Severek takip ettiğimiz farklı yayınevlerinden editörlere 2015’in iz bırakan kitaplarını sorduk.
Emrah Yaralı – Habitus Kitap
2015’te yayınevinizden yayımlanan hangi kitaplar en çok iz bıraktı?
Ryszard Kapuściński’nin Herodot’la Yolculuklar’ı uzun bir aradan sonra çıkan, yazarın son kitabı. Dolayısıyla hem gezi, hem tarih, hem tecrübe hem edebiyatın iç içe olduğu bir kitaptan söz ediyoruz. Patrick McGuinness’in Son Yüz Gün isimli kitabı ise hem bir ilk roman olması, hem de tarihsel ve güncel bir zamanı tüm çelişkileriyle kurgulaması açısından önemli.
2015’te yayımlanmış olan ve sizde en çok iz bırakan kitaplar hangileri?
Heretik Yayınları’nın Bourdieu’nün Ayrım ve Dünyanın Sefaleti kitaplarını yayınlanması, yıllardır bilinen ama bir türlü de cesaret edilemeyen iki kitabın Türkçeye kazandırılması açısından oldukça önemli. Raymond Kevorkian’ın Ermeni Soykırımı kitabı ise doğrudan anlatımıyla çok önemli bir belgesel çalışma olarak dikkat çekiyor.
Sanem Sirer – Siren Yayınları
2015’te yayınevinizden yayımlanan hangi kitaplar en çok iz bıraktı?
2015 yılında yayımladığımız eserler arasında öne çıkan iki kitap var benim gözümde: Herta Müller’den Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım ve Henry Miller’dan Marousi’nin Devi. Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım (çeviri: Mustafa Tüzel) otoriter rejim ve uygulamalar ekseninde bolca tartıştığımız 2015’in atmosferiyle örtüşen içeriği, yazarın özgün sesinden kaynaklanan duygusal ağırlığı ve uçsuz bucaksız çağrışımlarıyla bu yılın kayda değer kitapları arasında kanımca. Marousi’nin Devi (çeviri: Avi Pardo) ise Henry Miller’ın yer yer düşsel bir anlatım eşliğinde ortaya koyduğu medeniyet eleştirisi ve sayfalardan taşan yaşam coşkusuyla bu yıl yayımladığımız kitapların arasından sıyrılıyor.
2015’te yayımlanmış olan ve sizde en çok iz bırakan kitaplar hangileri?
Bu yıl okuduğum kitaplar arasından bende en çok iz bırakanı seçmek ise güç gerçekten; o yüzden birkaçını beraberce anacağım:
Kendini mütemadiyen kayıp hissedenlere benzersiz bir yol haritası çizerek müthiş bir rehber sunan Rebecca Solnit’ten Kaybolma Kılavuzu (çeviri: Gökçe Gündüç); kitap sevgisinden yola çıkarak yarattığı metaforu son derece cazip bulduğum Carlos Maria Dominguez’den Kâğıt Ev (çeviri: Seda Ersavcı); şiirselliğe erişen steril anlatımına hayran kaldığım Lydia Davis’ten Rahatsızlık Çeşitleri (çeviri: Betül Kadıoğlu); kendi büyüme öyküsünü hem samimi hem de mesafeli bir biçimde ele alan Jeanette Winterson’dan Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın (çeviri: Püren Özgören); varoluşun sıradanlığına epik bir boyut kazandıran Karl Ove Knausgaard’dan Kavgam (çeviri: Ebru Tüzel); tasarımcı gözüyle yazan ve okura başlı başına bir farkındalık tecrübesi yaşatan Peter Mendelsund’dan Okurken Ne Görürüz (çeviri: Özde Duygu Gürkan); betonla örülü metropol hayatına bisiklet fikriyle başkaldırı zemini tanıyan Juan Carlos Kreimer’den Bisiklet-Zen (çeviri: Ata Atay); romanlarıyla bildiğimiz yazarın zihinsel manzarasını ortaya koyduğu için Jonathan Franzen’dan Uzaktaki (çeviri: Zarife Biliz); merkeze oturttuğu kadın kahramanların hikâyesini sindire sindire okuduğum Elena Ferrante’den Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım (çeviri: Eren Yücesay Cendey) ve anlatımını son derece sarsıcı ve özgün bulduğum, yeni kitabını ne zamandır beklediğim Murat Özyaşar’dan Sarı Kahkaha, bu yıl bende iz bırakan kitaplardan bazıları.
Levent Cantek – İletişim Yayınları
2015’te yayımlanmış olan ve sizde en çok iz bırakan kitaplar hangileri?
Mario Vargas Llosa’dan Hınzır Kız, Bizi Llosa’dan mahrum etmediği için, yine oyunbaz, yine gürül gürül bir roman olduğu için… Harper Lee’den Tespih Ağacının Gölgesinde, onca sene sonra yayınlandığı için, tüm dünyada edebiyatı hatırlattığı için… Alejandro Zambra’dan Ağaçların Özel Hayatı genç ve yeni olduğu, usulca insanın içine çöreklendiği için… Ve son olarak Umberto Eco’dan Sıfır Sayı, yine yazdığı ve bu kez kısa yazdığı için, global dünyanın en renkli yazarının elinden çıktığı için…
Murat Arayıcı – Domingo Yayınevi
2015’te yayınevinizden yayımlanan hangi kitaplar en çok iz bıraktı?
M Treni için sanırım en güzel cümlelerden birini Anıl Ceren Altunkanat yazdı geçenlerde: “M Treni, tıpkı Çoluk Çocuk gibi, uzun ve sakin salınımlarla sert ve ani tokatlar arasında gidip gelerek kavrıyor okuru.” Bu kadar kişisel ve hatta gündelik bir metni okurken zihininizde sürekli olarak “ya bunları hiç yazmasaymış!” sorusunun dehşet verici bir tonla belirmesi gerçekten tuhaf.
Middlesex büyük bir şey. Bursa, İzmir yangını, göç, Henry Ford Amerika’sı, ayaklanmalar, hayal kırıklıkları ve hepsinin ortasında çift cinsiyetli Calliope. Bir modern zamanlar destanı. Eugenides’in Türkiye yayıncısı olmak ve “2016 yayın programı” isimli dosyada Virgin Suicides ve Marriage Plot’un isimlerinin olması şahane.
2015’te yayımlanmış olan ve sizde en çok iz bırakan kitaplar hangileri?
Kolektif’ten yayınlanan Yuval Noah Harari’nin Sapiens’i İnsanın nasıl evrenimizin dominant gücü haline geldiğini anlatıyor. Bunu yaparken hemen her şey üstüne bir daha düşünmemize sebep oluyor. Harika yazılmış harika fikirlerle dolu bir uygarlık tarihi kitabı. Önümüzdeki yıllarda okuyacağımız pek çok kitabın kaynakça bölümünde adı geçecek.
Everest’ten yayınlanan Elena Ferrante’den Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım ve Monokl’dan çıkan Karl Ove Knausgaard’dan Kavgam… Yazım tarzları farklı olsa da, iki kitabın ortak yanı otobiyografik (ya da otobiyografimsi) olması ve ikisinin de dehşet bir dürüstlük barındırması etkileyiciydi.
Son olarak, İletişim’den yayınlanan, Fehim Taştekin’in Suriye kitabı. Kitabının kapağında yazan şeyi tekrar etmek yeterli sanki: Suriye – Fehim Taştekin. İstesek de istemesek de bilme yükümlülüğümüz oluşan bir coğrafya hakkında safsatalardan, hamasetten ayıklanmış ve ayrıca gerçekten güzel yazılmış bir kitap.
Ekrem Buğra Büte – Everest Yayınları
2015’te yayınevinizden yayımlanan hangi kitaplar en çok iz bıraktı?
Elena Ferrante’nin Napoli Romanları serisi bu yılın en çok dikkat çeken metinleri arasında yer aldı Everest için. Bunun yanında bu yıl da devam edilen Modern Klasikler dizisi ise benim kişisel olarak özellikle beğendiğim işlerden. Bu yıl yayımlanan Peter Estrhazy’nin Kalbin Yardımcı Fiilleri, Flannery O’Connor’ın Bilge Kan, Pirandello’nun Mattia Pascal Sahiden Yaşadı mı Yaşamadı mı? kitapları ilk aklıma gelenler. Yılın sonuna doğru baştan aşağı yeniden tasarlanan Everest Deneme dizisiyle de pek övünüyoruz. Pierre Bayard’ın Okumadığımız Kitaplar Hakkında Nasıl Konuşuruz? metni bilhassa ilgi çekici benim için. Philippe Petit’nin Yaratıcılık ve Vedat Ozan’ın Parfümler kitapları da okurda iyi hisler bıraktı zannediyorum ki.
2015’te yayımlanmış olan ve sizde en çok iz bırakan kitaplar hangileri?
Şayet 2015 üzerinden düşüneceksek bana göre Kevorkian’ın Ermeni Soykırımı kitabının sonunda Türkçe olarak yayımlanmış olması bu yılın en iz bırakan yayıncılık olaylarından biriydi açıkçası. Zambra’nın Türkçedeki üçüncü kitabı olarak gelen Ağaçların Özel Hayatı da bende özel iz bırakanlardan. Harper Lee’nin Tespih Ağacının Gölgesinde, Yüksel Arslan’ın Yeni Etkiler, Orhan Pamuk’un Kafamda Bir Tuhaflık, Nurdan Gürbilek’in Sessizin Payı ve kolektif bir emeğin ürünü olan Polis Destan Yazdı kitapları da özel ilgiyi hak edenler arasında. Eğer müsaade varsa ilk sayısı Nisan 2015’te çıkan Socrates dergiyi de söylemek isterim ben bunların ardından. Süreli yayın belki ama ben şahsen her bir sayısına dört başı mamur bir kitap muamelesi yaptığımdan buraya layık buluyorum.
Nazlı Berivan Ak – April Yayıncılık
Sizce 2015’te yayınevinizden yayımlanan hangi kitaplar en çok iz bıraktı?
Akhil Sharma’dan Aile Hayatı. Folio ödüllü yazar, otobiyografik bir romanla çocukluğa, göçmenliğe, ayakta kalmaya dair bir hikâye anlatıyordu. Halil Babilli’den Bin Yıllık Hemşehri, yaratıcı, cüretkar bir fantastik romandı. Ölümsüz gelincik Theo’nun rehberliğinde İstanbul’un gizli dehlizlerine daldık.
Sezgin Kaymaz’dan Bakele, insanlık halleri, güçlü ve yeni bir dil, okurun kahramanı olduğu öyküler. Bakele iyi ki Türkçe biliyorum dedirtti. Nihat Genç’ten İslamcı Erol Nasıl Çıldırdı? önemli bir yüzleşme romanıydı, yıllar sonra edebiyata dönüşü müjdeliyordu, sert ve cesurdu.
2015’te yayımlanmış olan ve sizde en çok iz bırakan kitaplar hangileri?
Zabel Yesayan’ın Aras Yayıncılık’tan çıkan Meliha Nuri Hanım kitabı, Çanakkale Savaşı günlerinde iki erkeğe karşı beslediği duygular arasında sıkışmış bir kadının hikâyesiydi. Seçkinlerin düşünce dünyası ve Felaket’in anlamlandırılma çabasını okumak zordu ama gerekliydi. Yediveren Yayınları’ndan çıkan Seymenler Çıkmazı ise biri devrim, biri cihat yapma telaşındaki iki intihar bombacısının hikâyesi. Samet Baysal’ın cesur bir ilk romanı… Alakarga Yayınları’ndan çıkan, Cem Kalender’in Kasımpaşalı Oedipus’u eskiçağ yazınıyla günümüz edebiyatını buluşturan, yazarın performans sergilediği, güç ve iktidara dair önemli bir romandı. Siren’in yayınladığı Herta Müller imzalı Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım ise Nobel Edebiyat Ödül’ü sahibi yazarın faşizmin gölgesinde yaşayan ve yaşananlara dair anlatısıydı, her sayfasında yazar ve kahraman kadının sesini duymak iyi geldi.
