İstanbul LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) Onur Haftası bu yıl 22. yılını kutluyor. 23-29 Haziran tarihleri arasında “temas” temasıyla gerçekleşecek hafta, tüm İstanbul’u LGBTİ’lerin sanat, eğlence ve politikası, kısacası tüm alt-kültürüyle temas etmeye davet ediyor.


Haftanın son günü gerçekleşen LGBTİ Onur Yürüyüşüyle İstanbul’dan dünya gündemine oturan haftayı, ortaya çıkan olağanüstü enerjisinden hatırlayacaksınız. Yürüyüş bu yıl 29 Haziran’da, her yıl olduğu gibi İstiklal Caddesi’nde, ancak bu kez 100 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilmek üzere planlanıyor. İstanbul’un en önemli senelik etkinliklerinden biri olan hafta, LGBTİ hareketinin 22 yılının ziyaretçilere anlatılacağı bir sergiye de ev sahipliği yapıyor. Danışma kurulunda Erinç Seymen, Fatih Özgüven, CANAN ve DEPO’nun bulunduğu sergi hakkında konuşmak için Onur Haftası sergi komisyonundan Metin Akdemir ile SALT Galata’da buluştuk…

Bu sergi fikri nasıl ortaya çıktı?
Onur Haftası’nda daha önceki yıllarda da sergi yapılmıştı ancak biz bu yıl geçmişten günümüze LGBTİ mücadelesinden bir sanat pratiği yaratmaya çalıştık. O yüzden serginin ismini sergi komisyonundan Efe Songun’la beraber nerdeen nereye koyduk. Açık bir çağrıyla, sanat üreten herkesten bir iş istedik. Bir ay boyunca gelen işleri toparlayıp danışma kuruluyla değerlendirdik.

İşleri seçerken kriterleriniz nelerdi?
Olayın en zor kısmı burasıydı aslında. Birbirinden farklı disiplinlerden gelen sanatçıların işlerini aynı sergide buluşturmak danışma kurulunu çok zorladı. İşinin ehli, yetkin işlerin yanısıra büyük bir tutkuyla sanat üretmeye çalışan gençlerin işleri de vardı. Türkiye’de uzun yıllardır LGBTİ aktivizminin içinde bulunan sanatçıların da işleri bulunuyor. Aslında bu çok-kültürlü karmaşa, LGBTİ hareketinin içinde ne kadar farklı veçhelerin olduğunu bize gösterdi. Biz de bu karmaşanın içinde kimsenin kaybolmasına izin vermeden uyumlu bir bütün oluşturmaya çalıştık. Bir yandan keskin steril çizgiler diğer yanda rengarenk, sıcak ve tutkulu resimler yan yana gelecek.

Image

Ne tür işler var?
Serginin açıldığı gün canlı bir performans gerçekleştirilmesini hayal ediyoruz. Bunun yanısıra fotoğraf, GIF video, resim, kolaj ve farklı malzemeler kullanılarak üretilen yerleştirmeler bulunuyor. Bütün bu işleri, Erinç Seymen’in küratörlüğünde, danışma kurulumuzla birlikte sergi alanında Onur Haftası’nın konsepti “temas”ı da göz önünde bulundurarak yerleştireceğiz. Aynı zamanda “Temas” konsepti altında işleri bulunan sanatçıları herkese açık bir sanat forumunda bir araya getireceğiz.

Image

Nasıl bir forum kurguluyorsunuz?
Daha önce bir araya gelmemiş sanatçıları Onur Haftası dâhilinde birbirine temas ettirecek, LGBTİ hareketinin sanat ile bütünlüğünü sağlamaya katkıda bulunacak, bir yandan da Türkiye’de queer sanatın varlığını sorgulayacak tartışmaların üretileceği bir forum kurguluyoruz. Özellikle Avrupa’daki bianellerde queer sanat başlığı altında sergiler açılırken Türkiye’de bunun örneklerine az rastlıyoruz. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde Türkiye’de LGBTİ hareketinin güçlenmesi ve bir özne hâline gelmesiyle bu sanatın kendine yer bulması arasındaki ilişkiyi irdelemek istiyoruz. Queer sanat bir mücadele midir ya da bu sanat sokağa ne kadar yansıyor gibi soruların cevaplarını aramak istiyoruz. Bu forumda yapılacak tartışmaları içeren bir queer sanat kitabı da, forumun kazandırdıklarından olacak.

Image

Türkiye’de queer sanatın geleceği için ne hayal ediyorsunuz?
Catherine Lord ve Richard Meyer’in queer işleri anlattığı Art & Queer Culture kitabını her açtığımda çok heyecanlanıyorum. Bu kitap toplumsal hareketlerle queer sanatın nasıl birbiriyle uyum halinde ilerlediğini anlatıyor. Son dönemde Türkiye’deki tüm kazanımlar ve yaşanan kaosun bu sanata etkisinin ne olacağını görebilmek ve bu sanatın hayata temas ettiği yerleri inceleyecek kitapların kütüphanelere girmesi en içten heyecanım gibi görünüyor.

Image

nerdeen nereye sergisi 24 – 29 Haziran tarihleri arasında Hayaka Artı ve maumau galerilerinde. Sayfadaki işler Elif Keskinkılıç’a, ana görsel ise Ekin Hamiş’e ait.

  1. Fıtratında var

    Soma cinayetinin ardından, yeni taşeron yasalarıyla işçi güvenliğinin daha da geriletilmesi söz konusuyken, bu sayıda sizlerle bir işçi ölümü hikâyesi

  2. Prune Nourry: Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? Biz kimiz?

    Erkek olmadıkları gerekçesiyle dünyaya getirilmemiş bütün kız çocukları, birleşin… İnsan nedir? Hayvan ve insan arasındaki çizgi nerede, nasıl çizilmektedir? Prune

  3. Şevval Kılıç röportajı: Trans cinayetleri politiktir

    Trans cinayetleri basında tek tek örneklerle şahit olduğumuz ve ölümü normalleştirmiş günümüz toplumlarında ciddiyetine tam olarak varamadığımız vakalar. İntiharları ve

  4. 22. LGBTİ Onur Haftası nerdeen nereye sergisiyle başlıyor

    İstanbul LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) Onur Haftası bu yıl 22. yılını kutluyor. 23-29 Haziran tarihleri arasında “temas” temasıyla gerçekleşecek hafta, tüm İstanbul’u LGBTİ’lerin sanat, eğlence ve politikası, kısacası tüm alt-kültürüyle temas etmeye davet ediyor.

  5. 84 yaşında bir dominatrix: Catherine Robbe Grillet

    Fransa’nın en ünlü dominatrixi ve partneriyle İstanbul’u; katılması Schengen vizesi almaktan zor S&M seremonilerini; 84 yaşında bir dominatrix olma.nın peşisıra tampona takılan teneke kutular gibi takırdayan önyargıları ve eşi benzeri olmayan hayatlarını konuştuk.

  6. Art Label Project: Senin Yeteneğin Senin Etiketin

    Bant Mag olarak 2012’de ilki gerçekleştiğinden bu yana takibe aldığımız Art Label yarışması üçüncü kez düzenleniyor. Art Label Project, bağımsız düşünen

  7. Manu Chao der ki…

    Çok da fazla röportaj vermeyen Manu Chao'dan ilham niyetine alıntılar toparladık.

  8. Ekşi Fest 2014

    21 Haziran’da gerçekleşecek Ekşi Fest’in kadrosunda yer alan yerli isimler, festivaldeki STK’lar ve gruplara dair notlarımız burada.

  9. ‘’Müzikle ilişkim biraz kinetik’’: Colin Stetson

    Bir orkestraya bedel saksafon çalışıyla Tom Waits’ten Arcade Fire’a, Bon Iver’a eşlikçi olan Stetson ile Montreal’deyken bir pazartesi sabahı telefonda konuştuk.

  10. Şarkı şarkı 123 ve “Anja” albümü

    123 grubu, 2010'daki "Arve"nin ardından üçleme şeklinde anlattığı öyküsünün son durağı olan "Anja" ile karşımızda. Hikâyeyi bilenler bilir ki, Aksel çocuğunun trende rastladığı Arve'yle birlikte Anja'yla buluşma çabası sonunda gerçek oldu. Şarkı şarkı bu serüvenin bir parçası olmaktan kaçamazdık.

  11. TSU!: Hayatın ta kendisi!

    J. Hakan Dedeoğlu ile, yalnızlığı seven projesi TSU!’nun yeni albümü HMS Angora’nın şerefine, daldık koyu bir muhabbete...

  12. Trip hopun 20 yılı

    Bu yıl şimdiden 90’lar müzik ve kültürü bolca hatırlandı, üzerine düşünüldü. Ancak bu yıl 20. yaşına giren tek hareket Britpop değil. Simon Tucker’ın Louder Than War için kaleme aldığı bu yazıda birçok insanın daha progresif ve önemli olduğunu onaylayacağı bir türü anımsıyor: trip hop.

  13. Hamburger, burritto, sushi üçgeninde Ivan Knight

    Brazzavılle davulcusu, 50’sini devirmiş sörfçü gönül insanı ıvan knıght ilk albümü roaches to cavıar ile feth edecek gönül arıyor.

  14. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  15. Müziğe dair kısalar

    Yakın dönemden şarkıyla bütünlük kurabilen klipler Yazı: Cem Kayıran Artık müzisyenlerin sahne performanslarından, akıllı telefon uygulamalarına; grup tişörtlerinden, web sitesi

  16. Geleceğin Kusurlu Yetişkinleri: TEENAGE

    İlk günahın sorumlusu olarak görülen “kusurlu yetişkinler”in hikâyesini 20. yüzyıldan alan belgesel Teenage’in yaratıcısı Matt Wolf’la konuştuk.

  17. Beyaz perdenin tek mekâna sıkışmış filmleri

    Bu ay gösterime giren ve tamamı bir arabanın içinde geçen Locke’den aldığımız ilhamla, beyazperdede tek bir mekâna sıkışmış filmler arasında kısa bir gezintiye çıktık.

  18. Tribeca Film Festivali’nden Amerikan Erkek Portreleri

    Geçtiğimiz Tribeca Film Festivali’ni takip eden Merve Kayan, festival programında yer alan üç film üzerinden, Amerikalı erkek kimliğine yapılan vurguya dikkat çekti.

  19. Bu ay ne izlesem?

    Yazın gelmesiyle birlikte salonlarda büyük bütçeli Hollywood yapımları ve yıl boyu festival gezmiş bağımsız filmlerin at koşturduğu vizyonda nefes açıcı bazı filmler bulmak mümkün.

  20. Pegasus’la Daha Çok Yaz İçin 5 Tatil Kaçamağı!

    #yazdeyince aklınıza ne geliyor?

  21. Kızlarımız PepsiCo ile Okuyor!

    Geçtiğimiz Nisan ayında PepsiCo Kurumsal Müdürü Direktörü Didem Sinik ile GAP bölgesinde gerçekleştirdikleri Cheetos Gelişim Merkezleri üzerine bir sohbet gerçekleştirmiştik. O dönem öğrendik ki CGM ile eğitim-öğretim süreçlerine başlayan kız çocukları, bu merkezlerin bir devamı niteliğinde olan "Kızlarımız Okuyor" projesi ile eğitimlerine devam etme şansını yakalıyor. Didem Sisnik bizi kırmadı, bu sayı için de "Kızlarımız Okuyor" projesi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

  22. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürleri J. Hakan Dedeoğ[email protected] Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör