“Duvarlarımıza poster astığımız zamanlarda, benim odamda Kill’em All posteri, Tarık’ın odasında da Fedon posteri vardı. Gerçekten…”


2013’te girdikleri stüdyodan, ellerinde kayıtlarla çıkan Mertcan, Rana ve Tarık, zaman bulup da yayınlayamadıkları EP Palmiyeler’i mart sonunda yayınladı. Keyifli seslere şahitlik ettiğimiz bu albümün sahiplerine geçtiğimiz iki seneyi, yeni ama aslında eski şarkılarını ve dahasını sorduk.

Klasik olacak ama en kısasından bir Palmiyeler kuruluş hikâyesi alabilir miyim? Ne zaman, nasıl karar verdiniz birlikte bir şeyler yapalım diye?
Palmiyeler’i 2013 yılında kurmaya karar verdik. Uzun süre prova yaparak elimizde bulunan şarkıları adam etmeye çalıştık. Daha sonra prova yapmaktan sıkılıp evde bir demo kaydettik. Demoyu hayata geçirmek için de sonbaharda direk stüdyoya girdik. Yine de çok vakit geçti ama provaları bırakıp stüdyoya girmekle sanırım doğru bir şey yapmışız.

Image

Grubun isminin özel bir anlamı var mı? Ben Palmiyeler” deyince nedense Ege taraflarını hayal ettim, yaz, güneş, tatil gibi şeyler.
Doğru bir tahmin. Kilink’le “Palms” adında bir şarkımız vardı, “İzmir’de palmiyeler rüzgârda sallanır ama sen yoksun.” Hisler bize ait bir yerlere dokunuyor gibiydi. Neden Palmiyeler olmasın, oldu bile. 

Zaman zaman Cure, zaman zaman Sea and Cake dinler gibi oldum Palmiyeler EPsini dinlerken. Şahane gitar tonlarıyla, kusursuzca birlikte giden davullar ve elbette muhteşem vokaller. Neler dinleyerek büyüdünüz? Mesela odanızda duvarda kimlerin posterleri asılıydı?
Çok teşekkürler. Duvarlarımıza poster astığımız zamanlarda, benim odamda Kill’em All posteri, Tarık’ın odasında da Fedon posteri vardı. Gerçekten.

Güzel reverbler duyuyoruz şarkılarda… Biraz serbest kalmak istiyor ama uslu duruyormuşsunuz gibi hissettim. Albümüşu anki hissiyatıyla ilgili hisleriniz neler? Daha farklı olabilir miydi?
Bu sefer amacımız evde dinlenebilecek bir albüm kaydetmekti. Usluluk mu bilmem ama bu EP olması gerektiği gibi oldu, Bu tecrübe bize hâlihazırda albüme koymadığımız bazı şarkıları daha iyi yapabileceğimizi de öğretti. 

Image

Bahara hasret kaldığımız bugünlerde ilaç gibi gelen, içimizi kıpır kıpır eden Palmiyeler EPsi için sonunda” yayınlandı diyebiliriz. Neler oldu bu geçtiğimiz iki sene içinde? 2013te birtakım kayıtlar yapmışsınız diye bir duyum aldım. Araya başka projeler mi girdi de albümüçıkışını ertelediniz?
EP’nin tamamı 2013 Kasım’ında kaydedildi, yaklaşık bir buçuk sene bekledik. Neden bekledik neler oldu tam ben de kavrayamıyorum, sadece şu anki zamanlamanın doğru olduğunu düşünüyorum.

Şarkıları tek bir zaman diliminde toplu olarak mı yazdınız yoksa bir anda çıktı kaydettiniz ve albüm için beklediğiniz şarkılarınız da oldu mu? Bildiğim kadarıyla aslında bir yandan da başka projelerde de yer alıyorsunuz.
“Palmiyeler”, “Her Şey Anlamsız”, “Yapamam”, “Kalbimdeki Bıçak” aynı dönemde birkaç aylık bir zaman dilimi içinde oluşmuş şarkılar. “Yerinde Olsam” ise 2008 yılından kalma bir şarkı. 

Yapamam”ın, Grup Ses Beats tarafından yeniden düzenlenmiş iki versiyonu bulunuyor. Bu şarkıyı nasıl seçtiniz?
Kayıtlar bitmek üzereyken Ali Gültekin tarafından ortaya atılmış bir fikirdi. Belki de başka bir arkadaşımızdı, ama “Yapamam” olmalı deniyordu, Biz de neden olmasın dedik.

Kilink olarak yıllardır birlikte çalıyorsunuz. Palmiyeler’de “şunun şurasını Kilink’ten farklı yapalım” dediğiniz kararlar aldınız mı?
Kesinlikle öyle. Zaten yeni bir müzik yaratma fikri, farklı bir şeye olan ihtiyaçtan doğdu. Kısmen aynı kişileriz ama grup karakterleri oldukça farklı.

“Her Şey Anlamsız”ı nasıl bir dönem içinde yazdınız? Tam olarak hangi duygular hâkimdi bu şarkının ortaya çıktığı dönemde?
Belirgin bir duygu hâkim değildi, sadece nihilist tınlayan bir şarkı yapmak istedik.

Albümü açan “Palmiyeler” grubun da adıyla aynı olması bakımından ilk yaptığınışarkı mıydı? Ne zaman yaptığınızı hatırlıyor musunuz?
Çok net hatırlıyorum, giriş melodisini çalıyordum evde. Tarık da basıyla karşımda oturuyordu, sonra yüzünün gülmeye başladığını fark ettim ve hoşuna gittiğini düşünüp çalmaya devam ettim. Bir şekilde o da girdi ve bir anda süper bir şarkımız oldu. Normalde işler pek böyle yürümez. İsim koymak gerektiğinde ise şarkının pozitif titreşimlerinden dolayı grubun adını taşımasının iyi olacağını düşündük. Galiba EP’de en son ortaya çıkan şarkı bu oldu.

 

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/playlists/94180268&color=ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false
  1. Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, bize gezdiklerinizi çizin: They Draw & Travel

    Haritaların sihirli dünyasına hoş geldik.

  2. İran politik tarihine bir de buradan bakın: Sheida Soleimani

    “Ergenliğin son yıllarına kadar hep katı bir şekilde İranlı olduğumu düşündüm ve Amerikalı olma fikrini reddettim. Büyüdükçe fark ettim ki, benim aklımdaki İran fikri, aslında batılı bir merceğe göre şekillenmişti.”

  3. Bir yol gösterici olarak “Serpent”: Baysan Yüksel

    “Yılan, çok anlamlılığı açısından tam da hayatın kendisindeki çelişkileri karşılıyor benim için. Döngüsel ve kültürlerarası bir şekilde negatif ve pozitif olarak anlam değiştiriyor. Hatta aynı kültürün içinde bile bu çift kutupluluğu barındırıyor."

  4. Küresel haberlere farklı gözler: Politik beslenme çantası

    İllüstrasyon: Sadi Güran

  5. “Taraflıyız ve bir gündemimiz var”: Joris Leverink

    Röp: 13melek

  6. Yasemin Mori’yle şarkı şarkı ‘’Finnari Kakaraska’’

    Kara deliklerden çıkıp Yasemin Mori'ye yeni albümü Finnari Kakaraska'yı şarkı şarkı sorduk ve çınarların gölgesine uzandık. Berat Pekmezci çizdi.

  7. Şarkı şarkı Ars Longa ve ”Günler”

    Ezeli ve ebedi "söz"leriyle Ars Longa’ya yeni albümü "Günler"i şarkı şarkı sorduk. Yağız Yılmaz çizdi.

  8. Ruh hâlleri ve atmosfere odaklanan sesler: Jacco Gardner

    Sürreal bir yaklaşım ve melodik popu kendine has bir şekilde kesiştiren Jacco Gardner’in ikinci albümü sahiden heyecan veriyor.

  9. Sevginin çoklu hâli: Unknown Mortal Orchestra

    “Çalışmalarımız adına durgun zamanlar geçirmek veya eskiden yapılan çalışmalara gölge düşürecek bir sürece girmektense grubu dağıtmak ve iyi zamanlarımızı hatırlamak bana her zaman daha iyi gelmiştir.”

  10. Danielle de Picciotto’dan “yuva” fikrine saygı duruşu

    İlk solo albümü için doğru zamanı yakalayan De Picciotto, yıllar sonra doğduğu yeri ziyaret ediyor.

  11. Kadınlar elektronik müzik için “baskılıyor”: DJ Mo

    “Kadınlar yalnızca erkeklere kıyasla kendilerini eleştirmeye çok daha yatkınlar ve bu nedenle çoğu zaman insanlarla müziklerini paylaşmadan önce yıllar boyu stüdyolarında çalışıyorlar.”

  12. Karanlığın içinden eve kaçmak: RAN

    Önceki sayfalarda Mo Loschelder’le Berlin, tekno kültürü ve kadın prodüktörler üzerine konuşmamızın ardından, şimdi bir süredir Berlin’de yaşayan genç bir kadın prodüktörün, Ran’ın dünyasını ziyaret ediyoruz.

  13. Dans, soğuk ve bazen bolca üzgünlük: She Past Away

    “Yeni albümde hissiyat olarak pek bir değişiklik yok. Belki biraz yavaşladığımızı ve daha kontrollü olduğumuzu söyleyebilirim.”

  14. Kot-tişört gezen bir albüm: Palmiyeler EP

    “Duvarlarımıza poster astığımız zamanlarda, benim odamda Kill'em All posteri, Tarık’ın odasında da Fedon posteri vardı. Gerçekten…”

  15. Hal Hartley’le röportaj yapmanın tarifsiz mutluluğu

    Hartley, Henry Fool’un ne kadar büyük bir aptal olduğunu, zekânın ana akım kültürde ne kadar yüzeysel kullanıldığını ve kendi filmografisinden en sevdiğini kısa ve net cümlelerle anlattı ve kendisine olan hayranığımızı katmerledi.

  16. Kamera önünden arkasına: Yönetmenlikte iddialı 12 oyuncu

    Beyazperdenin oyuncu-yönetmenleri arasına, bu ay bizde de gösterime giren ilk filmi Lost River’la Ryan Gosling de giriyor. Bize de fırsat bu fırsat deyip, oyuncu-yönetmenlerin dünyasını didik didik etmek düşüyor…

  17. Barış Atay ve Funda Eryiğit ile ‘’Eksik’’ üzerine

    “Neye inanmamız gerektiğini, nasıl düşünmemiz gerektiğini söyleyen yapıtlar objeleşmeye, bir ideolojinin ya da siyasi sistemin malzemesi hâline gelmeye açık olurlar.”

  18. Akıl kaçırmak için yeni neden: ‘’Ex-Machina’’

    Alex Garland’ın yönettiği ve geçtiğimiz ay dünya prömiyerini gerçekleştirdiği SXSW’de bilim-kurgu hayranlarını yepyeni tartışmalara gark ederek heyecandan çıldırtan Ex-Machina, bir film değil, bir mesele olarak ele alınmayı hak ediyor.

  19. Korkunç bir atmosfer harikası: ‘’It Follows’’

    Amerikan bağımsız sinemasından çıkan yakın tarihli atmosferik korku gerilim furyasının son meyvesi It Follows, sakin ve derinden yaydığı tedirginliği, tüm bir seyir boyunca seyircisi üzerinde egemen kılan, şaşırtıcı bir film.

  20. Niyeti bariz dergi: ‘’Socrates’’

    Sporu tekniği-taktiğiyle değil, hikâyesiyle seven bir ekibin nevi şahsına münhasır dergisi Socrates, yayın hayatına merhaba dedi.

  21. Mobil, özgün, herkesin: ‘’H-art Collective’’

    “Bizce etkileyici fotoğraf çekmek, onun neyle çekildiğine bağlı değil.”

  22. Heartland: Amerika’nın Kalbine Bir yolculuk

    Tommy Hilfiger 2015 İlkbahar / Yaz Kadın Koleksiyonu Heartland, renkli, rahat çizgisiyle gerçek Amerikan stilini yansıtıyor. Üç farklı temadan oluşan koleksiyon,

  23. Libertango

    Hikaye ve çizgi: Sadi Güran

  24. Kırık çıkık

    Hikaye ve çizgi: Furkan Birgün

  25. Tomurcuk

    Hikaye ve çizgi: Merve Atılgan

  26. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürü Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler