Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.


Image

Aşk, bilim kurgu ve mistik öğeler: Mars Red Sky
Yazı: Alican Öyke – İllüstrasyon: Kürşat Çetiner

Stoner ve psychedelic gibi etiketlerin yaygınlaştığı, kısmen ticarileştiği modern rock sahnesinde öncelikli derdi ‘müzik’ yapmak olan bir ekiple tanışıyoruz; Mars Red Sky. 2011’de aynı isimli çıkış albümünü yayınlayan grup, parça yazımındaki ince işçiliği ve sertlik konusundaki çekincesizliğiyle hızlıca festival sahnelerindeki yerini buldu ve Sleep, Kyuss Lives!, Dinasour Jr. gibi ağabeylerinin arasında yer aldı.

Söz konusu türlerin beslendiği coğrafyalardan kısmen uzak bir şehir olan Bordeaux’nun bağrından kopan ekip, Sabbath’tan etkilenmekten ya da orta tempo blues riffleri çalmaktan fazlasına sahip desek yeridir. İçinde bolca aşk, bilim kurgu ve mistik öğeler barındıran Mars Red Sky’ın müziği stoner tabanı üstünü süsleyen zarif ve hafif bir tatlı kıvamı taşıyor.


Image

Yabancılık hissettirmeyen bir lo-fi estetiği: Doğu Blok
Yazı: Sibel Engingök – İllüstrasyon: Sadi Güran

Çok uzun zamandan beri kulaktan kulağa dolaşan bir söz vardır, Ankara’dan çıkan grupların hep iyi olduğuyla ilgili. Artık havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez, şöyle bir geçmişe göz gezdirirsek hatırı sayılır bir kitleye ulaşmış alternatif Türk gruplarının epey bir kısmı Ankaralı olduğunu görüyoruz. Türkiye’de rock kültürünün yaşatıldığı ender yerlerden biri olan Ankara’da, son dönemlerde sesini duyuran ve mutlaka takip edilmesi gereken gruplardan biri de Doğu Blok. Grup diyoruz fakat çekirdeğinde sadece Halil Karakuyu var. Şarkılarının bazılarına eşlik eden konuk müzisyenler de yer alıyor tabii.

Kendisine has çizgisinde, neredeyse tek başına çalıp söylediği şarkılarıyla fark ettirmeden içimizde tatlı bir hayranlık uyandıran Doğu Blok, yeni şeyler denemekten kaçınmadan enstrümanlarını çeşitlendirerek, birbirleri arasında harmanlamada kendisine sınır tanımadığı dopdolu altı albüme imza attı. 2015 yılında yayınladığı ilk çalışması Aylaklığa Lanet’in ardından sırasıyla Televizyon Ahlakı, Çalışan Kızlar, Kahire, Nazlı Kız ve yakın zamanda çıkardığı Şeytan Hazretlerinin Son Yolculuğu isimli albümleri, son dönemde bolca işlenmeye çalışılan lo-fi estetiğinin zorlanmadan ve yabancılık hissettirmeden kulaklarımıza ilişen altın değerinde bir arşiv/günlük. Halil’in dediğine göre Doğu Blok’u canlı dinleme fırsatımız ufukta gözükmüyor. Yine de umarım ilerde bizi bu zevten maruz etmez. 

https://youtube.com/watch?v=zRJpk0ELTuA

Image

Fantastik dünyanın dışavurumu: No Faith
Yazı: Alper Erkut – İllüstrasyon: Selin Çınar

Orchid, Ampere, Vaccine, Bucket Full of Teeth gibi nitelikli yeraltı hardcore gruplarından tanınan ekstrem müzik adamı Will Killingsworth’un bir diğer projesi No Faith, son uzunçalarını karakteristik özellikleriyle dikkat çeken grupları bünyesinden barındıran IRON LUNG RECORDS’tan çıkardı. 90’lar başında Infest, Man Is the Bastard, Crossed Out gibi kült gruplarla hardcore’a farklı bir perspektif geliştirmiş powerviolence türüne ait tüm genel özellikleri barındıran albümün tamamına yedirilen elektronik sesler, tuhaf senkoplar ve şakası olmayan tavır dinleyicinin kulaklarına patlıyor. Will Killingsworth tarafından ustalıkla miks ve master aşamasından geçen albüm, hızlı tempo değişiklikleri ve beklenmedik değişimleriyle akıcı ve vahşi bir tutum, hızlı ve keskin bir şekil arasında dengeli bir tutum sergiliyor. 

Muhtemelen evde, arabada açıp dinleyeceğiniz bir albüm değil fakat aynı zamanda bir grubun albüm kapağıyla, kayıt karakteriyle, partisyonlarıyla nasıl nitelikli olabileceğinin bu tarza dair müthiş bir örneği. Dinleyeceğiniz bu albümü ses, matematiksel bir örgü ve yaratılan ortamı kurgulayan fantastik dünyanın dışavurumu olarak ele aldığınızda Forced Subservience isminin hakkını veriyor.

https://youtube.com/watch?v=https%3A

Image

Farklı ruh hallerinin izleri: Paranoid Fiction
Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Merve Vural

Deneysel rock müziğin son yıllardaki en üretken isimlerinden Toby Driver’la sergilediği performanslar ve yaptığı kayıtlarla radarımıza takılan Bridget Bellavia’nın solo projesi olarak hayata geçen Paranoid Fiction, ilk kayıtlarını geçtiğimiz haftalarda dijital platformlardan yayınladı. Bellavia’nın yazdığı üç şarkıdan oluşan Bitter Tongue, farklı ruh hallerini ustalıkla barındırabildiği gibi dinleyicisine hayal gücüyle şekillendirebileceği boşluklar da bırakıyor.

Kayıtlarında synth, gitar ve baslarda Toby Driver’ın eşlik ettiği Bitter Tongue’da Yeah Yeah Yeahs üyesi Brian Chase de davulların başında yer alıyor. EP’de ilk iki şarkıdaki koşturma hissiyatının ardından kapanış şarkısı “Tracing the Edges of a Forgotten Word”, Bellavia’nın büyüleyici vokalinin etrafında yaratılmış olan dokunaklı ve sürükleyici bir atmosfer vaat ediyor. Daha fazlası için merak uyandıran üç şarkılık EP, Paranoid Fiction’ın ne denli doğrultulara yönelebileceğinin izlerini taşıyan bir iştah açıcı olarak yorumlanabilir.

  1. Geçmiş ve geleneğin modern gerçeklikle imtihanı: Awazu Kiyoshi

    Los Angeles County Museum of Art’da geçtiğimiz 2016-2017 mayıs arasında gerçekleşen Awazu Kiyoshi, Graphic Design: Summoning the Outdated sergisinden yola çıkarak Japon grafik tasarım tarihinin önemli figürlerinden olan Awazu Kiyoshi’nin hayatına göz atıyoruz.

  2. Parıldayan dünya ve onun büyülü mensupları: Jonah Samson

    Kanadalı fotoğraf sanatçısı ve yazar Jonah Samson’la traji-komik yaşamdan, favori yazarı Beckett’tan ve geçmişin hazinelerinden bahsettik.

  3. Davul, hafıza ve doğaçlama: Cevdet Erek ve Murat Ertel

    Cevdet Erek ve Murat Ertel’den, Subtext etiketiyle yayınlanan Davul albümünden yola çıkarak enstrümana, geleneğe ve özgür çalıma dair nefis bir sohbet.

  4. A’dan Z’ye: Chris Cornell

    Bir başka efsanenin ardından...

  5. Takibe alın: Yakın ve uzak diyarlardan etkileyici plak şirketleri

    Kahire’den Buenos Aires’e, Bant Mag. ekibinin favori plak şirketlerinden bir seçki.

  6. Görkemli bir ses bahçesi ve onun usta bahçıvanları: Nik Bärtsch’s Ronin

    13 Temmuz’da İstanbul Caz Festivali kapsamında Zorlu PSM sahnesinde izleme fırsatı yakalayacağımız Ronin’in kurucu üyesi Nik Bärtsch’la zen-funk, empatik müzik üretimi ve yaklaşan İstanbul konseri üzerine sohbet ettik.

  7. “İstanbul’a âşık olmayacak bir sanatçı düşünemiyorum bile!”: Christian McBride

    24. İstanbul Caz Festivali kapsamında 10 Temmuz’da yeni projesi New Jawn Quartet’la Sultan Park’ta, 11 Temmuz’daysa Joshua Redman, Kandace Springs ve TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’yla aynı sahneyi paylaşarak Zorlu PSM’de izleyeceğimiz usta caz basçısıyla, İstanbul ziyareti öncesi ufak bir sohbet ettik.

  8. Yaratıcı riskler almak: Bill Laurance

    Snarky Puppy klavyecisi Bill Laurance, 24. İstanbul Caz Festivali öncesinde sorularımızı yanıtladı.

  9. Pişmanlıklar, deneyimler, hikâyeler: Talihsiz grup isimleri

    Anlam ya da yazılışlarıyla müzisyenlerin başlarını ağrıtmış isim tercihleri...

  10. Eskiye özlem: Altın Gün

    3 Hürel, Barış Manço, Zafer Dilek ve nicesinin şarkılarını yorumlayarak “Altın Gün’leştiren” Hollandalı grupla tanışın.

  11. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  12. 70. Cannes Film Festivali’nden yıl boyu konuşulacak 40 film (40-21)

    Karşınızda en zayıftan en iyiye, bu yılki Cannes’ın tüm yarışma filmleri ve yan bölümlerden seçmece lezzetler.

  13. 70. Cannes Film Festivali’nden yıl boyu konuşulacak 40 film (20-1)

    Karşınızda en zayıftan en iyiye, bu yılki Cannes’ın tüm yarışma filmleri ve yan bölümlerden seçmece lezzetler.

  14. Kameranın netlemediği kahramanların sineması: Josh ve Benny Safdie kardeşler

    Geçtiğimiz mayıs ayında Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasında son filmleri Good Time’la fırtına gibi esen New Yorklu yönetmen kardeşler Josh ve Benny Safdie, beyaz perdede yoksunluğun resmini çizmeye devam ediyor.

  15. Duyan duymayana anlatsın: Hangi podcaste nereden başlamalı?

    Radyo programının dijital kardeşi podcast 2000’li yılların ortalarından bu yana giderek artan bir kitle tarafından hem tüketiliyor hem üretiliyor. Çoğu yayın internet okyanusunda akıntılara kapılıp hızla kaybolsa da bazıları kısa sürede kült efsaneler haline geliyor. Son yılların öne çıkan podcastlerinden bir seçki karşınızda.

  16. Müzik, aşk ve cinayete bandırılmış bir roman: Kan ve Gül

    Alper Canıgüz ile beşinci kitabı Kan ve Gül, 1990’lar, Nirvana ve romanın detayları üzerine.

  17. Futbol sahası karaborsalarından global kültür kalesine: Rusya Streetwear

    Streetwear kültürünün en başından, şu anda kazanmış olduğu popülerliğe kadar uzanan bir yol haritası.

  18. Sporun tasarım kupasını gururla kaldırmak: Tiempo Legend 7

    Rusya'nın başkenti Moskova'da lansmanı yapılan Tiempo Legend 7, hem sporcu ihtiyaçlarına getirdiği yenilikçi bakış hem de gündelik hayatımıza kazandıracağı yenilikler bakımından fazlasıyla heyecan ve merak uyandırdı.

  19. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler