Seyfettin Efendi, aslında Türkiye’deki çizgi roman severlerin yabancı olduğu bir karakter değil. Devrim Kunter, hem çizdiği hem de hikâyesini yazdığı Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları’nı uzun süredir internet üzerinden okuyucusuyla paylaşıyordu zaten. Polisiye ve çizgi roman gibi, Türkiye’deki edebiyat geleneğinde birlikte görmeye alışık olmadığımız iki türü buluşturan bu hikâyeler, sıkı takipçilerinin de çok iyi bildiği üzere, Yeditepe Canavarı ile ilk kez basılı olarak raflardaki yerini aldı. Kitap henüz çok tazeyken Devrim Kunter’le Seyfettin Efendi’nin ortaya çıkışı üzerine kısaca lafladık. 


Seyfettin Efendi’nin hikâyesini belli bir tarihi zemine oturtma, ve özellikle 1920’ler Türkiye’sini seçmenizin sebebi nedir? Hikâyenin kendisinden de öte, genel olarak tarihle ne kadar ilgilisiniz?
Eğitim sistemimiz sağ olsun okul hayatım boyunca tarih dersiyle aram hiç iyi olmadı. Tarih okumaya araştırmaya daha sonraları merak saldım. Geçmiş tarih seçmemin başlıca sebebi insanoğlunun teknoloji-bilim ne kadar gelişse de aslında davranışlarının, korkularının, ihtiraslarının çok da değişmeyeceğini vurgulamak içindi. 1920’leri seçmemin sebebi o dönemde hem büyük buluşların hem ilginç karakterlerin bulunması. Tesla’dan Picasso’ya, Hemingway’den Rasputin’e uzanan garip, etkileyici tarihsel kişiliklerle dolu bir zaman. Tabiî Cumhuriyet’in kuruluşu, toplumun değişimi gibi bizim ülkemizi ilgilendiren mevzular da var.

Image

Seyfettin Efendi’nin maceralarında Türkiye edebiyatında yan yana geldiği pek görülmemiş iki türü, çizgi romanı ve polisiyeyi bir araya getiriyorsunuz. Bu ikisi üzerinden hikâyeyi kurgularken nelerden etkilendiniz, çıkış noktanız ne oldu?
Poe’nun Dupin’i, Doyle’un Holmes’ü, Christie’nin Poirot’su aslında bu tip “sorunları zekâlarıyla çözen” hafiyelerdi. Tabiî sırf hafiye hikâyesi yapmak çizgi romana pek uygun değil, hareketli sahnelerin girmesi gerekince yavaş yavaş ekipte oluştu.

Bu soruyu Seyfettin Efendi ve sizinle ilk kez karşılaşan okuyucularımız için soralım, hem yazan hem de çizen kişi olarak çizgi romanla ilişkiniz ne zaman ne şekilde başladı?
Okumaya başlamadan önce Red Kit kitaplarına bakarak. O zamandan beridir arasıra kesintiye uğratsam da iyi bir çizgi roman okuruyumdur.

Hikâyeyi hem yazıyorsunuz, hem de çiziyorsunuz. Tüm bunlar yaratım aşamasını ne derece zorlu kılıyor sizin için? Bir hikâyeyi ya da karakteri kurgulama sürecinizi anlatabilir misiniz? Belli çalışma ritüelleriniz var mı yoksa doğaçlama mı ilerliyorsunuz?
İlk başta doğaçlama gidiyordum, haftada bir sayfa çizip internette forumlara koyuyordum. Bir süre sonra bu şekilde işlerin sarpa saracağını fark edip durdum. 96 sayfalık hikâyeyi dört bölüme ayırıp hangi bölümde neler yapacağımı tasarlıyorum sonra bölüm içinde neler olacağının sayfalarını ayırıyorum. Çizim aşamasında ufak tefek değişiklikler kaydırmalar yapıyorum tabiî.

Seyfettin Efendi karakterini yaratırken nelerden ilham aldınız, hem karakter hem de fiziksel özellikleri açısından?
Tipi aslında zaman içinde biraz değişti. Zekî bir karakter olduğu için geniş alınlıydı baştan beri, biraz asi bir tip olduğu için saçları birazcık uzadı. Karakterin çıkış noktası Ömer Seyfettin olsa da sonrasında oldukça değişikliğe uğradı.

Çok klasik bir soru ama röportajların kaçınılmazı: Türkiye’den veya yurtdışından takip ettiğiniz, vazgeçilmeziniz olan yazarlar ve çizerler hangileri? Özellikle üzerinizde büyük etki bırakan birileri var mı?
Çizgi roman anlatımı olarak Giancarlo Berardi, Alan Moore, Frank Miller’ı beğenirim. 90’lı yılların çizerlerini daha çok severim. Simon Bisley, Mike Mignola, Ivo Milazzo, Alex Ross sevdiğim ve tarzımı geliştirmemde yardımcı olan çizerlerdir.

Yeditepe Canavarı’nın basılı olarak yayınlanması süreci nasıl ilerledi? Bildiğimiz kadarıyla herhangi bir yayınevine bağlı kalmadan çıkardınız kitabı…
Seyfettin Efendi’yi büyük bir yayınevinde bastırmak için uzun süren bir görüşme dönemi yaşadım. En nihayetinde daha fazla beklemenin bana fayda getirmeyeceğini düşündüğümden basma kararı aldım. Yatırım olarak zaten büyük kısmını bitirdiğim için (yaratma-yazma-çizme kısmını kastediyorum) basma işini de bağımsız olarak gerçekleştirmeye karar verdim.

Kitap henüz taze yayınlandı ama onun dışında gelecek günler için kafanızda oluşmaya başlayan başka hangi projeler var?
Seyfettin Efendi’ye devam ediyoruz. Elimde hazır bir Seyfettin Efendi’nin kısa maceralar albümü var farklı yazar ve çizerlerin katıldığı. Onda en son gözden geçirmeleri yapıyoruz. Olağanüstü maceralar serisinin ikinci kitabının da senaryo çalışmalarına başladık bile.

Son olarak, Seyfettin Efendi’yi internette hangi adreslerden takip etmek mümkün?
Haberler için seyfettinefendi.blogspot.com ve www.facebook.com/seyfettinefendi. Kitaptan bölümler okumak ya da satın almak için seyfettinefendi.com adresini kullanabilirsiniz.

  1. Beş yıl önce on yıl önce

    1 Ekim 1908105 yıl önce bugün, Ford Model T otomobilleri 825 dolardan satışa sunuldu, 1927’ye kadar piyasada kaldı. 2 Ekim

  2. Eleanor Davis: Kendiniz için çizin, para için başka bir şey yapın

    Eleanor Davis çizgi roman ve karikatür dünyasından ekmeğini kazanmayı başarabilen isimlerden bir tanesi. The New Yorker, The New York Times, The Guardian gibi baba mecralarda sık sık rastlanabilen işlerine anaokulunda aldığı "en iyi motor beceriler" ödülünden bu yana çoğalan bir ödüller bütünü eşlik ediyor.

  3. Olgu Ülkenciler: Zevkli Rezalet

    2011'de gerçekleşen Das Fenomen sergisinin ardından bir senelik bir nadasa yatan Olgu Ülkenciler ilhamlı uykusundan 4-26 Ekim'de C.A.M Galeri'de görülebilinecek olan Zevkli Rezalet isimli yeni bir sergi ile uyandı.

  4. Bio Müzik: Doğadan çıkan anlık kompozisyonlar

    İçinde bulunduğumuz döngüde zaten sürekli bir müzik yok mu?

  5. Sürpriz: Alan McGee geri döndü!

    Louder Than War, eski Creation Records patronu Alan McGee ile yeni plak şirketi 359, yolda olan biyografisi ve yeni Liverpool üzerine konuştu...

  6. Esmerine ve Kanadanın Derinliklerine Dalmak

    İki haftalık bir Kanada turnesine çıkıp, Jerusalem In My Hear, Saltland, gibi müziklerle tanışıp, Constellation ailesini deneyimledikten sonra insanın “paylaş” tuşuna basası geliyor. Buyrun.

  7. 100. albümün arifesinde Constellation Records

    1997 yılından bu yana Godspeed You! Black Emperor, Silver Mt. Zion, Vic Chesnut, Evangelista gibi isimlere ev sahipliği yapan Constellation Records’ın kurucularından Ian Ilavsky ile bir hafta gezindikten sonra aklıma takılanları sordum.

  8. Hakan Vreskala ve şapkasından çıkan yeni numarası: Stand-up and Fight

    Esmerine kadrosuna dahil olan Hakan Vreskala'nın Kanada’da vurmalıları ve sahne ruhuyla izleyenleri mest edişini izlerken aslında bununla da yetinemeyeceğini biliyordum. İşte Vreskala’nın yeni numarası ve kafasındaki diğer konular.

  9. Konser ekonomisine dair: Bıçak kemiğe dayandı mı?

    Çoğu müzisyenin gelirlerinin büyük kısmını konserlerden elde ettiğini düşünecek olursak, müziğin ekonomisini konser ekonomisine bakmadan anlamamız mümkün gözükmüyor...

  10. Ayaküstü: Konserlerdeki kast sistemi

    Konserlerdeki sahne önü VIP alanları ve onlara ne kadar gıcık olduğumuz üzerine…

  11. Ekin Fil ve biblo dan yeni müzikler

    Ekin ve Pınar Üzeltüzenci kardeşler, peşisıra yayınladıkları yeni solo albümleri hakkında bu sefer birbirlerine soru sordu.

  12. Seyfettin Efendi ve Olağanüstü Maceraları

    1920’ler Türkiye’sinde dolaştıran hikâyeler artık basılı...

  13. Beyazperdenin Gergin Astronotları

    Bu ay gösterime giren Gravity’nin verdiği ilhamla, sinema tarihinde uzayın derinliklerinde gezinen ve bolca stres yaşayan kahramanları anmak istedik…

  14. James Franco hakkında bir yazı daha

    Bu ay Filmekimi’nde yönetmenliğini üstlendiği As I Lay Dying gösterilen, başrolünde oynadığı This Is The End filmi vizyona giren, konuk oyuncu olarak yer aldığı The Mindy Project dizisinin, onun oynadığı bölümleri yayınlanan, kısacası bu ay da, her ay olduğu gibi yine dört koldan üzerimize üzerimize gelen James Franco hakkında, bir yazı daha.

  15. Nike’dan Çağrı: Hareket Et!

    Nike Türkiye'nin "Hareket Et" kampanyası, potansiyelleriyle evde oturmaya pek bayılan Türk insanına potansiyel enerjilerini kinetiğe dönüştürmeleri için birtakım meydan okumalarda bulunuyor. Kampanya süresince nike.com/hareketet adresinden verilecek online aksiyon görevlerini yerine getirenler arasından seçilecek üstün performans sahipleri ise baştan sona insan hareketiyle yaratılmış özel posterlerden birinin sahibi olacak.

  16. Bu ay ne izlesem?

    Sinema salonlarında gerçek olaylardan yola çıkarak çekilmiş filmlerin cirit attığı ekim ayında, haklarında şimdiden Oscar bahisleri açılmış bir avuç film de gösterime giriyor.

  17. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair bu ayki mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  18. Müziğe dair kısalar

    Pop müzik ve kadın düşmanlığı, nostalji, yabancılaşma ve acı...

  19. Çıfıt

    Görüyoruz-beğeniyoruz, dinliyoruz-ilgileniyoruz, yiyoruz-bayılıyoruz, okuyoruz-şaşırıyoruz, sonra da sizinle paylaşıyoruz.

  20. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngör [email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] sorumlu yazı işleri müdürü J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın