefes aldırıyor.

  18. Zirvelerde Geçen Bir Hayat: Tunç Fındık

    Yüksek irtifa dağcılığı ve yamaç tırmanışı konusunda ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil eden bir isim Tunç Fındık. Dağcılık alanında global bir lider konumundaki The North Face markasının Türkiye resmi atleti Fındık ile The North Face 2014 sonbahar kış koleksiyonu lansman davetinde karşılaştık ve zirveler üzerine sohbet ettik.

  19. SALT Galata: Sürdürelebilir Bir Zaman Mekanı

    Güncel sanat, sosyal tarih ve ekonomi, mimari ve kent yaşamı gibi konularda düzenlediği pek çok sergi ve atölyeler yanısıra araştırma programlarıyla da öne çıkan SALT Galata binasının restorasyon sürecini ve mekânsal kurgusunu bugüne kadarki faaliyetlerini ve hedeflerini SALT İletişim ve Yönetim Direktörü Derya Açar Ergüç'le konuştuk.

  20. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] sorumlu yazı işleri müdürü J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın koordinatörü