The Voidz, Shirley Collins ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Asena Büyük, Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Zeynep Naz Günsal

Julian Casablancas ve The Voidz, psikedelik bir kıyamet şarkısıyla döndü. Shirley Collins’ten kapağıyla bile iç ferahlatmayı başaran yeni bir albüm var. The Orielles, son albümünden sesleri Joel Patchett ile remikslemiş.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

TEKLİ: The Voidz – Prophecy of the Dragon
(Cult Records)

Julian Casablancas ve beşli tayfası The Voidz’a göre bu epik ve tematik tekli “Tanrının kulağına, ‘Sen benim en muhteşem yaratığımsın.’ diye fısıldaması nasıl hissettirirdi?” gibi “çok basit” bir soruyla filizlenmiş. Grubun alışıldık 80’ler garage referanslı estetiği yanında yer yer metal ve hafiften bir post-punk enerjisi de barındırıyor parça. Grubun kendi sınırları çerçevesinde serbestçe takıldığı psikedelik bir kıyamet şarkısı.

TEKLİ: Foo Fighters – Under You
(Roswell Records, Inc.)

Foo Fighters’ın davulcu Taylor Hawkins’in aramızdan ayrılışının ardından ilk albümü için geri sayımı, kolektif bir iç sökümü hâlinde devam ediyor. Yoldaki albüm But Here We Are’dan paylaşılan ikinci tekli, kayıpla baş etmenin yollarını arayan birine ses veriyor: “Birisi senin yüzünü asla göremeyeceğimi söyledi. Bir parçam bunun doğru olduğuna inanamıyor.” Ayrıca grubun yeni davulcusu da geçtiğimiz günlerde açıklandı: A Perfect Circle’dan Sting’e, DEVO’dan The Vandals’a, Nine Inch Nails’ten Danny Elfman’a birçok grup ve müzisyenle çalışmış olan Josh Freese.

ALBÜM: Clark – Sus Dog
(Throttle Records)

Warp Records’ın demirbaşlarından biri olarak deneysel elektronik müzik adına başucu albümlerine evrilen bir külliyata sahip Clark’ın Throttle Records etiketli ikinci albümü. Üstelik prodüksiyonu için Thom Yorke’la ortaklaşmış. Kendi diskografisinin belki de en eklektik albümünde suratınıza çarpan baslar yerine insan sesi ön planda. Clark’a vokal koçluğu da yapan Thom Yorke’un yanı sıra albüm için mikrofon başına geçen bir diğer isim de Anika. 

TEKLİ: Loraine James – 2003
(Hyperdub)

Kuzey Londralı prodüktör Loraine James, gençliğine hassas ve refleksif performanslarla baktığı dördüncü uzunçaları Gentle Confrontation için 22 Eylül’e randevu verdi. Müzisyen, tüm albümün temalarını taşıyan ilk iştah açıcıda, henüz yedi yaşındayken yaşadığı baba kaybının ardından içine düştüğü belirsizlik ve göründüğü gibi olmayan şeyler karşısındaki kırgınlığını seslendiriyor. İlişkilerden beklenen anlayış, zarafet ve özen hakkındaki “2003”, döngü hâlinde akan bir elektronik ses kolajını bir çeşit yankı odası -gerçek anlamıyla- hâline getiriyor; türlü ışık oyunları ve kesik imajlarla bu hislerin tarif ettiği yalnızlığı yansıtan dokunaklı bir klibi de var.

TEKLİ: Miss Tiny – The Beggar
(Speedy Wunderground)

Birleşik Krallık sahnesinden filizlenmiş yeni nesil gitar müziğinin imza prodüktörlerinden birine dönüşen Dan Carey ve geçmişte beraber çalıştığı Warmduscher’in davulcusu Benjamin Romans-Hopcraft, Miss Tiny çatısı altında güçlerini birleştirdi. Yoldaki EP’den son tadımlık “The Beggar”, ilişkilerin bazen, paylaşılan bir şey sebebiyle bir tür güç mücadelesine kapılabileceğinden dem vuruyor. Benzer bir çekişmeye atıfta bulunan gitar kompozisyonu, cool vokalleri ve tiz, gergin synth dokunuşlarıyla mevzubahis iç sıkışıklığını deneyimletiyor dinleyicisine.

EP: The Orielles – The Goyt Method
(Heavenly Recordings)

Goyt metodu adını, İngiliz post – disco punk grubunun Joel Patchett’la birlikte remiks işine girdiği ilk konum olan Goyt Mill’den alıyor; akustik sesleri dijital üretim yoluyla yeniden tasarlama pratiği olarak özetlenebilir. Bu kısaçalar, çok sevgili son The Orielles albümü Tableau’dan rastgele seçilmiş kesitleri sıfır kilometre parçalar etrafında bir araya getiren bir oyun kaydı aslında. Grubun derin dinleme, doğaçlama ve deneysel müziğe olan ilgisinden doğan bir avangart elektronik müzik koleksiyonu. Sürprizleri sevenler için bir hazine.

TEKLİ: M. Ward & Scott McMicken – new kerrang
(Anti)

Oregon çıkışlı müzisyen ve söz yazarı M. Ward “new kerrang”de Philadelphialı alt rock grubu Dr.Dog’dan Scott McMicken’ı ödünç alıp ânında dile dolanma yan etkili, rengârenk bir parça düzenlemiş. Eski usül, piyanolu elektrik rock‘n roll tınılarına arka plandan vınlayarak eklenen efektlere boğulmuş kurgusuyla bir tür vintage bilim kurgu atmosferi de yaşatan tekli, sıradaki albümü Supernatural Thing’in bir diğer habercisi.

TEKLİ: GUM – Race To The Air
(Spinning Top Records)

Tame Impala ve Pond gruplarının üyesi Jay Watson’ın solo projesi GUM’dan yeni sesler. “Race to the Air”, Jay Watson’ın önceki işlerine aşina olanların bekleyeceği gibi katmanlı ve flu bir düş gibi başlıyor. Yolculuğun ardında bir asit rüyası bulmayı beklerken, bir anda kendi filminizin kahramanı gibi hissettirecek şekilde tempo yükseliyor ve renkli gölgelerinin içine hapsediyor.

TEKLİ: Angelo De Augustine – The Ballad Of Betty And Barney Hill
(Asthmatic Kitty)

Angelo De Augustine’in yeni parçası ilhamını 60’larda uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden Betty ve Barney Hill çiftinin tüyler ürperten hikâyesinden almış. Yeni albümünün yapım aşamasında anlatacak doğru sözcükleri bulamadığı, korkunç bir olaya şahit olan müzisyen; Hill çiftininin hikâyesinin uyandırdığı “rahatsız edici, meraklandırıcı ve şüpheci” hisleri kendi parçasına taşımayı hedeflemiş. Yine Hill çiftinin yaşadıklarını konu eden animasyon videosunu da buraya bırakıyoruz.

ALBÜM: Nirvana Tribute: Rather Be Dead
(Mevzu Records)

2018’de kurulan bağımsız plak şirketi Mevzu Records, kendin yap düsturunu benimseyerek punk ve türevi müziklerin kesişim noktası olduğu geniş bir aileye dönüştü zaman içinde. Ekibin son numarası, 15 şarkılık bir Nirvana saygı albümü. “Something in the Way”, “Milk It”, “Come As You Are”, “Heart Shaped Box” gibi klasiklerin yorumlarını dinlediğimiz albüm için stüdyoya giren grup ve müzisyenler de şöyle: zelixana, Çizgi Film, Deli Gömleği, Ex-Nun, hiçamahiç, Melted, lilyu, Strider, pembe, Seaside Suicide, Keçi K., Potlatch, Plastic Ideas, Ruunt ve Buhran.

TEKLİ: Junip – Line of Fire (feat. Sharon Van Etten)
(City Slang)

İsveçli ekip Junip bundan 10 sene önce yayımlanan “Line of Fire”a yeni National Geographic belgeseli Wild Life için indie rock sahnesinin sevilen isimlerinden Sharon Van Etten’in vokalleriyle yenilik katmış. Orjinaline büyük ölçüde sadık kalınan parça özellikle José González ve Van Etten’in seslerinin buluştuğu nakaratta çarpıcı bir his yakalıyor. 

ALBÜM: Arlo Parks – My Soft Machine
(Transgressive Records)

My Soft Machine, Arlo Parks’ın hayatta yolunu bulma çabaları, 20’lerinin ortalarına yaklaşıyor olmanın beraberinde getirdiği endişeler, ilk aşk, yas, PTSD gibi konu başlıklarını eşeliyor. Albüm aracılığıyla bir insanın kendisi için yapabileceği belki de en iyi şeylerden birini yapıyor müzisyen: Kişisel sınırlarını keşfediyor. Yüksek duyarlılığını yalnızca incelikli söz yazarlığına dönüştürmekle kalmıyor tabii; tıpkı koleksiyonun adında geçirdiği gibi yumuşacık müzikal düzenlemelerle hakim duyguyu destekliyor bir yandan da. Yaratıcılık konusunda fazla beklentiye girmeden, tatlı bir gündüz düşü yaratan atmosferine kapılıp gitmeniz tavsiye edilir.

TEKLİ: Denzi & Kaan Dinç – Başka Çare
(Universal Music Turkey)

Alternatif sahnenin benzer tınılarda dolaşmayı seven iki genç ve merak uyandırıcı ismi Denzi ile Kaan Dinç’in sakin icralarıyla ve göz kırpan kafiyelerle götürdüğü yeni tekli, sitemli olsa da soğukkanlı bir dille kendi burukluğuna isyanda bir parça. Frozen Clouds, Parham AG, Frozen Clouds gibi projelere olan katkılarıyla olduğu gibi Kum ve Bedeviler’den de gözümüzün ısırabileceği Kadıköylü prodüktör ve müzisyen Luca Fritz’in elinden geçmiş parçanın klibi ise Küçük Oda imzalı. 

ALBÜM: Simply Red – Time
(Warner Music Group)

Time, Mick Hucknall’ın hayatının dönüm noktalarını ziyaret ettiği bir zaman yolculuğu. Akışında romantik ilişkilerine dair itiraflar, hayatında olanlara bir teşekkür, ülkesinin politik atmosferinin yaşadığı büyük sarsıntılara isyan ve yaşamın belirsizliği gibi hislenimlerin yansıması var. Duyguların yoğunluğu ardında bulanıklaşan bir evrende, hayata dair hissettiklerini apaçık ve berrak bir biçimde ifade eden bir Simply Red koleksiyonu bu.

ALBÜM: Shirley Collins – Archangel Hill
(Domino Recording Co)

Bir zeytin ağacının gölgesindeki çitlerin ardından karşıdaki yemyeşil tepeye doğru yürümekte olan atları izlediğiniz kapağı bile iç ferahlatmaya yeten bir albümle döndü 87 yaşındaki folk divası Shirley Collins. Archangel Hill, bir dizi geleneksel şarkı eşliğinde, sanki büyükannenizden ninniler dinliyormuşsunuz gibi şefkatli bir hisle sarıyor etrafınızı. Yıllar Collins’in sesini biraz yıprattı elbet ama o, elindeki materyali hiç zorlamadan kendini müziğin kucağına bırakmanın tadını çıkarıyor; ne saygıdeğer, ne mutlu…

TEKİ: Boris & Uniform – Not Surprised
(Sacred Bones)

Diskografisinde Ian Astbury, Merzbow ve Sunn O))) gibi isimlerle yapılmış pek çok ortaklık bulunan Japonya’nın kült noise grubu Boris bu kez ABD’li endüstriyel metal grubu Uniform ile ortak bir albüm kaydetti. Bright New Disease, 16 Haziran’da yayında. Albüme geri sayımı sürdüren ikinci tekli “Not Surprised”, kendi iç sesiyle çatışan kişilerin yalnızlığından ilhamla yazılmış. Aynı zamanda albümün kapanışını yapacak görkemli bir distortion banyosu. Görsel eşlikçisi de burada.

TEKLİ: Squid – The Blades
(Warp)

Brighton çıkışlı Squid, 2021’de yayımlanan büyüleyici ilk albüm Bright Green Field’in ardından yeni bir uzunçalar için geri sayımda. Dan Carey’nin prodüksiyonunu, Tortoise üyesi John McEntire’ın da miks işlemlerini üstlendiği albümün son teklisi, grubun davulcu ve vokalisti Ollie Judge’ın şu âna kadarki favori Squid şarkısıymış. Sarmal gitar melodileri ve her zamanki gibi iniş çıkışlı kurgusuyla tesirli bir takip yaşatıyor. Kasper Haggstrom’un yönettiği ve You ile tanınan Charlotte Ritchie’nin oynadığı klibi de işte burada.

TEKLİ: M Huncho – Crazy Titch
(MYB ENT LTD)

Trapwave’in maskeli ikonu M Huncho, Chasing Euphoria adını verdiği ilk albümünün ardından tekliler savurmaya devam ediyor. “Crazy Titch” için kadim dostu Quincy Tellem ile çalışmış; şarkının konusu yine ne kadar çok kazandığı ve işini ne kadar iyi yaptığı. Kevin Durant ve Kanye West’in de kulaklarını çınlattığı parçanın Dir. LX imzalı klibi de buradan izlenebilir.

TEKLİ: Dua Lipa – Dance The Night
(Atlantic Records)

Greta Gerwig’in merakla beklenen Barbie filminin soundtrack albümünde, filmdekini aratmayan bir yıldızlar geçidi var: Lizzo, Charli XCX, Tame Impala, Nicki Minaj ve dahası… Mark Ronson prodüktörlüğünde hayat bulan projeden dinlemeye açılan ilk parça Dua Lipa imzalı “Dance The Night” oldu. 25 Mayıs’ta paylaşılan yeni fragmanda da bazı kesitlerini duyduğumuz parça, retro disco dokunuşları ve canlandırıcı vokalleriyle ışıltılı bir yaz hiti olmaya aday.

ALBÜM: Pere Ubu – Trouble on Big Beat Street
(Cherry Red Records)

İkonik avant-rock grubunun esas kişisi David Thomas albümün müzik sektöründe geçirdiği yarım asırda biriktirdiklerinin meyvesi olarak ortaya çıktığını söylüyor. Deneyimlerinden yola çıkarak albümdeki her parça stüdyoda yalnız bir kez kaydedilmiş ve ilk kayıttaki hâlleriyle akışa eklenmiş. “İlk kayıtta doğru veya yanlış yok. İlk kez duyulduğu an, bir parçanın en gerçek ve olması gerektiği hâlidir. Yıllar sonra bunu fark ettim.” diyor. Ayrıca, artık 80’lerde olmadığımız ve dinleyicinin uzun albümlerden yorulduğu düşüncesiyle 10 parçayı yeterli görmüş. 

TEKLİ: Buck Meek – Haunted Mountain
(4AD)

Big Thief’in gitarist ve vokalistlerinden biri olarak tanıyabileceğiniz Buck Meek’in yeni albüm duyurusu, albüme ismini veren tekliyle beraber geldi. Karakteristik bir sese sahip folk müzisyeninin yeni parçasına, grubunun da ses evreninin olmazsa olmazlarından pedal steel ve akustik gitar eşlik ediyor. Jolie Holland ile beraber yazdıkları tekli “önceden gücünüzü aldığınız şey tarafından alçakgönüllü olmaya itilmek” hakkındaymış. 

TEKLİ: Jess Williamson – Time Ain’t Accidental
(Mexican Summer)

Jess Williamson yeni teklisinde country tarzına drum machine ve synthesizer ile yenilikçi bir tavır katıyor. Partnerine âşık olduğu zamanlarda geçirdiği bir günü konu alan şarkı müzikal olarak sade ve minimal seyretse de sözleriyle yarattığı hisler dün epey geniş. 

TEKLİ: Roosevelt – Ordinary Love
(Ninja Tune / Counter Records)

Şarkıyı geçtiğimiz yaz Elysian Heights, Los Angeles’da yaşam alanlarından oldukça uzakta konumlanan bir kulübede yazmış Roosevelt. Onlarca synth katmanını üst üste dizerek bir tür aciliyet hissi ve yeni aşkın getirdiği coşkuyu parçaya damıtmak istemiş. “Ordinary Love”da duyduğumuz siren sesleri de vintage Prophet 5 synthesizer’ıyla oynarken çıkmış ve şarkının melodik yürüyüşüyle kontrast oluşturması için kullanmaya karar vermiş.

TEKLİ: Anjimile – The King
(4AD)

Nefes kesici bir kayıt! Boston’da yerleşik müzisyen ve besteci Anjimile, kendi sesiyle oluşturduğu derinlikli melodik katmanlarla yoğun duygudurumlarını işitsel deneyimlere dönüştürüyor. Sonbaharda yayımlayacağı yeni albümü The King’den paylaştığı ilk tadımlıkta akustik gitar dışındaki tüm sesler bizzat Anjimile’nin dudaklarının arasından süzülüyor. ABD’de bir Siyah trans olarak deneyimledikleri, Philip Glass kompozisyonları ve din gibi ilhamların şekillendirdiği yeni koleksiyonunu, ilk albümüyle kıyaslayan Anjimile şu yorumu yapıyor: “Eğer Giver Taker dualardan oluşan bir albümse, The King lanetlerin albümü.”

ALBÜM: Portraits of Tracy – Drive Home
(Bağımsız)

Müzik prodüksiyonunu kendi kendine öğrenen 18 yaşındaki multi-enstrümentalist Couren Bowman’dan hayatı, ailesi ve sorumluluklarıyla ilgili kaygılı Junie ve onun eşlikçisi Ema adındaki iki kurgusal karakteri takip ettiğimiz bir hip hop / pop yolculuğu. Sözlerde yer yer amatörlüğünü korusa da yaratıcı düzenlemelerle merak uyandırıyor.

TEKLİ: Bonnie “Prince” Billy – Bananas
(Drag City)

Nick Roeder eşliğinde kaydettiği yeni albümünü bu folk esintili parçayla duyurdu Bonnie “Prince” Billy. Eşlik eden video da Ethan Osman tarafından hazırlanmış. Bonnie “Prince” Billy müziği dinlemeden, yalnızca yönlendirmeleriyle bir görsel eşlikçi tasarlamasını istemiş Ethan Osman’dan. Melodiyi, tempoyu hiç duymadan bir video klip hazırlamak kulağa imkânsız gibi gelse de parça ile Osman’ın çizimleri öyle doğal bir uyum içindeler ki “Bananas”ı video eşlikçisiyle deneyimlemek, tamamlayıcı bir etkiye sahip.