Yazın gelmesiyle birlikte salonlarda büyük bütçeli Hollywood yapımları ve yıl boyu festival gezmiş bağımsız filmlerin at koşturduğu vizyonda nefes açıcı bazı filmler bulmak mümkün.
AYIN FİLMİ:
TOM AT THE FARM (Tom à La Ferme)
20 Haziran
* Önceki ay Cannes Film Festivali’nde, 25 yaşında çektiği beşinci uzun metrajlı filmi Mommy ile Jüri Büyük Ödülü’nü usta sinemacı Jean-Luc Godard ile paylaşarak hayret verici bir başarı kazanan Kanadalı genç yönetmen, senarist ve oyuncu Xavier Dolan’in bir önceki filmi Tom à La Ferme bu ay vizyona giriyor.
* Prömiyerini gerçekleştirdiği Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışan film, bizde de nisan ayında ilk kez seyirci karşısına çıktığı İstanbul Film Festivali’nde uluslararası yarışma kısmında yer aldı ve festivalden izleyici ödülü ile ayrıldı.
* Sevgilisinin ölümünün ardından, onun ailesiyle tanışan ve evlatlarının eşcinsel olduğundan habersiz bu aileyle yakınlaşan Tom’un gerilim dozu yüksek öyküsünü konu alan film, Hitchcockvarî bir tekinsizliğe sahip.
* Film aynı zamanda Dolan’in kaleme aldığı ilk uyarlama senaryoya dayanıyor.
* Dolan’in sarıya boyattığı saçlarıyla çoğunlukla yaptığı gibi bir kez daha çektiği filmin başrolüne yerleştiği Tom at the Farm, bu ay Başka Sinema sayesinde vizyon şansı buluyor.
Xavier Dolan’ın oyunculuk yaptığı dört film:
– La forteresse suspendue (2001)
– Martyrs (2008)
– Good Neighbors (2010)
– Miraculum (2014)
Dolan’ın Fransa’da dublajını yaptığı beş efsane karakter:
– Tad (Finding Nemo)
– Ron Weasley (Harry Potter serisi)
– Jacob (Twilight serisi)
– Gözlüklü Şirin (The Smurfs)
– Peeta Mellark (Hunger Games serisi)
HAZİRAN VİZYONUNUN ÖRTÜK TEMASI:
ÖFKE KONTROLÜ
Bu ay vizyona giren filmlerin önemli bir kısmı, sinirleri bir hayli gerilmiş durumdaki, dokunsan patlayacak ve olay çıkarmaya son derece yatkın, yüksek tansiyonlu karakterleri başrole taşıyor. Bunlardan bazıları şöyle:
Starred Up (6 Haziran): İngiliz sinemasının kendine özgü yönetmenlerinden David Mackenzie’nin soluksuz izlenen bu hapishane dramı, ıslahevi yaşını doldurup babasıyla aynı hapishaneye konulan genç bir mahkûmun sakinleşme çabasını ve çalkantılı ruhsal durumunu merkeze alan güçlü bir film.
Out of the Furnace (13 Haziran): Küçük bir kasabada yaşayan Russell’ın (Christian Bale) hapisten çıkıp kardeşinin intikamını alma mücadelesini konu alan film, çoğu kez öfkesine yenilen bir kahramanın peşinde ilerliyor. Vizyon tarihi sürekli ertelenen filmin bu ay artık vizyona girmeyi başarması bekleniyor.
Locke (13 Haziran): Bu ayın öfkeli kahramanları şeklindeki listemizde yer alan belki de en naif karakter olan Ivan Locke (Tom Hardy), her anlamda berbat bir günün üstesinden gelmeye çalıştığı araba yolculuğu boyunca çok sayıda öfke nöbetinden alnının akıyla çıkmayı başarıyor.
Filth (27 Haziran): Trainspotting, Porno ve Asit Evi gibi yeraltı edebiyatının epey ünlü romanlarının yazarı Irvine Welsh’in aynı adlı romanından uyarlanan filmde, James McAvoy, duygu dünyası karmakarışık, daima inişli çıkışlı, kestirilemez tavırlar sergileyen, polis memuru Bruce Robertson’ı canlandırıyor.
BU AY AYRICA
* Jim Broadbent’in başrolünde harikalar yarattığı Le Week-End,
* Geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’nde “Nerdesin Aşkım?” bölümünün öne çıkan filmlerinden Lilting,
* Ted ile ağızlara bir parmak bal çalan Seth MacFarlane’in yeni filmi A Million Ways to Die in the West,
* The Muppet Show’un beyazperde uyarlamasında ikinci durak olan Muppets Most Wanted,
* Başarılı animasyon filminin prömiyerini Cannes’da gerçekleştiren devam filmi How to Train Your Dragon 2
* ve Colin Firth ile Nicole Kidman’ın başrollerini paylaştığı The Railway Man filmleri de vizyona giriyor.
TELEVİZYONDA NE İZLESEM?
PENNY DREADFUL
Geçtiğimiz ay ilk bölümleriyle Showtime’da ekrana gelen bu fantastik gerilim dizisi, heyecan ve sürpriz dozunun bir an bile düşmediği hareketli dönem işlerine özel bir ilgi duyanların kesinlikle ıskalamaması gereken, seyir zevki son derece yüksek bir yapım. Hikâyesinin, büyüsünü bozup sürprizlerini kaçırmadan anlatılmasının pek de mümkün olmadığı diziye dair söylenebilecek şeyler yalnızca, 1800’ler İngiltere’sinde geçiyor olması ve fantastik edebiyat tarihinden önemli figürlerin ortalıkta cirit atması… Başrollerde Timothy Dalton, Eva Green, Josh Hartnett ve Harry Threadaway gibi isimlerin yer aldığı ve başarılı prodüksiyon tasarımıyla göz alan dizinin, yalnızca ikinci bölümünde yer alan ayin sahnesi için dahi izlenmeyi hak ettiğini söylemek yanlış olmaz. Sekiz bölüm sürecek olan ilk sezonu temmuz ayında sona erecek olan Penny Dreadful’un ikinci sezon onayını ise bugünlerde alması bekleniyor.
