Austra – Habitat / Domino 
+ “Habitat” adlı parçanın ön plana çıktığı bu EP, Austra’nın bir elektronik müzik grubu olarak neler yapabileceğini gösterdiği bir kısaçalar. Sözlere çok fazla yer vermeyerek başka kuvvetli yönlerini ön plana çıkartmaya çalışan Austra, genel anlamda başarılı bir EP’ye imza atmış.
– “Habitat” dışındaki parçaların birbirine fazlasıyla benzemesi ve bu parçaların dinleyenlerde heyecan yaratmakta sıkıntılar çekmesi. E.B.
Habitat

The Bombay Royale – The Island of Dr Electrico / HopeStreet
+ Avustralyalı grubun ikinci albümü tokluğuyla baş döndüren, hikâyesiyle dinleyenleri yağmur ormanlarına taşıyan, Bollywood müzikleriyle sörf rock’tan diskoya bir sürü farklı türü buluşturan bir cümbüş.
– Zaman zaman insana pek nefes alacak yer bırakmayan bir Tarantino soundtrack’ine dönüşüyor.
L.A.
The River

Sleep Party People – Floating / Blood and Biscuits
 + Danimarkalı müzisyen Brian Batz’in, takma adıyla Sleep Party People’ın, üçüncü stüdyo albümü Floating geçmiş iki albümün havasını koruyor. Fazla dikkat çekmeyecek şekilde şarkılara sindirilmiş elektronik müzik, yumuşak gitar tonları ve uykulu vokallerle uzun bir partinin sonlarında uyumadan biraz önce dinlemelik bir albüm.
– Yorucu bir partinin son demlerinde dinlediğinizden ertesi gün ne dinlediğinizi unutabilirsiniz pekâlâ. A.T.
Change in Time

Image

AYIN SOLOSU: Jack White –Lazaretto / Third Man, XL Recordings & Columbia Records
Jack White bir süredir heyecanla beklediğimiz ikinci stüdyo albümünü nihayet kendi plak şirketi Third Man Records’tan çıkardı. Albümün en merak uyandıran yanı White’ın şarkı sözlerini 19 yaşındayken yazmış olduğu kısa hikâyelerden ve oyunlardan esinlenerek hazırlamış olması. Şarkıların tarzları kısmen birbirinden farklı olsa ve Jack White’ın alıştığımız gitar tonlarını her şarkıda duyamıyor olsak da White ayırt edici tarzını yine albümün geneline yedirmiş. A.T.
Lazaretto

King Buzzo – This Machine Kills Artists / Ipecac
+ Melvins’in beyni Buzz Osborne’un akustik gitarı eline alınca bildiğimiz tavrından uzaklaşacağını sananlar yanılıyor. King Buzzo, tam anlamıyla riff bazlı akustik gitar müziği yapıyor.
– Üst üste birbirine benzer şarkılar çalınca albümün sonuna kadar gelebilmek tek seferde zor hale geliyor. C.K.
Rough Democracy

Dirty Beaches – Neon Gods of Lost Youth EP / Bandcamp
+ Alex Zhang Hungtai’nin günyüzüne çıkarmadığı birtakım kayıtlarından oluşan Neon Gods of Lost Youth, Dirty Beaches severlere yeni bir yolculuk vaat ediyor.
– Dirty Beaches’ı dinlemek kimi zaman zorlayabiliyor, ekstra çaba gerektirebiliyor. Sağlam bir modda olmalısınız. A.A.
Drifting

Hercules & Love Affair – The Feast Of The Broken Heart / Atlantic
+ Bu retro pop albüm dans pistlerinin warm up’ı olacak gibi görünüyor. John Grant’ın muhteşem sesiyle eşlik ettiği ‘I Try To Talk To You’ da buraya yazmadan edemeyeceğim.
– Fazla gösterişli ve ezoterik. S.U.
I Try To Talk To You

Parquet Courts – Sunbathing Animal / What’s Your Rupture
+ Thurston Moore çayından bir yudum alıp şarkılarını yaza dururken doksanları onlar kadar çok sevmiş Andrew Savage bir gitar grubu kurmuş. Tüm çelişkilerine, orijinal olamama kaygılarına, şiirselliğinin farkına varamamış sözlerine sıkı sıkı sarılan bu adam “kimsenin olmak istemediği ama birini olması gerektiği” gibi.
– Bir karar vermeli, tüm sancılara rağmen daha fazlası için büyümek mi? Yoksa kendin olma savaşı içinde kaybolmak mı? S.K.
Black & White

Peter Murphy – Lion / Nettwerk (Albüm)
+ Peter Murphy’nin 10. solo çalışması olan Lion, kuvvetli, derin ve duygusal bir albüm. Albümde yer alan her şarkının kendine has bir havasının olması ve Peter Murphy’nin sesiyle tüm albüm boyunca bir pusula gibi bizlere yön göstermesi gerçekten etkileyici. Yer yer elektronik altyapılar kullanılması ise Murphy’nin deneysel yönünü ortaya koyuyor. Özellikle albüm sonlara doğru yakaladığı ivme ile dinleyiciyi melankolik diyarlara doğru yolculuğa çıkarıyor.  
– Peter Murphy gibi post-punk’ın efsanevî bir ismini günün her saatinde dinleyebileceğinizi düşünmemiştiniz değil mi? E.B.
Compression

Image

AYIN KONSER ALBÜMÜ: Daughter – Live At Air / 4AD
Senfonik olarak çınlayabilecek kadar temiz sesiyle Elena Torna, adım adım ilerlediği bu yolda Londra’nın pek güzel stüdyosu Air Studio’ya konuk oldu. Kısa sürede büyük adımlar atan Torna, ona eşlik eden Igor Haefeli ve Remi Aguilella ikilisiyle beraber kırılgan sözlü şarkılarını gerçekçi ses yankılarıyla anlatmaya devam ediyor. Bu uyumlu üçlü 2013’te çıkardıkları ilk albümleri “If You Leave” eşliğinde orkestral bir keyfin de parçası oldular. Joe Duddell’in yönetmenliğinde yapılan kayıtlar çok katmanlı perküsyon tınılarıyla kulaklara büyük bir keyif sunuyor. Orkestranın grubun bir parçası hâline geldiği ve Daugter’ın kabuklarının birer birer kırılıp olgunlaştığını gördüğümüz bu çalışma hem görsel olarak keyifli bir izlengeç olmanın yanı sıra 26 Mayıs’ta çıkardıkları albümle beraber kulaklara da su serpen bir çalışma. S.K.
Amsterdam

Gambles – I Can’t Keep Still When It Comes To You EP / GMBLS
+ Sade ritimler ve bas tonlarıyla birleşen synthler eşliğinde âdeta sizle dertleşen bir vokaliyle çok içten bir EP.
– Özgünlük bakımından bir derece aşağıda gibi, gitar etkisi o kadar fazla olmasa da Sun Kil Moon’u andırıyor. A.A.
You Won’t Remind It

Paws – Youth Culture Forever / Fat Cat
+ Dinamizm bir volüme artırılmış. Albümün tatlı bir “liseli” havası var. Daima genç kalanlara gelsin…
– Rakipleri çok dişli. Onların yanında biraz sıradan duruyorlar. Sadece “Tongues”la bu işten yırtamayabilirler. S.U.
Erreur Humaine

Klaxons – Love Frequency / Akashic
+ Albüm “Liquid Light” ve “The Dreamers” gibi güzel parçaları içinde barındırıyor. Keşke albümün tamamının bu gibi şarkılardan oluştuğunu söyleyebilseydik.
– Albüm baştan sona bir karmaşa içinde geçiyor. Grubun popüler bir müzik yapma isteği büyük bir hüsranla sona ermiş. Eski Klaxons’u tamamen terk edip, yeni bir Klaxons arayışına girmek belki de İngiliz grup adına bir hataydı. E.B.
Children Of The Sun

Image

KESİŞİM KÜMESİİçimize işleyen kadın sesleri ya da “sükûnetten efkâra doğru” Lana Del Rey + First Aid Kit
Şarkılarla anlatılan hikâyelere bayılırız. Kadınların şarkılarla anlattığı hikâyelere daha çok bayılırız. Belki pozitif ayrımcılık, belki hemcinsler üzerinden kurulan ortaklık duygusu –ya da belki de “c) hepsi”– bize kendimizi kadınların şarkılı türkülü dünyasında daha iyi hissettiriyor sanki. (Evet, bu satırları bir “kadın” yazıyor.) O yüzden bu ay şanslıydık diyebiliriz: hikâyelerinin peşinde diyar diyar dolaşmayı sevdiğimiz kadınlardan yepisyeni albümler geldi peş peşe.

Her ne kadar bu son albümlerinde yüzlerini karanlığa dönmüş olsalar da, folk tınılarının o çıplak ayak toprakta dolaşıyormuş gibi yarattığı histen ötürü müdür nedir, Johanna ve Klara Söderberg’in şarkıları bir dinginlik, bir ferahlama, bir alıp başını gitme isteği yayıyor bünyeye. Küçücük yaşlardan beri müziğin içinde olan ikilinin bu dördüncü albümü Stay Gold hakkında “müzikal olgunluğa erişmişler” demek için âlim olmak gerekmiyor elbette. Yine de arada geçen zamanın bu ruhu temiz kızlarımızın müziğinde güçlü sesler yaratmış olması âdeta gururlu bir anne gibi sevindiriyor bizleri. Amerikanya kokulu folk müziği İsveç’ten gelen soğuk hava dalgalarıyla buluşturan Söderberg kardeşlerin kalbi sadelikten yana atan parçalarına birkaç dinleyişten sonra iyice tutulmamak imkânsız!

Eğer sükûnete iyice doyduysanız sizi Lana Del Rey’in kafası bozuk şarkılarına doğru alabiliriz. Lana Del Rey hakkında ne düşünürsünüz bilemiyoruz ama The Black Keys’le yarattığı harikaların bağımlısı olduğumuz Dan Auerbach’ın prodüktörlüğünde kaydettiği ikinci albümü Ultraviolence’a mutlaka bir şans vermelisiniz! Lana’cığımızın hikâyeleri eşliğinde ruhumuzun karanlıklara bürünmesine alışığız zaten ama Ultraviolence’taki,  Auerbach’ın dokunuşlarıyla şekillenen parçalarını üst üste sıraladığınızda tepenizdeki güneşin söndürüldüğünü hissediyorsunuz. Eğer zaten efkâra meyilli bir bünyeyseniz, Lana Del Rey’in arıza hikâyeleri sizi iyice hırpalayacak. 

Sonra bir de yaz neden gelmiyor diye yakınıyorsunuz! S.M.
Shades of Cool

Sylvan Esso – Sylvan Esso / Partisan
+ Mountain Man’den tanıdığımız Amelia Meath’in parlak sesiyle Megafaun’dan Nick Saunborn’un yoğun baslı elektronik çıkışları arasında tutturulmuş hassas bir dengenin tatlı ürünü.
– Akılda kalıcı parçalarının arasına serpiştirilenler projenin hâlâ pişme aşamasında olduğunu gösteriyor. L.A.
Coffee

Robyn/Röyksopp – Do It Again / Dog Triumph
+ Norveçli elektronik müzik ikilisi Röyksopp ve İsveçli sanatçı Robyn iyi ki bir araya gelmiş dedirten albüm Do it Again, âdeta elektronik müziğin ulaşabileceği en üst noktayı temsil ediyor.
– Sadece beş şarkıdan oluşan mini bir albüm olması nedeniyle tadı damağınızda kalabilir. A.T.
Monument

Little Barrie – Shadow / Tummy Touch Records
+ Üç kişiden oluşan Londralı grup Little Barrie’nin kurulduğu 2000 yılından bu yana çıkardığı dördüncü stüdyo albümü Shadow içinizdeki rock ruhunu canlandıracak. Uzun süre gözlerden ırak olan grup bu albümle dikkatleri üzerine çekecek gibi duruyor.
– Albüm Arctic Monkeys, White Stripes ve Black Keys’ten biraz fazla etkilenmiş izlenimini veriyor. Ama bu güzel bir karışım yakalamış olmalarına engel değil. A.T.
Sworn In

Tom Vek – Luck / Moshi Moshi
+ Her albümünde olduğu gibi, Tom Vek yine kolay dinlenilebilir, eşlik edilebilir şarkılar yapmış.
– Son üç yılda başka türlü bir müzik dinlemedin mi hiç Tom Vek? C.K.
Luck

Hamilton Leithauser – Black Hours / Ribbon Music
+ İster bir sahil kenarında yürürken dinle, ister gökdelenler arasında bir klostroferde. Benim kimseye ihtiyacım yoktur deme Hamilton! Herkesin birilerine ihtiyacı vardır…
– Walkman gibi tınlayan ama artık Walkman olmayan bir ses, hâlâ bunca kırık kalp, önünü göremeyen bir sürü yaş sendromu varken hangi özlemi giderebilir? S.K.
I Don’t Need Anyone

Image

AYIN GERİ DÖNENİ: Failure – Tree Of Stars / Self Released
1990’lı yılların başlarında yayınladığı Magnified ve Fantastic Planet gibi albümlerle dönemin popüler akımlarının dışında kalmayı başarabilen üçlü Failure, 1997 yılında dağılmıştı. Tam 17 yıllık aranın ardından bu sene bir turneye çıkan ekip, turne için özel bir EP yayınladı. İsmini turneden alan Tree of Stars isimli EP, beş şarkıdan oluşuyor. Albümün ilk dört şarkısı grubun Houston ve Phoenix’te verdiği konserlerden kayıtlar. EP’de yer alan beşinci şarkı olan ‘’Come Crashing’’ isimli şarkıysa grubun 1996’dan bu yana yayınladığı ilk ‘’yeni’’ şarkı. Söz konusu şarkıda, grubun ilk üç albümündeki gitar tonları hemen hemen aynı şekilde kendini koruyor. Maalesef bundan başka sevindirici bir yanı yok yeni Failure şarkısının. C.K.
Come Crashing

Panes – Panes EP / Brown Rice
+ Yeni nesil R&B etkileşimli minimal elektronik müzik projelerine bir yenisi daha eklendi. Panes’i diğerlerinden ayıran en belirgin özellik ise ruh dinlendirici vokalleri olsa gerek.
– Başlangıç için iyi bir EP fakat ileriye yönelik bir fikir vermiyor. A.A.
Bones Without You

Lust For Youth – International / Sacred Bones
“Bizim kalbimiz bizim kafamız” sloganıyla yola çıkan İskandinav tropiği Lust For Youth, buzullar erirken birer birer inadına cold wave, inadına 80’s synthpop diyor.
– Hannes Norvide’den siyah kışlar bekleyenlerin bulabilecekleri sadece “After Touch” olacaktır. Norvide başkalarının yolundan giderek kendi yolunu çizmeye çalışanlardan. Bu yol belki sizinkiyle kesişebilir, kesişmeye de bilir. S.K.
New Boys

  1. Ortadoğu’dan Uzak Doğu’ya: Monira Al Qadiri

    Körfez Savaşı'yla ve Japon animeleriyle geçen bir çocukluk sonrasında her iki kültüre de birer kök salan Monira Al Qadiri, bu uzak diyarlarda aynı anda varolabilme özgürlüğünü bu kültürlere uzaktan bakabilme yeteneğiyle beraber elde etmiş. Bu zamanlarda bizim yaşadağımız coğrafyada da iyiden iyiye görünürlük kazanan toplumsal cinsiyet, hüznün estetiği ve yolsuzluk kültürleri gibi konular üzerine çok çeşitli formatlarda işler üreten Al Qadiri ile gerçekleştirdiğimiz sohbet bu konuların bizdeki izdüşümlerine de yeni ve farklı bir perspektif kazandırdı.

  2. Biz insanların son yüzbin senesi

    Arkeoloji, “biz insanları” anlamak için kuşkusuz bir derya. Sanat tarihinden, mimarlığa, biyolojiden nörolojiye, genetikten etnolojiye, hattâ dendrokronolojiye uzanan onlarca bilim

  3. “Onurlu bir yaşam sürdürebilmek”: Türkiye’deki Suriyeli göçmenler üzerine

    Türkiye’deki kamplar ve sokaklarda güvencesiz ve hak yoksunu hayatlar süren Suriyeli göçmenler üzerine konuşmak için 13Melek, Şenay Özden’in kapısını çaldı.

  4. “Sonbaharda çorbanızı karıştırırken mırıldanacaksınız”: Can Güngör

    Ceylan Ertem sordu, Can Güngör cevapladı! Sonbaharda gelecek, melankoliye sarmalanmış yeni Can Güngör albümü için geri sayım başlamışken Güngör’e Bant Mag. için Ceylan Ertem soruları sordu.

  5. Bant Mag. Sun Club sunar: Elijah Wood – Zach Cowie – DJ Fitz

    Kışın kaldığımız yerden devam ediyoruz... Şubat ayında bize yerleri yalatan ekibi tekrar bir araya getirdik, yazlık moda geçtik, bir değil iki olsun dedik... Bant Mag. Sun Club ile sizleri Wooden Wisdom, DJ Fitz ve Grup Ses ile ikinci randevuya davet ediyoruz. İlk randevu 15 Ağustos’ta İstanbul Topless’da... İkincisi 16 Ağustos’ta İzmir/Çeşme Babylon’da...

  6. Video röportaj: Elijah Wood, Turquoise Wisdom, Fitz

    Elijah Wood, Turquoise Wisdom ve Fitz ile geçtiğimiz şubat ayında gerçekleştirdiğimiz video röportaj burada.

  7. Bütün bilinmeyenleriyle birlikte Gevende’den oyun müziği: Monochroma

    Gevende, başkarakterinin sembolik bir kapital devi yıkmak üzere yola çıktığı distopik, atmosferik ve epey de karanlık bilgisayar oyunu Monochroma’nın müziklerini hazırladı. Grubun bu yeni soundtrack albümüne dair Ahmet Bilgiç’le konuştuk.

  8. Şarkı şarkı Yerçekimi albümü

    Yerçekimi’nin ilk albümünü grupla şarkı şarkı irdeledik, Vardal Caniş Su’nun çizgileriyle yorumladık.

  9. İçgüdüsel ve zaman ötesi bir müzik: Perera Elsewhere

    Kendi sınırları içinde her şarkıda farklı bir tat yakalamayı başaran Berlin’de yerleşik Perera Elsewhere ile Everlast albümünü konuştuk.

  10. Dizüstü bilgisayarda bilim kurgusal deneyler: Dream Koala

    Genç, yetenekli ve yaratıcı bir müzisyen olan Yndi Ferreira, dizüstü bilgisayarında müzikal ve bilim kurgusal deneyler yapıyor. Kendine has yollarla yaptığı bu deneyler sonucunda ortaya çıkan müziğini bir kez dinlediğimizde hem fiziksel hem ruhsal olarak kontrol altına alınıyoruz. Peki bu iyi bir şey mi, yoksa kötü mü? Siz karar verin…

  11. Kimdir bu Odd Future?

    Son yılların en üretken hip hop kolektifini mercek altına alıyoruz.

  12. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  13. Müziğe dair kısalar

    DÜNYA KUPASI BLUES’U“Eve geliyor, eve geliyor, futbol eve geliyor…”“Three Lions” – The Lightning Seeds feat. Baddiel and Skinner Yazı: Alex

  14. Oregon’da bir mit bükücü: Kelly Reichardt

    Bu ay gösterime giren yeni filmi Night Moves vesilesiyle Amerikan bağımsız sinemasının sevilen yönetmenlerinden Kelly Reichardt’ın kariyerinde gezintiye çıktık.

  15. 15 maddede Jesse Eisenberg

    Bu ay iki filmle birden (The Double ve Night Moves) vizyonda karşımıza çıkan Jesse Eisenberg’in aşırı utangaçlık, yanaklara hücum eden alyuvarlar, asosyallik ve taramalı tüfek gibi konuşarak anlaşılamamayla mücadele ettiği hayatını ve bu hayatın perdeye yansıyan oyunculuğunu nasıl etkilediğini 15 maddede sizler için özetledik.

  16. En yakın festivale beklediğimiz 10 Amerikan bağımsızı

    Ağustos ayında, Garden State sonrası uzun süredir yeni bir filmini beklediğimiz Zach Braff’in Wish I Was Here’ı gösterime giriyor. Bu önemli kavuşmanın verdiği ilhamla yolunu gözlemeye devam ettiğimiz diğer Amerikan bağımsız sineması yenilerini sizler için sıraladık.

  17. Bu iki ay ne izlesem?

    Yaz rehavetinin sinema salonlarına hepten çöktüğü temmuz ve ağustos aylarında büyük bütçeli Hollywood aksiyonları ile uzun süredir beklediğimiz bağımsız yapımlar vizyona akın ediyor.

  18. Memleketin yeni tiyatro oyunları

    Geçtiğimiz Mayıs ayında 19. kez düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali, 2014-2015 sezonunda sahne alacak pek çok oyunun da prömiyerine ev sahipliği yapmış oldu. Festival sırasında dikkatimizi çeken ve yeni sezonda sahnede görme şansını tekrar yakalayacağımız Tatyana, Aşk ve Faşizm ve İstenmeyen oyunlarının yönetmenleriyle iştah açıcı soru-cevaplar burada.

  19. Yiğit Karaahmet’in İnci Kolyesinden Taneler: Heralde Kız!

    En çok "sivri dilli gay yazar" tamlamasıyla beraber karşımıza çıkan gazeteci yazar Yiğit Karaahmet her ne kadar iki sıfatı da gururla kabul etse de, bugüne kadar çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı yazıların derlemesi olan ikinci kitabı "Heralde Kız!" sivri dilden ve homoseksüellikten daha fazlasını da barındırıyor. Kitabı biz de ele geçirip göz gezdirdikten sonra zaten bildiğimiz bir şeyi tekrar keşfettik: Karaahmet'in kalemi oldukça zeki, komik ve asla sözünü sakınmıyor. Bizim favorilerimiz çok, ancak sözü Karaahmet'in dostlarına bıraktık ve bizim için kitaptan en sevdikleri pasajları seçmelerini istedik.

  20. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürleri J. Hakan Dedeoğ[email protected] Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör