İkinci albümü öncesinde, filmlerinden video oyunu tutkusuna her şeyiyle John Carpenter karşınızda.


1970’lerden bugüne onlarca kült korku filmine imza atan Amerikalı yönetmen John Carpenter, geçtiğimiz yıl kariyerinin ilk albümünü Sacred Bones etiketiyle yayınlamıştı. Bir soundtrack albümü olmayan ikinci John Carpenter albümü de bu ay yayınlanıyor. Lost Themes II ismini taşıyan albümün şerefine, hem sinema hem müzik alanlarında efsane olmayı başarabilmiş John Carpenter’a ve kariyerine dair bilinmesi gerekenleri, A’dan Z’ye sıralıyoruz!

Image

Asylum

Çizgi romanlara olan tutkusunu her daim dile getiren John Carpenter, 2011 yılında eşi Sandy King’le birlikte yarattığı Asylum isimli çizgi roman serisini yayınlamaya başladı. Diamond Comics tarafından yayınlanan Asylum, 2014 yılında Indie Fab’in Gümüş Madalya ödülünü kazanmıştı. Özellikle 1998’de yayınlanan Master Darque çizgi romanıyla tanınan Leonardo Manco’nun çizimlerini yaptığı Asylum, Los Angeles’ta geçiyor ve şeytanla iletişime geçebilen bir rahibin maceralarına odaklanıyor.

Big Trouble in Little China

1986 yapımı Big Trouble In Little ChinaJohn Carpenter’ın korku unsurlarını komediyle birleştirdiği filmlerinden biri. Arkadaşının nişanlısını hırsızlardan kurtarmak için San Francisco’daki Çin mahallesinde gizemli bir yolculuğa çıkan ana karakter Jack Burton’ı Kurt Russell’ın canlandırdığı filmin senaristliğini Gary Goldman ve David Z. Weinstein üstleniyor. John Carpenter, filmin DVD baskılarında yer alan röportajında Big Trouble in Little China’nın ilk başta bir Western filmi olarak kurgulandığı fakat filmin modern zamanda geçmesini tercih ettiklerini açıklamıştı.

Charles Cyphers

New York doğumlu aktör Charles Cyphers, John Carpenter filmografisinin en sık karşımıza çıkan isimlerinden biri. Yönetmenin ikinci uzun metrajı Assault on Precinct 13’de Starker karakteriyle izlediğimiz Cyphers, sonraki beş Carpenter filminde de rol aldı. Son olarak 1981 yılında Escape from New York filminde John Carpenter’la çalışan Charles Cyphers’ı, 2007 yılında Chris R. Notarile’ın yönetmenliğini üstlendiği Methodic filminde de izlemiştik.

Daniel Davies

Geçtiğimiz yıl yayınlanan, bir filmin soundtrack’i olmayan ilk John Carpenter albümü The Lost Themes’in hazırlık aşamasında, efsaneye eşlik eden iki kişi vardı. Bunlardan biri Carpenter’ın oğlu Cody, diğeri de özellikle film müzikleriyle tanınan besteci Daniel Davies’ti. Geçtiğimiz yıl vizyona giren Condemned filminin müziklerini besteleyen Daniel Davies, The Kinks üyesi Dave Davies’in oğlu. Carpenter’ın ikinci albümünde de yer alan Davies, bu yaz gerçekleşecek ilk John Carpenter turnesinde de sahnede olacak.

Ennio Morricone

Bu sene The Hateful Eight’in müzikleriyle uzun kariyerinin ilk Oscar ödülünü kazanan besteci Ennio Morricone, John Carpenter’ın efsanevi filmlerinden The Thing’in müziklerinden de sorumluydu. The Hateful Eight’in Los Angeles’ta gerçekleşen bir gösteriminin ardından Christopher Nolan’ın sorularını yanıtlayan Morricone, filmdeki müziklerin aslında ilk olarak The Thing için bestelendiğini fakat o filmde kullanılmadığını açıklamıştı. “Tüm besteleri geniş bir orkestrasyonla yapmıştım fakat John Carpenter daha çok synth’lerden hoşlanıyor olduğu için besteleri synthesizer’a uyarladım” diyen Morricone, Quentin Tarantino’dan kendisine The Hateful Eight için müzik yapma teklifi geldiğinde takviminde yeni bir şeyler besteleyecek zamanı olmadığını ve The Thing’de kullanılmayan parçaları yeniden elden geçirebileceğini söylemiş.

Image

F.E.A.R. 3

Day 1 Studios’un ünlü video oyunu serisi F.E.A.R.’ın beş yıl önce yayınlanan üçüncü oyunun yaratıcılarından biri John Carpenter’dı. Korku filmlerinin usta yönetmeni, söz konusu oyunun sinematik tarafından sorumluydu. Çizgi romancı Steve Niles’la birlikte söz konusu oyunun senaryosunu da yazan Carpenter, gerçek bir video oyunu bağımlısı. Çeşitli filmleri sonradan video oyunlarına uyarlanan John Carpenter, 2013 yılında Polygon’a verdiği röportajda en sevdiği oyunlar arasında Silent Hill, Sonic the Hedgehog, Borderlands 2 ve BioShock gibi oyunları saydı.

Godzilla

Carpenter’ın en bilindik tutkularından biri Godzilla1954 yılında çekilen Gojira isimli ilk Godzilla filmini kendi filmlerini çekmek açısından önemli bir ilham kaynağı olarak gösteren Carpenter, verdiği birçok röportajda bugüne dek çekilmiş tüm Godzilla filmlerini defalarca izlediğini dile getiriyor. Özellikle Godzilla’nın kükremesinden ve ağzından alev çıkarttığı zamanki görünüşünden etkilendiğini dile getiren Carpenter’ın Godzilla oyuncakları ve figürlerinden oluşan bir koleksiyonu da bulunuyor.

Image

Halloween

Başrollerinde Donald Pleasence ve Jamie Lee Curtis’in yer aldığı 1978 yapımı HalloweenJohn Carpenter filmografisinin en popüler filmlerinin başında geliyor. Yalnızca 300 bin dolar bütçeyle çekilen ve yalnızca ABD’de tam 47 milyon dolar gişe hasılatı elde eden filmin birçok devam filmiyle birlikte çizgi roman ve video oyunu uyarlamaları yapıldı. Özellikle ana karakteri Michael Myers, korku filmi hayranlarının favori karakterlerinden biri. İlk filmde birçok sahnede Nick Castle tarafından canlandırılan maskeli karakter, Halloween serisinin üçüncü filmi dışında tüm filmlerinde ana karakter olarak karşımıza çıkıyor.

It Came From Outer Space

1953 yılında yayınlanan Jack Arnold filmi It Came From Outer SpaceJohn Carpenter’ın sinema salonunda izlediği ilk filmlerden biri. Ailesiyle birlikte henüz beş yaşındayken bu korku filmini izleyen Carpenter, ilk olarak gördüklerinden epey korkmuş ve salondan çıkmak istemiş. Fakat sonrasında ailesi eşliğinde birçok insanla birlikte bir sinema salonunda oturduğunu ve bu filmi yapan kişilerin böylesine bir atmosfer yaratmak istediğini fark eden Carpenter, bunun harika olduğunu düşünmüş ve kendi filmlerini yapmak istediğini anlamış.

Jamie Lee Curtis

Oyunculuk kariyerine Carpenter’ın Halloween filmiyle başlayan ve sonrasında da  yönetmenin farklı yapımlarında da karşımıza çıkan Jamie Lee Curtis, Master of Cinema: John Carpenter belgeselinin açılış sahnesinde “Eğer John Carpenter olmasaydı asla böyle bir kariyere sahip olamazdım” diyor. 1980 yılında çekilen The Fog’da bir kez daha Carpenter’la çalışan Jamie Lee Curtis, Escape from New York ve Escape from L.A. filmlerinde de seslendirmen olarak yer alıyor.

Korg Triton

John Carpenter’ın filmlerine yaptığı müzikleriyle başlı başına bir müzik tarzını yarattığını söylemek pek de abartılı olmaz. Carpenter denince akıllara ilk gelen şeylerden biri de şüphesiz kendine has synthesizer tonları. Kariyerinin her döneminde çeşitli markaların synthesizer’larını kullanan Carpenter, uzun süredir Korg’un Triton modelini kullanıyor. 1999 yılında satışa sunulan Korg Triton, kullanıcılara sampling imkanı sunan ilk synthesizer’lardan biri.

Los Angeles Lakers

Basketbol, John Carpenter’ın hayatının en önemli parçalarından biri. Her ne kadar filmlerinde bu detayın belirgin bir yansıması görülmese de, yönetmenin her yerde maçları izleyebileceği bir sistemi ve arada şut atabileceği bir basketbol potası bulundurma alışkanlığı var. Los Angeles’ta yaşayan Carpenter’ın taraftarı olduğu NBA takımı da Los Angeles Lakers. Kariyeri başarılarla dolu olan takım, son yıllarda alışılmış performansından epey uzak. USA Today’de geçtiğimiz sene yayınlanan bir röportajda Carpenter’a yeni bir film çekmesinin mi yoksa Lakers’ın yeniden şampiyon olmasının mı daha yakın bir ihtimal olduğu sorusuna verdiği yanıt iki ihtimalin de pek aklına yatmadığını ifade ediyor: “Sanırım yazı tura atmamız lazım!”

Mark Gatiss

İngiliz oyuncu ve yazar Mark Gatiss, 2010 yılında BBC için üç bölümden oluşan A History of Horror isimli belgesel serisini hazırlamıştı. “Frankenstein Goes to Hollywood”, “Home Counties of Horror” ve “The American Scream” isimli bölümlere ayrılan belgesel serisinde sinema tarihinden ve günümüzden birçok yönetmenle yaptığı röportajlardan kesitler sunan Mark Gatiss, üç bölümde de John Carpenter’a yer vermişti. Carpenter’ın filmleri ve kariyerine dair birçok detaya değinen serinin tüm bölümleri YouTube üzerinden izlenebiliyor.

Nick Halloway

1992 yılında yayınlanan John Carpenter filmi Memories of an Invisible Man’in ana karakteri olan Nick Halloway, bir teknisyenin kazayla kahvesini bir bilgisayar konsoluna dökmesinin ardından yaşanan nükleer erime sonucunda görünmez olur. İlk olarak Ivan Reitman’ın yönetmesi planlanan filmde Nick Halloway karakteriyle karşımıza çıkan ünlü oyuncu Chevy Chase ve Reitman arasındaki fikir ayrılıkları sonrasında John Carpenter projeye yönetmen olarak katılmış.

Obsidian

The Lost Themes ismini taşıyan ilk John Carpenter albümünün ikinci şarkısı olan “Obsidian”, sekiz dakikalık süre içerisinde dinleyicisine farklı konseptler ve fikirler sunuyor. Ritim değişiklikleri ve destansı anlarla dolu şarkı, 70’ler progresif rock akımını çağrıştıran gitar tonları ve ustaca kurgulanmış iniş çıkışlarıyla, albümün en etkileyici çalışmalarından biri.

Prince of Darkness

Carpenter’ın The Thing’le başlayan Apocalypse üçlemesinin ikinci filmi olan Prince of Darkness1987 yılında yayınlanmıştı. Carpenter’ın senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini üstlendiği ve müziklerini bestelediği filmlerinden biri olan Prince of Darkness’ın başrollerinde Donald Pleasence, Lisa Blount ve Victor Wong yer alıyordu. Filmin yapımcılarından biri olan Shep Gordon, Carpenter’a bu film için menajerliğini üstlendiği Alice Cooper’ın bir parça yapmasını da önermiş. Bu fikri beğenen Carpenter, Alice Cooper’a filminde ufak bir rol de vermiş. Alice Cooper’ın evsiz bir zombi olarak gözüktüğü ve Thom Bray’in canlandırdığı Etchinson karakterini öldürdüğü sahnede, söz konusu karakterin kulaklığından Alice Cooper’ın şarkısı duyuluyor.

Rip Haight

Birçok usta yönetmen, kendi filmlerinde ufak rollerle izleyicilerinin karşısına çıkmayı sever. John Carpenter da bugüne dek çeşitli filmlerinde kısa da olsa rol aldı. Memories of an Invisible Man filminde bir uçak pilotu ya da Village of the Damned’de benzin istasyonunda telefonda konuşan adam olarak görülen John Carpenter, kısa rollerle oynadığı filmlerinde Rip Haight mahlasını kullanıyor.

Image

Snake Plissken

Carpenter filmografisinin en kült karakterlerinden biri olan Snake Plissken, Escape from New York ve Escape from L.A. filmlerinde Kurt Russell tarafından canlandırılmıştı. Eski bir savaş kahramanı olan ama sonrasında bir suçluya dönüşen Snake Plissken özellikle sinema tarihinin ilk anti-kahramanlarından biridir. Gözündeki bandı ve uzun saçlarıyla akıllarda yer eden Snake Plissken, sonraki yıllarda farklı mecralardaki uyarlamalarla karşımıza çıktı. Marvel’ın 1997 yılında yayınladığı The Adventures of Snake Plissken ve CrossGen’in dört bölümden oluşan John Carpenter’s Snake Plissken Chronicles çizgi romanları şiddetle tavsiye edilir!

Image

The Lost Themes

Kariyeri boyunca birçok filmi için klasikleşmiş müzikler besteleyen John Carpenter, ilk albümünü 67 yaşında yayınladı. The Lost Themes isimli albüm, heyecan verici plak şirketi Sacred Bones tarafından servis edildi. John Carpenter’ın 2015 çıkışlı ilk albümünün açılış şarkısı olan “Vortex”, Carpenter’ın resmi web sitesinden, yönetmenin bazı filmlerinden sahneler eşliğinde hazırlanan kliple servis edilmişti. Ardından aralarında JC Thirlwell, Blanck Mass, Zola Jesus ve Silent Servant gibi isimlerin çalışmalarının yer aldığı bir remiks albümü de yayınlandı. Bu sene ilk turnesini yapacak olan John Carpenter’ın ikinci albümü de bu ay yine Sacred Bones etiketiyle yayınlanıyor.

USC Cinema

Los Angeles’taki USC School of Cinematic Arts’ın sinema dünyasına kazandırdığı onlarca etkileyici isimden biri John Carpenter. Okuldaki ilk yıllarında sekiz dakikalık bir kısa film çeken Carpenter, 1970 yılında John Longenecker ve sonrasında uzun yıllar birçok filmde birlikte çalışacağı Nick Castle’la çektiği The Ressurection of Broncho Billy isimli kısa filmle Oscar kazandı. Söz konusu okuldan mezun olan diğer sinemacılar arasında Judd Apatow, Robert Zemeckis, Jay Roach ve David S. Goyer gibi isimler bulunuyor.

Vampire$

John Carpenter’ın 1998 yapımı Western korku filmi Vampires, yönetmenin kariyerinde pek fazla rastlamadığımız roman uyarlamalarından biri. 2010 yılında hayatını kaybeden Amerikalı yazar John Steakley’nin en popüler iki romanından biri olan Vampire$’dan uyarlanan filmin prodüktörlüğünü Carpenter’ın eşi Sandy King üstleniyordu. Roc Books tarafından 1990 yılında yayınlanan roman, vampir avlamayı popüler hale getiren Vampire$ Inc. isimli bir firmayı konu ediyor.

Yeşil Göz

Big Trouble in Little China filminde Kim Cattrall’ın canlandırdığı Gracie Law ve Suzee Pai’nin canlandırdığı Miao Yin karakterlerinin göz rengi filmin en fazla öne çıkan detaylarından biri. Filmde yeşil gözlü olarak karşımıza çıkan iki karakteri canlandıran iki oyuncunun da gözleri aslında kahverengiymiş. Filmin çekimleri boyunca iki oyuncu da kontakt lens takmak zorunda kalmış.

Zombie Zombie

Fransız ikili Zombie Zombie, John Carpenter ve müziğine olan hayranlığını farklı boyutlara taşımış bir grup. Synth’lerde Etienne Jaumet, davulda Cosmic Neman’dan oluşan Zombie Zombie, 2008 yılında yayınladığı ilk albümü A Land for Renegades’in ilk şarkısı olan “Driving This Road Until Death Sets You Free” için hazırlanan klipte, ünlü Carpenter filmi The Thing’i G.I. Joe oyuncaklarıyla yeniden canlandırıyordu. Bununla da yetinmeyen ikili, 2010 yılında Versatile Records etiketiyle yayınladığı Zombie Zombie Plays John Carpenter albümünde efsanenin beş filminin tema müziklerini kendine has şekilde yorumluyordu.

  1. Emek ve içtenlik: Mateusz Urbanowicz

    “Değeri sadece kazandığı para olmayan ve yalnızca eğlenceyle sınırlı olmayan hikâyeler anlatmak istiyorum.”

  2. Bant Mag. sunar: Mevsimler – Fasıl I

    Yıl boyunca Suriye’den ve Türkiye’den sanatçıları bir araya getirecek dört sergiden oluşan sergi serisi "Mevsimler"in ilk ayağı "Fasıl I", 30 Nisan Cumartesi günü Bant Mag. Mekân’da açılıyor. "Mevsimler - Fasıl I", bir yıl önce İstanbul’a gelen ve burada yaşamaya başlayan sanatçı Imad Habbab’ın karışık teknikle ürettiği desenlerini, oyuncu Hare Sürel’in ilk kez izleyiciyle buluşacak resimleriyle bir araya getiriyor.

  3. Savaşa ve politik çekişmelere üstün gelen sanat aşkına: ArtHere

    2016 yılı boyunca Bant Mag. Mekân’da izlenebilecek Mevsimler sergi serisindeki yol arkadaşımız, komşu mekân ArtHere’ın kurucusu Suriyeli sanatçı Omar Berakdar’a göre, “sanat ve insanlık, milletlerin, ülkelerin ve sınırların çok ötesinde”...

  4. Şehirlerin hikâyelerini insanlarından ve binalardan dinleyin: Imad Habbab

    30 Nisan’da Bant Mag. Mekân’da açılacak Mevsimler – Fasıl I sergisinde işlerini izleyeceğimiz sanatçı Imad Habbab’la ona ilham veren unsurlar ve günlük düzeydeki sanatsal üretim ihtiyacı üzerine konuştuk.

  5. Kendiliğinden oluşan bütün: Hare Sürel

    30 Nisan’da Bant Mag. Mekân’da başlayacak Mevsimler - Fasıl I sergisinde çalışmalarını göreceğimiz sanatçı ve oyuncu Hare Sürel’le resimle yenice başlayan yolculuğu ve kâğıtlara taşıdığı dünya.

  6. A’dan Z’ye: John Carpenter

    İkinci albümü öncesinde, filmlerinden video oyunu tutkusuna her şeyiyle John Carpenter karşınızda.

  7. Her şeye rağmen turne: Ucuz atlatma hikâyeleri

    Çeşitli doğal afetler, kazalar ya da hırsızlıklar sonucunda ekipmanlarından olmuş ama yine de turnesine devam edebilmiş; bir başka deyişle “ucuz atlatmış” 10 ismin hikâyelerine buyurun.

  8. Aklına değil hislerine güvenen topluluk: Liima

    Casper Clausen’le, dört farklı şehirde ortaya çıkan ilk Liima albümü üzerine...

  9. “Tüm kapılar Bob’a çıkıyor”: Xiu Xiu’yla Twin Peaks üstüne

    "En karanlık karanlığı, tuhaflık ve garip bir şefkatle" birleştirmek...

  10. Güneşten en uzakta: İpek Görgün’den Aphelion

    Müziğin yanı sıra, şiir ve fotoğraf alanında da çalışmalar yapan İpek Görgün’le disiplinlerarası sanatı, ses ve sessizliği, gürültünün cazibesini ve yeni albümü Aphelion’u konuştuk.

  11. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  12. 35 maddede 35. İstanbul Film Festivali

    Her yıl nisan ayının ortasına muazzam bir sinema coşkusuyla gelip yerleşen İstanbul Film Festivali, kısalan süresi ve çoğalan salon sayısıyla 200’ü aşkın filmi 7-17 Nisan tarihleri arasında 35. kez İstanbullu sinemaseverlerin önüne seriyor.

  13. Animasyon dehlizlerinden: Kaçırmanız muhtemel beş Japon animesi

    İstanbul Film Festivali’nde gösterilecek Belladonna of Sadness ilhamıyla yola çıkılmış bir mini seçki.

  14. Brooklyn’i mesken tutan 10 film

    Nick Hornby’nin İrlanda ve Brooklyn arasında mekik dokuduğu senaryosuyla yürekleri burktuğu Brooklyn bu ay gösterime girerken, yolu bu yerden geçmiş tüm film kahramanlarının kapısını çalmak boynumuzun borcuydu.

  15. Affetmenin Bedeli: A Girl in the River

    Pakistanlı yönetmen Sharmeen Obaid-Chenoy’un Oscarlarda 2015 En İyi Kısa Belgesel Ödülü alan filmi A Girl in the River: The Price of Forgiveness, “bağzı” şeylerin hâlâ iyiye gidebileceği umudunu veriyor.

  16. Nisan ayı vizyonu: Iskalanmaması gereken filmler

    İstanbul Film Festivali’nde bir bombardıman şeklinde iyi filme doyacağımız bir gerçek ama nisan ayı vizyonu da uzun zamandır yolunu gözlediğimiz çok sayıda filme ev sahipliği ediyor, kaçırmamak lazım.

  17. Kara Şövalye (sonunda) dönüyor: Batman v Superman

    “Hatırlamanı istiyorum, Clark. İleride, gelecek yıllarda, en özel anlarında. Elimi senin gırtlağında hatırlamanı istiyorum. Seni yenmeyi başaran tek adamı hatırlamanı istiyorum...”

  18. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler