Uzun zaman önce sinema sektörünü geçen oyun endüstrisinin yakın gelecekte en heyecan verici ürünleri çıkartacağını ortaya koyduğu bir yılın ardından.
2015 biz oyuncular için tek kelimeyle harika bir yıl oldu. Geçen yıl yeni nesil konsolların çıkışından sonra herkes heyecanla büyük oyunları bekliyordu, işte geldiler. PS4 ve Xbox One’ın gelişmiş donanımları, performanslarını hem daha detaylı grafiklerde gösterdi, hem eskisine oranla çok daha geniş oyun alanları yarattı. Genel olarak özetlemek gerekirse yeni nesille birlikte teknik olarak her şeyden daha fazla elde ettik. Ama yeni fikirler ve yaratıcılık açısından da bu yıl bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Bağımsız oyunlardaki çeşitlilik giderek arttı, oyunların sınırları daha da belirsizleşti. Zaten uzun zaman önce sinema sektörünü geçen bu endüstri, yaratıcılığından hiçbir şey kaybetmeyerek, hâlâ yakın gelecekte en heyecan verici ürünleri çıkartacağını ortaya koydu. 2016’da yaşanacak olan sanal gerçeklik (VR) fırtınasıyla birleşince hâlâ oyunlara uzak kalmayı tercih edenlerin de bu trene atlayacakları kesinleşti. 2016’da bol bol Playstation’ın VR setini, Facebook’un satın aldığı Occulus Rift’i, Microsoft’un Augmented Reality aletini ve bu donanımlarda üretilecek bağımsız ve bağımlı yapımları konuşuyor olacağız. 2015 oyunlar açısından olgunlaşma yılıydı ve çok iyiydi, 2016 ise VR ile birlikte devrim yılı olacak.
BAĞIMSIZ LİSTE
Bu yıl çok fazla büyük oyun piyasaya sürüldüğü için en iyi oyunlar listemizi bağımsız ve bağımlı olarak ikiye böldük. Bağımsızlar listesinde ilk 5’e kalanların yanısıra bazı isimleri de hatırlamamız gerekir diye düşündük. Divinity‘e doyamayanlar için çıkan izometrik RPG Pillars Of Eternity, Stanley Parable‘ın yapımcılarından gelen yeni meta oyun Beginner’s Guide, RPG’lere psikolojik bir açıdan yaklaşan Darkest Dungeon, 80’lerin ve 90’ların bol kaslı, kuş beyinli Amerikan aksiyon film ve dizi karakterleriyle etrafı patlattığımız retro oyun Broforce, bu zamana kadar yapılmış en minnoş RPG Undertale, SimCity‘nin hapishane versiyonu Prisoner Architect, Yapay zekâ korkusunu karanlık bir atmosferde devam ettiren Soma bu oyunlar arasında sayılabilir. Ama bu kadar naziklik yeter. Artık ödüller dağıtılsın. İşte size 2015’in en iyi bağımsız oyunları.
5- Everybody’s Gone to the Rapture (PC, Mac)
2012’de adından çok söz ettiren Dear Esther‘ı sevenleri bu tarafa alalım. Rüya gibi grafiklere sahip bu oyun Dear Esther‘ın devamı sayılabilir. Chinese Room‘un geliştirdiği Everybody’s Gone to the Rapture, oyunların sınırlarını zorlayan interaktif hikâye anlatımına çok iyi bir örnek. Pastoral bir İngiliz kasabasında uzun yürüyüşler yaparak, niye herkesin bir anda ortadan kaybolduğunu araştırıyoruz. http://www.thechineseroom.co.uk/games/everybodys-gone-to-the-rapture
4- Rocket League (PS4, Xbox One, PC, Mac)
Her oyun yaratıcılık sınırlarını zorlayacak ve sanatsal açıdan tatmin edecek diye bir kural yok. Eğer yıl boyunca en çok oynadığınız oyun Candy Crush ise bununla yüzleşmek ve gerekli rehabilitasyon gruplarına dahil olup iyileşme yollarına bakmalısınız. Rocket League de bu bağımlılık alanında saat gibi işliyor. Arabalarla dev bir topu karşı kaleye atmaya çalışıyoruz ve bunu saatlerce günlerce tekrarlıyoruz. Yapacak bir şey yok. http://rocketleague.psyonix.com/
3- Ori and the Blind Forest (Xbox One, PC)
Yaptıkları ilk oyunda on ikiden vuran Moon Studios’un Metroidvania stili tatlı şirin platform macera oyunu Ori and the Blind Forest, kalbimizi ısıtan bir arkadaşlık hikâyesini anlatıyor. İçinde yaşadığımız ormanı ve dolayısıyla en iyi arkadaşımızı kurtarmak için büyüleyici grafikler içerisinde bol bol atlayıp zıpladığımız, zaman zaman gözlerimizi yaşarttığına inanamadığımız bir yolculuğa çıkıyoruz. http://www.oriblindforest.com/
2- Her Story (PC, Mac)
Sam Barlow’un basit ama etkili oyunu Her Story‘de, 1994’te bir polis bilgisayarının karşısına oturup, arşivden belli videoları araştırarak bir cinayeti aydınlatıyoruz. Post-rock grubu Bikini Atoll‘un eski klavyecisi Viva Seifert bu oyundaki tek karakteri oynuyor ve çok başarılı bir performans sergiliyor. 2015’in bağımsız oyunları dendiği anda hemen akla gelecek Her Story‘nin kaçırılmaması gerekir. http://www.herstorygame.com/
1- Sunless Sea (PC, Mac)
Failbetter Games’in elinden çıkan Sunless Sea, karanlık bir atmosferde, gotik Viktoryen dünyası Fallen London‘da geçiyor. Bir keşif gemisinin kaptanı olarak, deniz altına batmış olan Londra’da ve onu çevreleyen büyük karanlık okyanus Unterzee’de araştırmalar yapıyor, bulduğumuz kitaplar ve notları bol bol okuyarak hikâyenin parçalarını birleştiriyor, ticaret yapıyor ve tüm bunları yaparken de gemideki ekibin yalnızlıktan delirmemesini, açlıktan birbirini yememesini sağlamaya çalışıyoruz. Herkese göre olmadığını kabul etmekle beraber, bu cümlenin Sunless Sea‘yi daha da çekici hale getirdiğini biliyoruz ve 2015 yılının en iyi bağımsız oyunu unvanını kendisine teslim ediyoruz. http://www.failbettergames.com/sunless/
BAĞIMLI LİSTE
2015 yılı, oyun dünyasındaki büyük isimler açısından o kadar bolluk içerisinde geçti ki, bir noktada heyecanımız, sürekli bir şeyleri kaçırıyor olmaktan kaynaklanan strese dönüştü. Oyunlar da yeni nesil konsollarla beraber çok büyüdü ve uzadı. Open World oyunların en miniği bile oyuncunun hayatından 60-70 saat gibi bir süre talep etmeye başladı. Her şeye rağmen şımarıklık yapıp böyle bir bolluktan şikâyet edecek halimiz yok. Önce bu yılın en iyileri listesini hazırlarken dışarıda kalan bazı önemli oyunları tekrar hatırlayalım. Wii U’ya olan heyecanı tekrar yükselten Splatoon ve Super Mario Maker, Nintendo 3DS’te yılın en iyisi Xenoblade Chronicles, Xbox One ayrıcalığında çıkan Forza Motorsport 6, PS4’te yenilenerek geri gelen Journey ve Uncharted Collection, beyinsiz aksiyonlu eğlence bombası Just Cause 3 ve kalabalık olarak oynaması çok zevkli Until Dawn bu yılın hatırlanacak isimleri. Gelelim ilk beşe.
5- Rise of the Tomb Raider (PS4, Xbox One, PC)
Lara Croft ve Tomb Raider heyecanı ilk çıktığı 1996’dan beridir tükenmek bir yana giderek daha da alevlenerek yayılmaya devam ediyor. 2013’te çıkan ve oldukça beğenilen yeni Tomb Raider‘ın devamı olarak gelen Rise of the Tomb Raider sadece beklentileri karşılamakla yetinmiyor, aynı zamanda hikâye, mekânlar, karakter gelişimi, oyun mekanikleri anlamında da bir seviye üste çıkıyor. http://www.tombraider.com
4- Bloodborne (PS4)
Efsanevi Dark Souls serisi hiçbir noktada acaba daha kolaylaşacak ve daha geniş bir oyuncu kitlesine hitap edecek mi ve eğer bu gerçekleşirse hayranlar buna nasıl tepki gösterecek gibi sorulara From Software yanıtı Bloodborne ile verdi. Dark Souls serisini olduğu gibi tutarak, Bloodborne ile farklı bir evrende yeni bir sayfa açtı ve birazcık daha yufka yürekli versiyonunu karşımıza getirdi. Hâlâ zorluğu bir sürü insanı korkutsa da, Bloodborne karanlık gotik atmosferi ve cezalandırdığı kadar ödüllendiren de dövüş sistemiyle, PS4 almak için kendi başına yeterli bir sebep haline geldi. https://www.playstation.com/en-us/games/bloodborne-ps4/
3- Fallout 4
Fallout deneyimini anlatması zor. Benim gibi oyuncuların Fallout dünyasına ilk adım attığı andaki heyecan dinmek bilmiyor. Bethesda bunun çok iyi farkında ve Elder Scrolls serisinde de, Fallout serisinde de fanların oyunun kusurları görmezden gelmesine yol açan bu sevgi bağına yatırım yapıyor. Fallout 4‘ün bozuk olan bir sürü yeri var, karakterler ortadan kayboluyor, eşyalar birden iç içe giriyor, bazı görevler bitirilemiyor ama oyun bütününde o kadar samimi ve oyuncuyu atmosferiyle o kadar içine alıyor ki, bunlar önemsiz kalıyor. Önemli olan, başka hiçbir oyunda olmadığı kadar, Fallout oynamadığın zamanlarda da aklından sadece Fallout oynamak geçiyor. İşte bu yüzden Fallout 4, 2015’in en iyi üç oyunundan biri. https://www.fallout4.com
2- Metal Gear Solid: Phantom Pain (PS4, Xbox One, PC)
Hideo Kojima büyük ihtimalle Metal Gear Solid serisini başlattığı 1986 yılından bu yana en hırslı ve tutkulu versiyonu olan Phantom Pain‘i 2015’te piyasaya sürdü. Teknik olarak tam bir zirve sayılabilecek bu oyun, sonu gelmeyen derinlikte mekanikler, araçlar, aletler, stratejik hesaplamaların yanında hikâyede kendisiyle hep dalga geçen bir espri anlayışını da barındırarak başka hiçbir oyunda rastlayamayacağımız kendine has bir dünya yarattı. Çoğu insan için tartışmasız yılın en iyisi olabilecek bu dev oyun ve Kojima’nın karşısında saygıyla eğiliyoruz. http://www.konami.jp/mgs5
1- The Witcher 3: Wild Hunt (PS4, Xbox One, PC)
Polonyalı oyun yapımcısı CD Projekt‘in elinde Witcher serisi giderek büyüdü. Birincisinin hatırı sayılır bir fan kitlesi vardı, ikincisini herkes defalarca oynadı ama bu üçüncü versiyonla tam bir Magnum Opus ortaya çıktı. Open World RPG’ler için yeni bir standart olarak belirlenecek bu oyun, hikâyelerin derinliği, karakterlerin çeşitliliği, grafiklerin eşsiz güzelliği, müziklerin etkileyiciliğiyle uzun süre unutulmayacak bir başyapıt olarak zirvedeki yerini aldı. http://thewitcher.com/witcher3
