Bir orkestraya bedel saksafon çalışıyla Tom Waits’ten Arcade Fire’a, Bon Iver’a eşlikçi olan Stetson ile Montreal’deyken bir pazartesi sabahı telefonda konuştuk.


Montreal’de yaşayan Colin Stetson için bir ‘’üflemeli çalgı uzmanı’’ demek az kalacaktır. Bir orkestra gibi çaldığı bas saksafonuyla hazırladığı nefes kesen solo albümlerinin yanı sıra Arcade Fire’dan Tom Waits’e, TV On The Radio’dan Bon Iver’e kadar birçok grup ve müzisyene eşlik ediyor Stetson.

Üç albümden oluşan New History Warfare serisinin son albümü New History Warfare Vol.3: To See More Light’ı geçtiğimiz yıl yayınlayan Stetson, bu yıl Sarah Neufeld’le yeni bir projeye başladı ve bir yandan da solo şarkılar yazmaya devam ediyor. Mayısın son haftasında Primavera Sound’da uzun bir süre için tek Avrupa konserini verecek Colin Stetson’la Montreal’deyken bir pazartesi sabahı telefonda konuştuk.

Bugünlerde neyle meşgulsün?
Mart ve nisanda birkaç turnem oldu. Mart ayında New York’ta yeni bir grupla çaldım. Sonrasında da Sarah Nufeld’le duo olarak turne yaptık. Önümüzdeki hafta Primavera Festivali’nde çalacağım. Genel olarak kendi başıma çalışıyorum ve bunun için zaman yaratmaya çalışıyorum.

Sarah Neufeld’le yeni bir projeye başladığınızdan bahsettin. Başka bir müzisyenle ortaklaşa bir çalışmaya başlarken neleri göz önünde bulunduruyorsun?
Bilmiyorum. Gerçekten vakit ve çabama değeceğini hissettiğim zaman başka insanlarla müzik yapıyorum. Yani ortada iyi bir sebep yoksa başka biriyle çalışmıyorum sanırım. Bu ender olan bir şey ve eğer o duo gibi bir şey yapıyorsam, bu yapılacak müzikte eşsiz bir potansiyel olduğunu hissetmemden kaynaklanıyordur. Genelde birlikte çalıştığım insanlarla da iyi anlaşırım. Bu da önemli olan başka bir şey. Birlikte zaman geçirmeyi sevmediğim biriyle bir proje üzerine çalışmak istemem.

Arcade Fire, Justin Vernon ve Tom Waits gibi onlarca harika isimle birlikte çalıştın şimdiye kadar. Kendi müziğin ve onların müziği arasında etkileşim görebiliyor musun?
Müziğim yapısı itibariyle Tom Waits’in müziğinden fazlasıyla ilham alıyor. Onun müziğini dinleyerek büyüdüm ve sonrasında onunla çalışmak, kendisinin müzik yapma biçimi gözlemlemek adına çok iyi bir fırsattı. Bir tiyatro gibiydi. Oradan edindiklerimi, kendime ait müzik yapma biçimine katmaya çalıştım. Ortada birtakım benzerlikler ve paylaşılan metotlar var sanırım. Vakit harcadığınız her şeyden, yapıyor olduğunuz müziklerden ilham almamanız imkânsız. Justin Vernon’la Bon Iver turnesinde çok fazla zaman geçirdik ve biliyorsun, benim son albümümde de birlikte çalıştık. Onunla beraber olmaktan çok keyif alıyoruz bana kalırsa. Melodi anlayışı, sabır ve bunun gibi şeyler paylaşılan şeylermiş gibi geliyor bana. Onların müziğinde ve benim müziğimdeki ortak değerler.

New History Warfare Vol. 3 yayınlanalı bir yıldan fazla oldu. Albümü dinlediğin zaman nasıl hissediyorsun? Üçlemenin sona erdiğini düşünüyor musun?
Üçleme kesinlikle sona erdi. Yaptığım şeyleri sonradan çok fazla dinlemem. Tabiî ki müziği sürekli çaldığım zamanları saymazsak. Müzikle olan ilişkim biraz kinetik ve hareketli. Şarkılar ve albümler zaten varlar. Ama konserlerimde, hepsi olmasa da büyük kısmı biraz değişiyorlar.

Peki bu yıl senden ne beklemeliyiz? Yolda yeni bir albüm var mı?
Sırada ne var? Hâlâ aynı şekilde müzik yazıyorum ve solo işler üzerine uğraşıyorum. Bunların ne tamamen farklı ne de tamamen aynı şeyler olduğunu söyleyebilirim. Hâlâ enstrümanı çalan ve müzik yapan ben varım. Müziği bilinçli olarak farklı yönlere çekiyor ve müzikle farklı şeyler yapmaya çalışıyorum.

Konsept albümler yapmayı seviyorsun. Senin için bir albüm fikrinin nasıl ortaya çıktığından bahsedebilir misin?
Son albümde şarkıların oluşum süreci hepsinde farklılık gösterdi. Tüm albümün akışına baktığım zaman, genel bir hikâyenin ve yapının varlığını hissediyorum. Bu yüzden kabaca birşeylerin nasıl başlayacağını, daha çok dikkat çekilen noktaların ya da rahatlama hissi olacak noktaların nereye denk gelmesi gerektiğini biliyorum. Bu büyük ve genel fikirlerin üstüne birşeyler inşa etmeye ve boşlukları dolduracak şekilde yazmaya çalışıyorum. Örneğin son albümdeki “To See More Light” şarkısının başlarını, Judges albümünü yapmadan önce yazmıştım. Ama o zamanlar henüz tamamlanmamıştı, hâlâ büyüme evresindeydi. Judges ve To See More Light albümleri arasındaki iki yılda şarkı evrilerek albümün merkezindeki şarkı hâline geldi. Albümdeki diğer şarkılar bir anlamda onu destekliyor ve ona servis ediyor gibi. Şarkıların bir kısmı spontane olarak doğaçlamalardan ve enstrümanla yaptığım fiziksel çalışmalardan doğdu. Diğer şarkılarsa biraz daha konsept üzerinden ortaya çıkmış şarkılar. Benim enstrümanımla çalabileceklerimin dışında bir fikrim olduğu zaman durup daha farklı düşünmeye odaklanıyorum ve albümde bu konsepti gerçeğe dönüştürüyorum. Sonuçta hepsi aynı yerde toplanıyor.

Hiç deneyimlememiş birine bir Colin Stetson konserini nasıl tanımlarsın?
Tanımlayacak çok fazla şey yok. Eğer müziğimi albümlerden biliyorsanız, ne yapıyor olduğumu ve nasıl çaldığımı tahmin edebilirsiniz. Çok basit. Enstrümanımı çalıyorum.

Primavera Sound’da çalacaksın fakat turneye çıkmıyorsun, bu tek seferlik bir konser. Neden Primavera Sound’u seçtin?
Tüm arkadaşlarım orada çalıyor. Uzun bir haftasonu olacak. Uzun süredir görmediğim insanlarla yeniden bir arada olabilmek için güzel bir fırsat. Primavera harika bir festival.

  1. Fıtratında var

    Soma cinayetinin ardından, yeni taşeron yasalarıyla işçi güvenliğinin daha da geriletilmesi söz konusuyken, bu sayıda sizlerle bir işçi ölümü hikâyesi

  2. Prune Nourry: Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? Biz kimiz?

    Erkek olmadıkları gerekçesiyle dünyaya getirilmemiş bütün kız çocukları, birleşin… İnsan nedir? Hayvan ve insan arasındaki çizgi nerede, nasıl çizilmektedir? Prune

  3. Şevval Kılıç röportajı: Trans cinayetleri politiktir

    Trans cinayetleri basında tek tek örneklerle şahit olduğumuz ve ölümü normalleştirmiş günümüz toplumlarında ciddiyetine tam olarak varamadığımız vakalar. İntiharları ve

  4. 22. LGBTİ Onur Haftası nerdeen nereye sergisiyle başlıyor

    İstanbul LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) Onur Haftası bu yıl 22. yılını kutluyor. 23-29 Haziran tarihleri arasında “temas” temasıyla gerçekleşecek hafta, tüm İstanbul’u LGBTİ’lerin sanat, eğlence ve politikası, kısacası tüm alt-kültürüyle temas etmeye davet ediyor.

  5. 84 yaşında bir dominatrix: Catherine Robbe Grillet

    Fransa’nın en ünlü dominatrixi ve partneriyle İstanbul’u; katılması Schengen vizesi almaktan zor S&M seremonilerini; 84 yaşında bir dominatrix olma.nın peşisıra tampona takılan teneke kutular gibi takırdayan önyargıları ve eşi benzeri olmayan hayatlarını konuştuk.

  6. Art Label Project: Senin Yeteneğin Senin Etiketin

    Bant Mag olarak 2012’de ilki gerçekleştiğinden bu yana takibe aldığımız Art Label yarışması üçüncü kez düzenleniyor. Art Label Project, bağımsız düşünen

  7. Manu Chao der ki…

    Çok da fazla röportaj vermeyen Manu Chao'dan ilham niyetine alıntılar toparladık.

  8. Ekşi Fest 2014

    21 Haziran’da gerçekleşecek Ekşi Fest’in kadrosunda yer alan yerli isimler, festivaldeki STK’lar ve gruplara dair notlarımız burada.

  9. ‘’Müzikle ilişkim biraz kinetik’’: Colin Stetson

    Bir orkestraya bedel saksafon çalışıyla Tom Waits’ten Arcade Fire’a, Bon Iver’a eşlikçi olan Stetson ile Montreal’deyken bir pazartesi sabahı telefonda konuştuk.

  10. Şarkı şarkı 123 ve “Anja” albümü

    123 grubu, 2010'daki "Arve"nin ardından üçleme şeklinde anlattığı öyküsünün son durağı olan "Anja" ile karşımızda. Hikâyeyi bilenler bilir ki, Aksel çocuğunun trende rastladığı Arve'yle birlikte Anja'yla buluşma çabası sonunda gerçek oldu. Şarkı şarkı bu serüvenin bir parçası olmaktan kaçamazdık.

  11. TSU!: Hayatın ta kendisi!

    J. Hakan Dedeoğlu ile, yalnızlığı seven projesi TSU!’nun yeni albümü HMS Angora’nın şerefine, daldık koyu bir muhabbete...

  12. Trip hopun 20 yılı

    Bu yıl şimdiden 90’lar müzik ve kültürü bolca hatırlandı, üzerine düşünüldü. Ancak bu yıl 20. yaşına giren tek hareket Britpop değil. Simon Tucker’ın Louder Than War için kaleme aldığı bu yazıda birçok insanın daha progresif ve önemli olduğunu onaylayacağı bir türü anımsıyor: trip hop.

  13. Hamburger, burritto, sushi üçgeninde Ivan Knight

    Brazzavılle davulcusu, 50’sini devirmiş sörfçü gönül insanı ıvan knıght ilk albümü roaches to cavıar ile feth edecek gönül arıyor.

  14. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  15. Müziğe dair kısalar

    Yakın dönemden şarkıyla bütünlük kurabilen klipler Yazı: Cem Kayıran Artık müzisyenlerin sahne performanslarından, akıllı telefon uygulamalarına; grup tişörtlerinden, web sitesi

  16. Geleceğin Kusurlu Yetişkinleri: TEENAGE

    İlk günahın sorumlusu olarak görülen “kusurlu yetişkinler”in hikâyesini 20. yüzyıldan alan belgesel Teenage’in yaratıcısı Matt Wolf’la konuştuk.

  17. Beyaz perdenin tek mekâna sıkışmış filmleri

    Bu ay gösterime giren ve tamamı bir arabanın içinde geçen Locke’den aldığımız ilhamla, beyazperdede tek bir mekâna sıkışmış filmler arasında kısa bir gezintiye çıktık.

  18. Tribeca Film Festivali’nden Amerikan Erkek Portreleri

    Geçtiğimiz Tribeca Film Festivali’ni takip eden Merve Kayan, festival programında yer alan üç film üzerinden, Amerikalı erkek kimliğine yapılan vurguya dikkat çekti.

  19. Bu ay ne izlesem?

    Yazın gelmesiyle birlikte salonlarda büyük bütçeli Hollywood yapımları ve yıl boyu festival gezmiş bağımsız filmlerin at koşturduğu vizyonda nefes açıcı bazı filmler bulmak mümkün.

  20. Pegasus’la Daha Çok Yaz İçin 5 Tatil Kaçamağı!

    #yazdeyince aklınıza ne geliyor?

  21. Kızlarımız PepsiCo ile Okuyor!

    Geçtiğimiz Nisan ayında PepsiCo Kurumsal Müdürü Direktörü Didem Sinik ile GAP bölgesinde gerçekleştirdikleri Cheetos Gelişim Merkezleri üzerine bir sohbet gerçekleştirmiştik. O dönem öğrendik ki CGM ile eğitim-öğretim süreçlerine başlayan kız çocukları, bu merkezlerin bir devamı niteliğinde olan "Kızlarımız Okuyor" projesi ile eğitimlerine devam etme şansını yakalıyor. Didem Sisnik bizi kırmadı, bu sayı için de "Kızlarımız Okuyor" projesi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

  22. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürleri J. Hakan Dedeoğ[email protected] Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör