Bant Mag. ekibinin 2016’da yayınlanmış filmler arasından seçtiği “En İyi 50 Film” listesi huzurlarınızda


Image

50. CAPTAIN FANTASTIC
Sundance ve Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünden ödüllerle ayrılan bu sevimli alternatif aile dramedisinde Viggo Mortensen parlıyor.


Image

49. ALWAYS SHINE
İki yakın kadın oyuncu arasındaki hırs ve kıskançlık dolu ilişkiden tüyler ürperten bir gerginlik çıkaran, seyir zevki yüksek bir tür filmi.


Image

48. ME’EVER LAHARIM VEHAGVAOT (BEYOND THE MOUNTAINS AND HILLS)
Birbirinden gizli işler karıştıran İsrailli bir çekirdek ailenin iç içe geçen olaylar zincirinden, etkileyici bir taşlama çıkaran, ıskalanmaması gereken bir film.


Image

47. LA FILLE INCONNU (THE UNKNOWN GIRL)
Belçikalı Dardenne Kardeşler’in diline aşina seyirci için çok da şaşırtıcı olmamakla birlikte, ele aldığı etik açmaza özenle yaklaşan, etkileyici bir film.


Image

46. DIVINES
Bu yıl Cannes Film Festivali’nden Altın Kamera kucaklamış bu duygu yüklü ilk film, çarpıcı birkaç görsel fikir ve iç ezen hikayesiyle görülmeye değer.


Image

45. DE PALMA
Son olarak Mistress America’sını izlediğimiz Noah Baumbach’ın hayranı olduğu usta yönetmen Brian DePalma’nın kariyerine dair çektiği enfes bir belgesel.


Image

44. AQUARIUS
Kentsel dönüşümle gelen rant çarkına, keskin ve müdanasız bir kadın karakterle başkaldıran filmde, başroldeki Sonia Braga’nın etkili performansı unutulmaz.


Image

43. ROGUE ONE: A STAR WARS STORY
Star Wars efsanesinin Bölüm VII ile VIII arasındaki bir yılı lezzetli bir seyirle dolduran bu bağımsız öykülü filmi, bol sürprizli ve temiz bir ara film.


Image

42. AUF EINMAL (ALL OF A SUDDEN)
Köprüdekiler ve Hayatboyu’dan sonra Aslı Özge’nin tamamı Almanca çektiği bu ilk film, minimal anlatım dili ve gerçekliğiyle sarsmayı başarıyor.


Image

41. KUBO AND THE TWO STRINGS
Epik bir varoluş destanını, buruk bir geride kalma öyküsü üzerinden anlatmayı seçen bu animasyon, tüyleri diken diken eden finaliyle kolay unutulmayacak gibi.


Image

40. OTHER PEOPLE
Kanser hastası anne ve işleri yolunda gitmeyen bir yazar olan eşcinsel oğlunun hikayesinden, sıcak bir seyirlik çıkaran, samimi bir Amerikan bağımsızı.


Image

39. LOVING
Aynı yıl içinde çektiği iki filmle birden Berlin ve Cannes’da yarışan Jeff Nichols’dan, ırkçılıkla harmanlanmış, hüzünlü bir aşk ve inat öyküsü.


Image

38. SAUSAGE PARTY
This is the End ve The Interview gibi arlanmaz komedilerde imzası bulunan ekipten, yılın en ahlaksız, en seksi ve en kahkaha dolu animasyonu.


Image

37. MA’ ROSA
Cannes’dan bu yıl kadın oyuncu ödülü kazanan Jaclyn Jose’nin performansından güç alan Filipinli yönetmen Brillante Mendoza’dan nefes kesen bir suç dramı.


Image

36. WILD
Metropol hayatı içinde bir kurtla başlayan sıradışı ilişkisi tüm hayatını derinden etkileyen kahramanıyla, cesur ve şaşırtıcı bir gerilim.


Image

35. HUNT FOR THE WILDERPEOPLE
Yeni Zelandalı yazar, yönetmen, oyuncu Taika Waititi’nin, buruk bir öyküden çılgın bir macera çıkardığı son filmi, yılın en eğlenceli seyirliklerinden.


Image

34. FRANTZ
François Ozon’un uzun zaman sonra melodram türüyle yeniden flört ettiği bu kalp kırıcı film, etkisi uzun sürecek bir 2. Dünya Savaşı dramı.


Image

33. NERUDA
Jackie ile birlikte aynı yıl iki filmle birden listeleri zorlayan Pablo Larrain’den bu keyifli seyir, ünlü edebiyatçı Neruda’nın peşine sarsak bir dedektif takıyor.


Image

32. BUSANHAENG (TRAIN TO BUSAN)
Güney Kore sinemasından aidiyet ve affetmek üzerine duygu yüklü bir zombi aksiyonu düşünün. İnsanın aklını kaçırmaması elde değil.


Image

31. LA TORTUE ROUGE (THE RED TURTLE)
Canlandırma sinemasının sınırları içerisinde anlatılabilecek en büyüleyici öykülerden birini, meditatif bir dille yoğuran, şiirsel bir animasyon.


Image

30. THE NEON DEMON
İzleyiciyi ikiye bölen bir filmle daha karşımıza çıkan Refn’in, binlerce sayfalık bir sanat kitabından uyarlanmışçasına zengin ve özgün görsel dünyası görülmeye değer.


Image

29. SWISS ARMY MAN
Popoya doğru yol alan bir gaz bulutunu bile romantize edebilecek kadar büyük yürekli hikayesini, zeki, şaşırtıcı ve müzikal bir dille anlatan, tam bir gönülçelen.


Image

28. HAIL, CAESAR!
Coen Kardeşler’in kendine özgü, karmaşık ve sarmal hikayelerinden birini, klasik dönem Hollywood güzellemesi/taşlamasına dönüştürdükleri, zevkli bir komedi.


Image

27. LITTLE MEN
Amerikan bağımsız sinemasının yetenekli yazar yönetmenlerinden Ira Sachs’ın bu gösterişsiz dramedisi, unutulmaz anlarla dolu bir yetişkinliğe erme filmi.


Image

26. A MONSTER CALLS
Kalbi olan herkesi paramparça etmeye yetecek kadar acıyı bir çocuk kalbine yerleştirip, korkularıyla savaştıran, görsel açıdan zengin, sarsıcı bir melodram.


Image

25. TEREDDÜT
Türkiye sinemasının eksik kalmış kadın hikayelerinden birini, muazzam bir atmosferle destekleyen Yeşim Ustaoğlu, başroldeki iki kadın oyuncudan da benzersiz bir performans almayı başarıyor.


Image

24. HELL OR HIGH WATER
Perfect Sense, Starred Up gibi nefis filmlerin yönetmeni David Mackenzie’den, suçla yoğrulmuş, muazzam bir rejiyle harmanlanmış heyecan dozu yüksek bir film. No Country For Old Men’i seven bunu da sevdi.


Image

23. DEADPOOL
Ahlaksızlık, ayarsızlık ve alaycılığı kendine görev edinerek süper kahraman filmlerinin çehresini değiştiren, özgün ve çok komik bir Marvel filmi olmasının yanı sıra, yılın en büyük eğlenceli esprilerini de içerdiğini söylemek mümkün.


Image

22. AH-GA-SSI (THE HANDMAIDEN)
Bir süredir sesi soluğu çıkmayan Chan-Wook Park’ın, yeniden kendi coğrafyasına döndüğü ve gerilim dozu yüksek bir dönem hikayesi anlattığı bu stilize filmi, erotizm soslu, hınzır öyküsünden güç alıyor.


Image

21. FUOCOAMMARE (FIRE AT SEA)
Pek de heyecan verici filmlerin olmadığı geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yı kucaklayan bu sarsıcı belgesel, tüm dünyada etkisini gösteren mülteci sorununa dört bir taraftan bakan, keskin tespitlerle dolu bir film.


Image

20. ALBÜM
Cannes Film Festivali’nde Eleştirmenler Haftası bölümünde başladığı ödül yolculuğuna yerli ve yabancı çok sayıda festival ekleyen, Mehmet Can Mertoğlu imzalı bu ilk film, aile fetişi üzerine etkileyici bir taşlama.


Image

19. I, DANIEL BLAKE
Usta yönetmen Ken Loach’a ikinci kez Altın Palmiye kazandıran melodram, izleyicisini isyankâr duygular ve içten gözyaşlarının hapsine alırken, sosyal adaletsizliğin nedamet yoksunu baltasıyla yaralıyor.


Image

18. UNDER THE SHADOW
İran sinemasından sosyo-politik bir korku filmi şeklinde bir özetle dahi merak yaratmayı başaran film, kurduğu ağır ve karanlık atmosferin meyvelerini finaline doğru öyle bir topluyor ki, sarsılıp sıçramamak elde değil.


Image

17. MA VIE DE COURGETTE (MY LIFE AS A ZUCCHINI)
Beyazperde ile kurduğu ilişkiyi en mesafeli ölçekte tutan izleyicilerin dahi ağlamaktan helak olduğu bu İsviçre harikası stop-motion animasyon, büyümekle ilgili kırgın ama umutlu bir hikâye anlatıyor.


Image

16. GOKSUNG (THE WAILING)
Bu yıl Cannes’dan çıkan Güney Kore harikalarından bir diğeri olan film, tekinsiz atmosferi ve yarattığı benzersiz duygusuyla uzun süre zihinlerden çıkmayacak, bol oyuncaklı bir geceyarısı epiği.


Image

15. FORUSHANDE (THE SALESMAN)
A Seperation’la yükselip, The Past ile devam eden uluslararası başarılarına benzer bir etik mesele üzerinden kurduğu harika bir filmle daha yeni bir halka ekleyen İranlı usta Asghar Farhadi, özellikle son 20 dakikada kalp sıkıştırıyor.


Image

14. MIDNIGHT SPECIAL
Yılın Jeff Nichols imzalı bir başka nefis filmi, Berlin’de Altın Ayı için yarışıp kalpleri kazandıktan sonra, tüm dünyada da hem eleştirmenlerin hem seyircilerin takdirini toplamış bir öteki hikayesi anlatıyor.


Image

13. BACALAUREAT (GRADUATION)
Yıl içerisinde birden fazla çok iyi film çıkaran Romanya sinemasının ustalarından Cristian Mungiu’nun son filmi, toplumsal kabullerin bazı aile içi sırlarla harmanlanınca doğurabileceği sonuçları çarpıcı bir dille anlatıyor.


Image

12. L’AVENIR (THINGS TO COME)
Birbiri ardına çektiği nefis filmlerle kendine has bir takipçi kitlesi edinen Mia Hansen-Løve’nin başroldeki Isabelle Huppert’in varlığıyla iyice yükselen bu sessiz sakin hikayesi, etkileyici bir dönüşüm sürecine odaklanıyor.


Image

11. PATERSON
Amerikan bağımsız sinemasının sıra dışı ismi Jim Jarmusch’un otobüs şoförü ve amatör şair kahramanının boğuculuğuyla yakan rutinini merkeze aldığı hikayesi, nefis diyalogları ve usta anlatımıyla incelikli bir seyir yaratıyor.


Image

10. ELLE
Kariyeri birbirinden farklı filmlerle dolu Paul Verhoeven’in uzun süre sonra yeniden ne kadar formda olduğunu kanıtladığı bu son derece özgün varoluş hikayesi, başroldeki Huppert’in dolaysız cesaretiyle etkisini ikiye katlıyor.


Image

9. AMERICAN HONEY
Red Road, Fish Tank ve Wuthering Heights gibi muazzam filmlerin ardından, Andrea Arnold’ın, büyük bir çıkışsızlığın ortasına umut ve varoluş mücadelesi yerleştirdiği bu son filmi, benzersiz bir gençlik filmine dönüşüyor.


Image

8. NOCTURNAL ANIMALS
İlk filmi A Single Man ile diken diken ettiği tüylerimiz hala inmemişken, Tom Ford yazıp yönettiği öyle bir ikinci filmle karşımıza çıktı ki, muazzam görselliği ve etkileyici atmosferinin karşısında insanın kendisinden geçmesi işten değil.


Image

7. MOONLIGHT
Yılın belki de en övülen Amerikan bağımsızı olması ve tüm büyük ödülleri toplaması bir yana, “aşk, aşktır” diyen sarsıcı hikayesi ve yılları olgunlukla aşan karakterleriyle de zihinlere kazınacak bir sinemasal tecrübe.


Image

6. LA LA LAND
27 yaşında Whiplash gibi bir ilk film çekerek ne bela bir yönetmen olduğunu kanıtlayan Damien Chazzelle’in ortalığı kasıp kavuran son filmi, sıradan bir aşk hikayesini, nostaljik ve harika bir şirinlik muskasına dönüştürüyor.


Image

5. ARRIVAL
Tüm dünyanın içinde bulunduğu sıkıntıların üstesinden yalnızca iletişimin gücüyle gelinebileceğini, duygusallığı ve kaderciliğiyle barışık bir yan hikâye üzerinden sorunsuzca anlatmayı beceren, bunu yaparken de ortaya meditatif bir bilim-kurgu harikası çıkaran Denis Villeneuve’den, yönetmenlik becerilerine hayran bırakan bir sinema mucizesi.


Image

4. POESIA SIN FIN (ENDLESS POETRY)
El Topo ve The Holy Mountain gibi benzersiz başyapıtlarından on yıllar sonra giriştiği otobiyografik üçlemesini The Dance of Reality ile açan Alejandro Jodorowsky’nin, izleyicisini sinema sevdasıyla doldurup taşıran devam filmi, her şeye ve herkese rağmen, her şey ve herkesle bir arada büyümekle ilgili, beyazperdede görülebilecek en nadide filmlerden birine dönüşüyor.


Image

İllüstrasyon: Gizem Winter

3. MANCHESTER BY THE SEA
Dünyanın en acı hikayesini alın ve onu onla çarpın. Bu filmin kahramanlarının yüz yüze kaldığı trajedilere biraz olsun yaklaşmış olacaksınız… Margaret gibi talihsiz bir başyapıtın ardından Kenneth Lonergan öyle buruk ve kırık bir filmle dönüyor ki, insan gözyaşlarından zevk almaya başladığı garip bir haz dalgası altında kalmakta bile sorun yaşamıyor. Casey Affleck’in performası ise tek kelimeyle kusursuz.


Image

İllüstrasyon: Sedat Girgin

2. SIERANEVADA
Yaklaşık üç saatlik süresi boyunca, neredeyse tek bir evin içinde, ha desen tek bir meselenin etrafında gezinen bu Cristi Puiu başyapıtı, bir an bile düşmeyen tansiyonu ve nefis reji buluşlarıyla yılın en iyi filmlerinden birine dönüşüyor. Bir şekilde gözden kaçırılıp, hak ettiği takdiri görmeyen filmin değerinin yıllar sonra anlaşılacağı ise gün gibi ortada.


Image

İllüstrasyon: Ethem Onur Bilgiç

1. TONI ERDMANN
Araları harika olmayan bir baba kız ilişkisinden nefis bir senaryo çıkaran, yalnızca bir sinema filmi olarak değil, beyazperde üzerinden seyirciyle kurduğu bağla etkisini uzun zaman sürdürecek bir tanış hissi yaratarak da özel bir sanat işine dönüşen bu Maren Ade harikası, odağından sapmayan rejisi, nefis oyuncu performansları ve aidiyet hissinden beslenen içli mizahıyla da “yılın filmi” titrini sonuna kadar hak ediyor. Evladının hayatına dahiliyeti, o hayatı zindana çevirmek yerine, tatlı troll’lerle varlığını unutturmamakla sınırlı kalmış tüm babaların ve annelerin anısına saygıyla, Toni Erdmann 1 numara!

  1. Küçük odalara sığan büyük evrenler: Hey Jüpiter

    Çok da tarafsız olamayacağımız bir müjdeyle karşınızdayız: Bant Mag. veteranı, illüstrasyon editörümüz Sadi Güran’ın ikinci solo sergisi Hey Jüpiter 25 Şubat’ta Bant Mag Havuz’da açılıyor...

  2. Biz kimiz? Neden buradayız?: Seamus Conley

    “Mümkün olduğunca otomatik pilotta kalmaya ve yeni resimler yaparken özgür çağrışımlara alan tanımaya özen gösteriyorum.”

  3. Çerçöpten tuvale, resimden yerleştirmeye doğru: Serpilen

    Leyla Gediz’le, 9 Şubat’ta The Pill’de açılan son solo sergisi “Serpilen” üzerine kısa bir sohbet...

  4. A’dan Z’ye: George Michael

    2016’nın son günlerinde aramızdan ayrılan “gerçek diva” için A’dan Z’ye sayıyor, George Michael’ın şarkıları, hayatı ve bıraktığı izlere dair bazı detayları hatırlıyoruz.

  5. Aklımdakiler: Ceyl’an Ertem

    Kendi dünyasını donatan büyülü bir emek olarak hayatlarımıza giren "Yine de Amin" heyecanını divalar, dostlar ve farklı konuklarla paylaştık, akıllarındaki soruları öğrenip Ceyl’an Ertem’den yanıtlarını aldık.

  6. Milyonlarca halet-i ruhiyenin özeti: Yeni Gevende albümü “Kırınardı”

    Gevende üyeleri Ahmet Kenan Bilgiç ve Serkan Emre Çiftçi’yle, Kırınardı üzerine...

  7. Şarkı şarkı: Lara Di Lara ve “Hazineler İçindesin”

    Yerli sahnenin en dikkat çeken şarkı yazarlarından Dilara Sakpınar’ı 123 grubuyla uzun yıllardır takip ediyoruz. 2015’ten bu yana solo üretimler yaptığı kimliği Lara Di Lara'yla dinlediğimiz Sakpınar, bir süredir üzerinde çalıştığı ve naif sesine eşlik eden harika melodilerle ortaya çıkardığı tam 16 parçayı ikinci stüdyo albümü Hazineler İçindesin’de topladı. Albümdeki parçaların hikâyelerini, Lara Di Lara bir bir anlatırken Ferit Güleç de resimliyor.

  8. Aklımdakiler: Bubituzak

    Nevi şahsına münhasır seslerle dolu bir albümle, adeta bir kutlama havasında ikinci uzunçalar Boyutlar ile geri dönen Bubituzak’tan Ali Güçlü Şimşek’e eşi, dostu aklında ne varsa sordu.

  9. XX: 10 maddede BaBa ZuLa’nın 20. yıl albümü

    BaBa ZuLa’nın 20 yıllık ilham verici müzikal serüvenine alternatif bir tarih anlatısı getiren derleme albüm XX’i 10 maddede özetlemek gerekirse...

  10. Sessiz gün doğumunda bomboş bir sahil kasabası: Palmiyeler’den “II (Venus)”

    Bir süredir yeni parçaları üzerinde çalışan Palmiyeler, ilk uzunçalarları II (Venus)’u Tantana Records etiketiyle yayınladı.

  11. Elektro saz, Almanya ve ilham kaynakları üzerine: Elektro Hafız ve Derya Yıldırım

    Almanya’da yerleşik iki müzisyen, müzikal yaklaşımlarının yapıtaşlarını konuşuyor.

  12. Sónar İstanbul ziyareti öncesinde: Prins Thomas

    Space disco akımının önde gelen isimlerinden Prins Thomas, mart sonunda Zorlu PSM’de gerçekleşecek konseri öncesinde sorularımızı yanıtladı.

  13. Sónar + D: AUDIOVISUAL programında bizi neler bekliyor?

    Küratörlüğünü Lalin Akalan’ın üstlendiği AUDIOVISUAL, müzik, sinema, iletişim ve görsel sanatlarda aktif olan birçok sanatçının son dönem projelerinin görücüye çıkacağı programıyla Sónar İstanbul katılımcılarına benzersiz bir deneyim yaşatacak.

  14. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  15. 2016: En iyi 50 yabancı albüm (50-26)

    Bant Mag. ekibinin 2016’da yayınlanmış albümler arasından seçtiği “En İyi 50 Albüm” listesi huzurlarınızda!

  16. 2016: En iyi 50 yabancı albüm (25-1)

    Bant Mag. ekibinin 2016’da yayınlanmış albümler arasından seçtiği “En İyi 50 Albüm” listesi huzurlarınızda!

  17. 2016: Yerli sahneden en iyi 30 albüm

    Müzikal açıdan epey bereketli geçen yıldan geriye kalanlar...

  18. 2016: En iyi 50 film

    Bant Mag. ekibinin 2016’da yayınlanmış filmler arasından seçtiği “En İyi 50 Film” listesi huzurlarınızda!

  19. 2016: Belgeseller, animasyonlar ve Türkiye sineması

    2016 yılında izlediğimiz en iyi belgeseller, en iyi animasyonlar ve en iyi yerli yapımlar...

  20. Alışılmadık bir yıldız: Adam Driver

    Bugünlerde hem Jim Jarmusch imzalı Paterson’da hem de Martin Scorsese’nin tutku projesi Silence’da izleme şansı bulacağımız, kendini hiçbir türle kısıtlamak istemediğini söyleyen aktörün filmografisine daha yakından bakıyoruz.

  21. Taviani’lerden Arquette’lere: Beyaz perdenin başarılı kardeşleri

    Şubat itibariyle vizyona giren Manchester by the Sea’deki performansıyla adından söz ettiren Casey Affleck ve abisi Ben Affleck’ten ilhamla, beyaz perdenin başarılı kardeşlerini masaya yatırıyoruz.

  22. Denize sırtını vermiş bize bakan iki çift göz: Swiss Army Man ve Moonlight

    Şubat ayında peş peşe haftalarda gösterime giren Swiss Army Man ve Moonlight, merkeze aldığı karakterlerin cinsel yönelimleri ile dertlerini ya da kabullerini incelikli bir dille ele alıyor.

  23. Westworld: Hiçbir “askiliğin” çıkmayacağı yer

    HBO diyarı Westworld'deki glitch'ler (kısa süreli teknik arızalar), bize içinde yaşadığımız dünyanın arızalarına dair bir şeyler söylüyor olabilir...

  24. 2016: Erkek şiddetinin grafiği

    bianet 2008 yılından beri Türkiye’de erkek şiddetinin çetelesini tutarak bu konudaki yegâne verileri üretiyor. Türkiye’de erkek şiddetinin kapkaranlık 2016 grafiğini paylaşırken Çiçek Tahaoğlu’na da birkaç soru yönelttik.

  25. Sanatsal deneyler yapan bir laboratuvar: TOZ Artist Run Space

    “Toz’u kurarken hayalimiz organik, hiyerarşik olmayan ve açık bir yapı oluşturmaktı.”

  26. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler