shame, Plaid ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler

shame, prodüktörlüğünü Flood’ın üstlendiği yeni albümünden ilk şarkıyı yayımladı. Plaid, hayalî bir gezegende hayalî bir festivalde hayalî bir konsere çağırıyor. Fatoumata Diawara ve Damon Albarn düeti ve rengârenk klibiyle içimiz ısınıyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

TEKLİ: shame – Fingers of Steel
(Dead Oceans)

İngiliz grup shame, 2021’e iz bırakan Drunk Tank Pink’in ardından üçüncü albümünü tamamladı. Önümüzdeki şubat ayında yayımlanacak Food For Worms adlı yeni shame uzunçaları, Flood prodüktörlüğünde canlı canlı kaydedilmiş. İlk parça, aynı zamanda albümün açılış şarkısı da olan “Fingers of Steel”. Yine çok katmanlı gitar duvarları eşliğinde, kelime oyunlarıyla dolu bir karakter anlatısı dinliyoruz. Sosyal medya bağımlılığına temas eden bir klip de yayında.

TEKLİ: Yangın – Kafası Karışık
(Tamar Records)

Geçen sene ilk kısaçalarları Hepsi Bu Kadar Mı? ile tanıştığımız alternatif rock grubu Yangın’ı, yeni teklileri “Kafası Karışık”ta yetersizlik hissinin verdiği ağırlık ve başarısızlığın getirdiği afallama gibi sevdikleri karamsar konuların kıyılarında dolaşırken buluyoruz. Merak uyandıran bir synth yürüyüşle karşılayan parça, doruk noktasına çıktığında çözemediğimiz düğümleri hatırlatıyor; bittiğinde ise gri bir umutsuzluk bulutunun ortasında bırakıyor dinleyeni. Kadıköy çıkışlı ekip üstünü örtmeye çalıştığımız huzursuz hisleri sözlere dökmekten çekinmediği gibi düzenlemelerini dikkat çekici synthesizer ve elektronik davul tınılarıyla zenginleştirmekten de kaçınmıyor. 

ALBÜM: Plaid – Feorm Falorx
(Warp)

Ed Handley ve Andy Turner ikilisinin zihinlerinin kıvrımlarında yankılanan sofistike kompozisyonlara açılan portallara bir yenisi eklendi. Ya da şöyle söyleyelim: Plaid 11. stüdyo albümünü yayımladı. Hayalî bir gezegen olan Falorx’ta gerçekleşen “sonsuz festival” Feorm’da çalınan bir konser olarak kurgulamışlar bu albümü. Gözlerinizi kapatmanıza gerek bile duymadan hayallere daldıracak bir ses işçiliği!

TEKLİ: Ladytron – Misery Remember Me
(Cooking Vinyl)

“Misery Remember Me” için yoldaki albüme ilham veren genel temayı yansıtan bir şarkı yorumu yapmış Ladytron. Bahsettikleri tema, geleceğin distopyayı alt edeceğine yönelik beslenen umut. “Şimdiyi benimsemeli ama rüyalar kurmak için kendimize izin vermeliyiz” diyorlar basın açıklamasında. Dramatik synth melodileri ve düşsel (hatta sanki Elizabeth Fraser söylesin diye yazılmış gibi) vokalleriyle tüyleri diken diken eden bir şarkı.

TEKLİ: Jade Hairpins – Life in England
(Merge Records)

Kanadalı Fucked Up grubunun davulcusu Jonah Falco ve gitarist/şarkı yazarı Mike Hailechuk’un iş birliğinden doğan Jade Hairpins, kendi tarifleriyle ilkel bir mizah anlayışına sahip bir “post-post-punk” projesi. Yeni şarkıları ise kolayca enerjisine kapılacağınız, 70’lerin punk ve power-pop janrlarına referans veren, büyük şehirdeki yaşam ve kaosla ilgili öfkeli bir marş.

ALBÜM: Heather Trost – Desert Flowers
(Ba Da Bing!)

A Hawk and A Hacksaw üyesi Heather Trost, üçüncü solo albümünü baştan sona ev stüdyosunda tamamlamış. Desert Flowers (Çöl çiçekleri) isminin de işaret ettiği gibi, kendini kurak toprakların ortasında tepelik bir yerde otururken hayal ederek yazmış bu şarkıları. “Hayatta kalmaya yetmeyecek miktarda suyla bile kır bitkileri çiçek açar” diyor. Gezegenin gidişatını mesele eden ve her parçasında düşüncelere daldıran bir albüm. Heather Trost’un meleksi vokalleri ve lezzetli melodileriyle, sürükleyici ve sürprizli bir seyir.

TEKLİ: Emir Taha – Uzak Dur
(Polydor Records)

R&B sahnesine taze bir nefes olan Emir Taha, bu kez yalnızca Türkçe sözlere sahip bir şarkıyla karşımızda. Sade ve acele etmeyen bir altyapı üzerine biraz yalnız bırakılmak istediğini anlatan müzisyen şarkıyı kendi sözleriyle şöyle anlatıyor: “Neden kötü hissettiğinizi anlamak ve bunu geçirmek için bir şey yapmak için bir damla enerjiniz olmaması çünkü zaten çok bitkin hissetmekle ilgili. Suçu başkalarına, kendinize, geçmişte aldığınız kararlara atarsınız ve sonucunda herkese ve her şeye karşı sinirle ve şüpheyle yaklaşırsınız. O kadar savunmasız hâle gelirsiniz ki kendinizi her şeye yabancılaştırmak istersiniz.” 

TEKLİ: Colin Stetson – Nature Is Timeless
(Milan Records)

Mark Mylod’un yönettiği ve 18 Kasım’da vizyona girecek psikolojik gerilim filmi The Menu’nün Colin Stetson imzalı müziklerinden ikinci tadımlık. Albüm de filmle aynı gün Milan Records etiketiyle yayımlanacak. Dinlediğimiz ilk parçaya nazaran, filmin karanlık dokusuna işaret eden bir kayıt “Nature Is Timeless”.

ALBÜM: Hyd – CLEARING
(PC MUSIC)

Hayley Dunham’ın solo projesi Hyd ilk albümünü, varlığın dört temel hâli üzerinden inşa etmiş: Ateş (yıkım), kül (yeniden yapılanma), bahçe (çimlenme) ve hava (belirme, ortaya çıkma). İnsan ilişkilerinin karmaşıklığına, kırılganlığına değinen CLEARING, yumuşak vokaller ve pürüzlü ve keskin sonik dokular eşliğinde dinleyeni duygudan duyguya savuruyor.

TEKLİ: Fever Ray – Carbon Dioxide
(Mute / Rabid Records)

“Carbon Dioxide” ile Fever Ray denince akılda canlanan distopik dans parçalarına bir yenisi ekleniyor. Yoğun synth katmanları ve çarpıcı beatler kol kola giriyor, Karin Dreijer’in büyüleyici vokalleri yine tüyleri diken diken ediyor. Lirik videosu burada. “Hocus pocus!”

TEKLİ: H. Hawkline – Milk For Flowers
(Heavenly Recordings)

Kederle, unutmakla ve suçluluk duygusuyla başa çıkmaya dair bir H. Hawkline şarkısı. Konu başlıklarının ağırlığına kıyasla, daha parlak ve eğlenceli bir ses dünyasında hayat buluyor “Milk For Flowers”. Cate le Bon prodüktörlüğünde kaydedilmiş ve 10 Mart’a tarihlenen yeni albüme ismini de veren şarkı aynı zamanda. Ben Hardy yönetmenliğinde hazırlanan video üçlemesinin ilk halkası da hemen burada

TEKLİ: Barış Demirel – Yok Ki (Islandman Remix)
(Universal Music Türkiye)

Barış Demirel, şubata randevu verdiği Bi’ Aralar İyiydim adlı ikinci uzunçalarından şimdiye kadar “GÖNÜL YOLDAŞINI BULUR” ve “BULSAM KENDİMİ” adlı teklileri dinlemeye açan müzisyen bu kez orijinalini albümde dinleyeceğimiz “YOK Kİ”nin Islandman imzalı remiksiyle karşımızda. İçindeki fırtınalara ses veren trompet melodileri ve Islandman’in meditatif dokunuşları eşliğinde rüzgârın tersine esmesini bekleyen, sevdiğini yanında isteyen biriyle tanışıyoruz. Demirel’i Dalgalı bir denizin önünde, bir köprü kalıntısında izlediğimiz lirik video ile anlamını pekiştiriyor şarkı. Klibin aksine durgun sulara götüren kapak görseli de bir harika.

ALBÜM: Ah! Kosmos & Büşra Kayıkçı – Bluets
(FUU)

Alametifarikasının tasarımındaki bütünsellik olduğu söylenebilir. Kavramsal altyapısı özenle kurulmuş, bu doğrultuda son derece mekânsal tınlayan bir kayıt. Ah! Kosmos albüm boyunca tanıdık sesleri bozarak güçlü atmosferler yaratıyor. Her parça hafızada yeni bir kapı açıyor. Olanları dinleyene uzaktan seyrettirmiyor Bluets; onu zihinde devinen bir yapma-yıkma sürecinin öznesi hâline getiriyor.

EP: GOON – Red Ladder
(demode recordings)

Los Angeles çıkışlı psikedelik pop grubu GOON, bu yıl paylaştığı Hour of Green Evening albümünün hazırlık sürecinde kaydedilen fakat albüme girmeyen parçalar ve kimi alternatif versiyonları bir EP’de paketledi. Açılış şarkısı “Yet Another Window” ve “Emily Says” parçasının akıllara Avey Tare’i getiren yeni versiyonu favorilerimiz.

ALBÜM: The Cool Greenhouse – Sod’s Toastie
(Melodic Records)

Londra çıkışlı post-punk beşlisi The Cool Greenhouse’un ikinci stüdyo albümüne, namıdiğer türün severlerinin en yeni takıntısına hoş geldiniz. Dry Cleaning ve Yard Act gibi ekiplerde de duyduğumuz ve 90’lardan sonra yine bir şekilde popülerleşen “konuşma tonunda söyleme” eğilimini Sod’s Toastie’de de takip etmek mümkün. Komik, sarkastik, sürreel sözlerin eşlikçisi olarak tekrardan kaçınmayan gitar melodileri, şaşırtıcı klavye partisyonları hatta bongo ve saksafon gibi sürprizler bulmak mümkün. Toplum eleştirisi ve politik alt metinlerin bolca yerleştirildiği kaydın yer yer The Velvet Underground ve The Modern Lovers gibi 70’ler gruplarını hatırlattığını da ekleyelim.

TEKLİ: dEUS – Must Have Been New
([PIAS])

Vals ritmine tutunan lezzetli piyano akorları ve yüksek ısılı elektrik gitar titreşimleriyle dinleyeni bir vakum etkisinde hızlıca içine çekerek açılan parçanın ilk sözü: “Bir yangın fırtınasından döndüm”. “Must Have Been New”da, yanlış bir yola itildiğini düşünen biri pişmanlığını, istemeden sebep olduğu kırmızı gökyüzünün tehlikelerini anlatıyor; defalarca ve defalarca “Bilmiyordum” diyor. 

EP: Little Snake – DRIVING ON ACID
(Brainfeeder)

“Bu EP’nin amacı; müdanasızca terli kulüp gecelerine çekecek, dürüst ve ultra saf acid desenli şarkılar yapmaktı.” Geçtiğimiz yıllarda Amon Tobin, Flying Lotus, Danny Elfman gibileriyle yaptığı ortaklıklarla da adını andığımız Little Snake, altı şarkılık yeni koleksiyonunu bu sözlerle tanımlamış. Bir tür avangart rave müziği alternatifi sunuyor DRIVING ON ACID ile. Ses tasarımlarındaki detaycılığı, türün meraklılarını ânında mest edecektir.

TEKLİ: abracadabra – in a photo
(Melodic Records)

Oakland çıkışlı ikili abracadabra’nın yeni teklisi bir bas yürüyüşünün üzerine kuruluyor. Şarkılarına farklı çeşniler katmaktan korkmayan Skelton ve Nils, parçaya yeni albümleri shapes& colors’da da sık karşılaşacağımız perküsyonlar ve psikedelik öğeler serpiştirmiş. Kuru ve ikili vokal tercihlerinin parçaya gergin bir hava katarken, sözler de sahte insanları eğlenceli şekilde iğneliyor. İkilinin kalem ve silgi şekilli arabalarda yarıştığı eğlenceli klibi de buraya bırakıyoruz.

TEKLİ: Kit Sebastian – Hayat
(Mr Bongo)

Psikedelik popu, geçmişle günümüzü buluşturan bir sunumla sofralara servis eden ikili Kit Sebastian, taptaze teklisi “Hayat”la yeni çeşniler katıyor karışımına. Azerbaycan halk müziği muğam, parçanın düzenlemesine başlıca ilham kaynağı olmuş; synth groove’unda yeni bir form almış. 

ALBÜM: L.S. Dunes – Past Lives
(Fantasy Records)

Circa Survive, My Chemical Romance, Thursday ve Coheed and Cambria gruplarından müzisyenlerin bir araya gelmesiyle pandemi sırasında ortaya çıkan yeni süpergrup L.S. Dunes’un ilk stüdyo albümü. Her üyenin önceki gruplarından getirdiği deneyim ve estetiğin iç içe eridiği alevli bir kayıt. Tutku ve üretme aşkının bitmeğine bir kanıt niteliğindeki Past Lives, isyanını ve kırılganlığını gururla omuzlarında taşıyor.

TEKLİ: Fatoumata Diawara – Nsera feat. Damon Albarn
(Wagram Music)

Fatoumata Diawara, Mali’nin zengin müzikal birikimine yeni nefesler üflemeye devam ediyor. Tatlı groove’uyla iç ısıtan yeni şarkısı “Nsera”, Blur ve Gorillaz’ın Damon Albarn’ıyla bir düet. İkili bugüne dek sayısız proje için birlikte stüdyoya girmişti. Gregory Ohrel imzalı rengârenk klibini de kaçırmamanızı tavsiye ederiz. Detayları henüz gizli olsa da 2023’te bir Fatoumata Diawara albümü de yolda.

TEKLİ: Kelela – On The Run
(Warp Records)

10 Şubat’ta yayımlayacağı 15 parçalık yeni koleksiyonu RAVEN’ı, Siyah bir kadın olarak dans müzik sahnesinde yaşadığı yabancılaşma hissiyle şekillendirmiş. Albümü “Savunmasızlığımızın sesi güce dönüştü.” sözleriyle anlatan müzisyen, “On The Run”ın sakin düzenlemesi ve tatlı, davetkâr vokalleri eşliğinde “Aklını okumayacağım. Işığını ve ateşini getir.” diyor.

TEKLİ: Gina Birch – Wish I Was You
(Third Man Records)

The Raincoats basçısı Gina Birch, kariyerinin ilk solo albümünü duyurdu. Roket gibi bir şarkıyla hem de! “Wish I Was You”nun gitarlarını Sonic Youth’tan Thurston Moore çalmış. Coşkulu 90’lar rock’n’roll enerjisiyle dolup taşan parçanın nakaratında “Eskiden sen olabilmeyi dilerdim ama şimdi sen, ben olmak istiyorsun.” diyor Gina Birch.