Kışın kaldığımız yerden devam ediyoruz… Şubat ayında bize yerleri yalatan ekibi tekrar bir araya getirdik, yazlık moda geçtik, bir değil iki olsun dedik… Bant Mag. Sun Club ile sizleri Wooden Wisdom, DJ Fitz ve Grup Ses ile ikinci randevuya davet ediyoruz. İlk randevu 15 Ağustos’ta İstanbul Topless’da… İkincisi 16 Ağustos’ta İzmir/Çeşme Babylon’da…

Şubat’ta bir sonraki sayfadan izleyebileceğiniz bir video röportaj gerçekleştirdiğimiz, damaklarında hâlâ İstanbul tadıyla dolaşan üç DJ’imizi bu sefer gezegenin farklı yerlerinde yakalayıp kısa sorularımız yönelttik. Ağustosta görüşmek üzere… 


Image

ELIJAH WOOD (WOODEN WISDOM)

Şu an gezegenin neresindesin ve hangi projeyle meşgulsün?
Şu an Madrid’deyim. Nacho Vigalondo’nun yönettiği Open Windows filminin İspanya prömiyeri ve bazı arkadaşlarımı görmek için buradayım.

Gençlik yıllarından bu yana üzerinde kalıcı etkisi olmuş üç albüm söyler misin?
Stereolab – Emperor Tomato Ketchup

The Sundays – Reading, Writing, and Arithmetic 

The Meters – Look-Ka Py Py

Sana, kendini dans pistine atıp acayip hareketler eşliğinde dans ettirme hissi veren üç parça…
O kadar çok var ki. Ama bu üç parça sektirmeden, her defasında aynı hissi veriyor:

Prince – “17 Days”

Carmen – “Time to Move”

Joubert Singers (Larry Levan mix) – “Stand on the Word”

Eğer bir grup tişörtü giyme hakkın olsaydı…
Kraftwerk olurdu.

Plak koleksiyonunda hep olsun istediğin ama hâlâ sahip olamadığın albüm…
The Honey Drippers – Impeach the President

Favori yeni keşfin…
Bad Bad Not Good. Caz ve hip hop arasında keşiflerde bulunan üç caz öğrencisi.

Türkiye’de olup biteni takip ediyorsun ve Twitter hesabından da bu konuda aktif oldun. Destek mesajların buradaki birçok insan için oldukça önemliydi. Türk takipçilerinden nasıl bir dönüşler aldın?
Türkiye’ye yaptığın ilk ziyaret üzerimde o kadar büyük bir etki bıraktı ki; tanıştığım insanlar, kültür patlaması, yemekler ve inanılmaz mimari… Bana, Zach’e ve Fitz’e kuçak açan camia içerisinde küçük bir aile tanışmışım gibi hissettim. Ülkedeki politik sorun ve mücadelelerden zaten haberdardım ve Başbakanın kendi insanlarını susturmak için bu kadar uç ve saçma şeyler yaptığını duyduğum zaman oradaki insanların yüzleştikleri şeyle kendimi çok bağlantılı hissetim. Ayrıca Amerika’daki insanların olup bitenden ne kadar bihaber olduklarını da fark ettim ve elimden ne geliyorsa yapmak istedim. Twitter hesabımı politik fikirlerim ve tartışmalar için kullanmasam da, Türkiye’den de henüz yeni ayrıldığım için bu kişisel bir mesele gibi gelmişti. İnsanlardan aldığım dönüş inanılmazdı ve yasağa karşı başlatılan hareketin gücü muazzamdı.

Image

ZACH COWIE (WOODEN WISDOM)
Şu an gezegenin neresindesin ve hangi projeyle meşgulsün?
Şu an Los Angeles’taki dairemde Fahey albümleri dinliyor ve Palm Springs Ace Hotel’de havuz başında yaptığım bir DJ setin etkilerini üstümden atmaya çalışıyorum. Bunun dışında Light In the Attic ekibinden Patrick ve Matt ile birlikte yayınladığımız “Country Funk” toplama serisinin ikincisi için tanıtım çalışmaları yapıyorum.

Gençlik yıllarından bu yana üzerinde kalıcı etkisi olmuş üç albüm…
Kolay soru ama dört tane söyleyeceğim:

Stereolab – Emperor Tomato Ketchup

Pavement – Slanted And Enchanted

Belle and Sebastian – The Boy with the Arab Strap

Yo La Tengo – And Then Nothing Turned Itself Inside Out

Hâlâ hepsini sürekli çalarım…

Sana, kendini dans pistine atıp acayip hareketler eşliğinde dans ettirme hissi veren üç parça…
Bu haftalık…

Timmy Thomas – “Africano”

Felix – “Tiger Stripes”

Roundtree – “Hit On You”

Eğer bir grup tişörtü giyme hakkın olsaydı…
Greatful Dead Egypt ’78 tişörtü ve her tarafı baskılı Sade Diamond Life arasında beraberlik ilan ediyorum.

Plak koleksiyonunda hep olsun istediğin ama hâlâ sahip olamadığın albüm…
Hep bir Vashti Bunyan’ın Just Another Diamond Day’nin orijinal baskısından bir tane istemişimdir.

Favori yeni keşfin…
Yakın bir zamanda Klipshorn marka hoparlör satın aldım ve şu sıralar yeni sistemden sürekli Steve Reich dinliyorum. Özellikle de Drumming kutu seti. Bu albümlerden yıllardır var bende, ama resmen yeni baştan keşfediyor ve tekrar âşık oluyorum onlara. 

Son İstanbul ziyaretinde plak alışverişi yapma fırsatınız da oldu. Aldıklarından memnun musun bari? Aldıkların arasından güzel, keşiflik Türkçe bir şeyler var mı?
Aman tanrım, İstanbul’da o kadar güzel albümler bulduk ki, ama özellikle Şenay plağına âşığım resmen! Biz İstanbul’a gelmeden birkaç gün önce arkadaşım Severin’in bana bu albümü çalmıştı ve Grup Ses (ki en sevdiğim DJ’lerdendir kendisi) biz İstanbul’a varmadan bana bir kopya bulmayı başardı. Neredeyse her parça enfes. Elbette Rod Stewart yorumu bir efsane ama ben son zamanlarda “Honki Ponki”yi çalıyorum.

Image

DJ FITZ

Şu an gezegenin neresindesin ve hangi projeyle meşgulsün?
Yerel bir Londra radyo istasyonuna program hazırlamakla meşgulüm ve ara ara miksteypler hazırlıyorum. Şuradan dinleyebilirsiniz: www.mixcloud.com/fitz5000/

Gençlik yıllarından bu yana üzerinde kalıcı etkisi olmuş üç albüm söyler misin?
Thin Lizzy – Jailbreak

Marc Bolan and T.rex – Electric Warrior

James Brown – Greatest Hits

Sana, kendini dans pistine atıp acayip hareketler eşliğinde dans ettirme hissi veren üç parça…
African Connection – “Timebelema”

Black Soul – “Mangous Ye”

John Ozila – “Funky Boogie”

Eğer bir grup tişörtü giyme hakkın olsaydı…
Üzerinde yarım ay ve iki rakamı olan Moon Duo tişörtü.

Plak koleksiyonunda hep olsun istediğin ama hala sahip olamadığın albüm…
Dizzy K – Sweet Music

Favori yeni keşfin…
Biddu – Eastern Journey

Fitz senin kendine has, kimseye benzemeyen bir tarzın var ve bu tarzın dünyanın bambaşka yerlerindeki insanları resmen büyülüyorsun. Çaldığın parçalar insanların bilmediği ve yabancısı olduğu şarkılar olsa da bir süre sonra dans etmeden durmak, kendini kaptırmak imkânsızlaşıyor. Sence senin setlerini, seçkilerini benzersiz kılan şey nedir?
Bence hemen anlaşılması veya tanınması kolay olmayan şeyler çalıyorum ama çaldığım her parçanın içinde karşı konulamaz, derin bir groove var. Bunu dünyada yapan tek benim demiyorum ama az insan olduğu kesin.

  1. Ortadoğu’dan Uzak Doğu’ya: Monira Al Qadiri

    Körfez Savaşı'yla ve Japon animeleriyle geçen bir çocukluk sonrasında her iki kültüre de birer kök salan Monira Al Qadiri, bu uzak diyarlarda aynı anda varolabilme özgürlüğünü bu kültürlere uzaktan bakabilme yeteneğiyle beraber elde etmiş. Bu zamanlarda bizim yaşadağımız coğrafyada da iyiden iyiye görünürlük kazanan toplumsal cinsiyet, hüznün estetiği ve yolsuzluk kültürleri gibi konular üzerine çok çeşitli formatlarda işler üreten Al Qadiri ile gerçekleştirdiğimiz sohbet bu konuların bizdeki izdüşümlerine de yeni ve farklı bir perspektif kazandırdı.

  2. Biz insanların son yüzbin senesi

    Arkeoloji, “biz insanları” anlamak için kuşkusuz bir derya. Sanat tarihinden, mimarlığa, biyolojiden nörolojiye, genetikten etnolojiye, hattâ dendrokronolojiye uzanan onlarca bilim

  3. “Onurlu bir yaşam sürdürebilmek”: Türkiye’deki Suriyeli göçmenler üzerine

    Türkiye’deki kamplar ve sokaklarda güvencesiz ve hak yoksunu hayatlar süren Suriyeli göçmenler üzerine konuşmak için 13Melek, Şenay Özden’in kapısını çaldı.

  4. “Sonbaharda çorbanızı karıştırırken mırıldanacaksınız”: Can Güngör

    Ceylan Ertem sordu, Can Güngör cevapladı! Sonbaharda gelecek, melankoliye sarmalanmış yeni Can Güngör albümü için geri sayım başlamışken Güngör’e Bant Mag. için Ceylan Ertem soruları sordu.

  5. Bant Mag. Sun Club sunar: Elijah Wood – Zach Cowie – DJ Fitz

    Kışın kaldığımız yerden devam ediyoruz... Şubat ayında bize yerleri yalatan ekibi tekrar bir araya getirdik, yazlık moda geçtik, bir değil iki olsun dedik... Bant Mag. Sun Club ile sizleri Wooden Wisdom, DJ Fitz ve Grup Ses ile ikinci randevuya davet ediyoruz. İlk randevu 15 Ağustos’ta İstanbul Topless’da... İkincisi 16 Ağustos’ta İzmir/Çeşme Babylon’da...

  6. Video röportaj: Elijah Wood, Turquoise Wisdom, Fitz

    Elijah Wood, Turquoise Wisdom ve Fitz ile geçtiğimiz şubat ayında gerçekleştirdiğimiz video röportaj burada.

  7. Bütün bilinmeyenleriyle birlikte Gevende’den oyun müziği: Monochroma

    Gevende, başkarakterinin sembolik bir kapital devi yıkmak üzere yola çıktığı distopik, atmosferik ve epey de karanlık bilgisayar oyunu Monochroma’nın müziklerini hazırladı. Grubun bu yeni soundtrack albümüne dair Ahmet Bilgiç’le konuştuk.

  8. Şarkı şarkı Yerçekimi albümü

    Yerçekimi’nin ilk albümünü grupla şarkı şarkı irdeledik, Vardal Caniş Su’nun çizgileriyle yorumladık.

  9. İçgüdüsel ve zaman ötesi bir müzik: Perera Elsewhere

    Kendi sınırları içinde her şarkıda farklı bir tat yakalamayı başaran Berlin’de yerleşik Perera Elsewhere ile Everlast albümünü konuştuk.

  10. Dizüstü bilgisayarda bilim kurgusal deneyler: Dream Koala

    Genç, yetenekli ve yaratıcı bir müzisyen olan Yndi Ferreira, dizüstü bilgisayarında müzikal ve bilim kurgusal deneyler yapıyor. Kendine has yollarla yaptığı bu deneyler sonucunda ortaya çıkan müziğini bir kez dinlediğimizde hem fiziksel hem ruhsal olarak kontrol altına alınıyoruz. Peki bu iyi bir şey mi, yoksa kötü mü? Siz karar verin…

  11. Kimdir bu Odd Future?

    Son yılların en üretken hip hop kolektifini mercek altına alıyoruz.

  12. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  13. Müziğe dair kısalar

    DÜNYA KUPASI BLUES’U“Eve geliyor, eve geliyor, futbol eve geliyor…”“Three Lions” – The Lightning Seeds feat. Baddiel and Skinner Yazı: Alex

  14. Oregon’da bir mit bükücü: Kelly Reichardt

    Bu ay gösterime giren yeni filmi Night Moves vesilesiyle Amerikan bağımsız sinemasının sevilen yönetmenlerinden Kelly Reichardt’ın kariyerinde gezintiye çıktık.

  15. 15 maddede Jesse Eisenberg

    Bu ay iki filmle birden (The Double ve Night Moves) vizyonda karşımıza çıkan Jesse Eisenberg’in aşırı utangaçlık, yanaklara hücum eden alyuvarlar, asosyallik ve taramalı tüfek gibi konuşarak anlaşılamamayla mücadele ettiği hayatını ve bu hayatın perdeye yansıyan oyunculuğunu nasıl etkilediğini 15 maddede sizler için özetledik.

  16. En yakın festivale beklediğimiz 10 Amerikan bağımsızı

    Ağustos ayında, Garden State sonrası uzun süredir yeni bir filmini beklediğimiz Zach Braff’in Wish I Was Here’ı gösterime giriyor. Bu önemli kavuşmanın verdiği ilhamla yolunu gözlemeye devam ettiğimiz diğer Amerikan bağımsız sineması yenilerini sizler için sıraladık.

  17. Bu iki ay ne izlesem?

    Yaz rehavetinin sinema salonlarına hepten çöktüğü temmuz ve ağustos aylarında büyük bütçeli Hollywood aksiyonları ile uzun süredir beklediğimiz bağımsız yapımlar vizyona akın ediyor.

  18. Memleketin yeni tiyatro oyunları

    Geçtiğimiz Mayıs ayında 19. kez düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali, 2014-2015 sezonunda sahne alacak pek çok oyunun da prömiyerine ev sahipliği yapmış oldu. Festival sırasında dikkatimizi çeken ve yeni sezonda sahnede görme şansını tekrar yakalayacağımız Tatyana, Aşk ve Faşizm ve İstenmeyen oyunlarının yönetmenleriyle iştah açıcı soru-cevaplar burada.

  19. Yiğit Karaahmet’in İnci Kolyesinden Taneler: Heralde Kız!

    En çok "sivri dilli gay yazar" tamlamasıyla beraber karşımıza çıkan gazeteci yazar Yiğit Karaahmet her ne kadar iki sıfatı da gururla kabul etse de, bugüne kadar çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı yazıların derlemesi olan ikinci kitabı "Heralde Kız!" sivri dilden ve homoseksüellikten daha fazlasını da barındırıyor. Kitabı biz de ele geçirip göz gezdirdikten sonra zaten bildiğimiz bir şeyi tekrar keşfettik: Karaahmet'in kalemi oldukça zeki, komik ve asla sözünü sakınmıyor. Bizim favorilerimiz çok, ancak sözü Karaahmet'in dostlarına bıraktık ve bizim için kitaptan en sevdikleri pasajları seçmelerini istedik.

  20. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürleri J. Hakan Dedeoğ[email protected] Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör