Bugünlerde hem Jim Jarmusch imzalı Paterson’da hem de Martin Scorsese’nin tutku projesi Silence’da izleme şansı bulacağımız, kendini hiçbir türle kısıtlamak istemediğini söyleyen aktörün filmografisine daha yakından bakıyoruz.
Oyunculuk kariyerine altı sezonluk bir HBO dizisi, Coen Kardeşler, Steven Spielberg, Clint Eastwood gibi yönetmenlerle iş birlikleri, yeni Star Wars filmi ve oldukça ilginç bağımsız yapımlar sığdırmayı başaran 34 yaşındaki Adam Driver’ı bu ay, hem Jim Jarmusch imzalı Paterson’da hem de Martin Scorsese’nin tutku projesi Silence’da izleme şansı bulacağız. Kendini hiçbir türle kısıtlamak istemediğini söyleyen aktörün filmografisine daha yakından bakıyoruz.
Deniz Kuvvetleri’nden HBO’ya
Ordudan ayrılıp Juillard’da oyunculuk okuyan Driver, ilk çıkışını Clint Eastwood’un yönettiği J. Edgar’da küçük bir rolle yapsa da oyuncuyu tüm dünyaya tanıtan işi HBO dizisi Girls oluyor. Dizinin yaratıcısı Lena Dunham’ın tanıştıktan sonra Driver’a uyarladığı, yarı zamanlı marangoz, yarı zamanlı oyuncu, giyinmeyi pek de sevmeyen, eski alkolik Adam Sackler karakteri, kısa süre içinde tüm Girls izleyicilerinin en sevdiği karakter haline geliyor ve oyuncuya üç Emmy adaylığı getiriyor. Driver’ın Lena Dunham’la aynı zamanlarda (henüz Girls yayınlanmaya başlamadan önce) Noah Baumbach’ın da dikkatini çektiğini söylemekte fayda var. Baumbach, düşük bir bütçeyle Brooklyn’de çektiği Frances Ha filminde, oyuncunun performansını taze, beklenmedik ve etkileyici olarak nitelendiriyor.
Driver’ın kariyeri, Steven Spielberg’ün yönettiği Lincoln’deki Samuel Beckwith rolüyle ve bir country müzisyenini canlandırıp şarkı söylediği Coen Kardeşler filmi Inside Llewyn Davis’le hızlı bir yükselişe geçiyor. Mia Wasikowska’yla başrolü paylaştığı Tracks ve Zoe Kazan’la Daniel Radcliffe’e eşlik ettiği romantik komedi What If’i, yeni doğan bebeklerini yetiştirmeye çalışırken akıl sağlığını yitiren genç bir çifti anlatan psikolojik gerilim Hungry Hearts’la takip ediyor. Oyuncunun Saverio Costanza’yla ikinci iş birliği olan film, başrol oyuncuları Driver ve Alba Rohrwacher’a Venedik Film Festivali’nde En İyi Kadın ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini getiriyor. Oyuncu 2014 yılını, dolandırıcı bir hipster’ı canlandırdığı While We’re Young ve babalarının ölümü sonrası bir haftalığına aynı çatı altında kalmak zorunda olan bir aileyi anlatan komedi This is Where I Leave You ile kapatıyor.
Galaksiler arası ün
Bağımsız sinemadaki yerini sağlamlaştıran Driver, 2015 yılında herkesi şaşırtıyor ve Star Wars: The Force Awakens’da Kylo Ren rolüyle karşımıza çıkıyor. Bağımsız sinemadan dev bir blockbuster’a geçmesiyle ilgili yöneltilen eleştirilere aldırmayan oyuncu, kendini hiçbir türle kısıtlamak istemediğini, zaten Star Wars’un da bağımsız bir proje olarak başladığını söylüyor. Dedesi Darth Vader’a özendiği için sürekli maskeyle gezen Kylo Ren karakteri sayesinde de ekranda kendisini izleyemeyen Driver, oynadığı bir filmi ilk kez izleyebilmiş oluyor.
Oynayacağı filmi belirleyen en önemli kriterinin beraber çalışacağı yönetmen olduğunu hep söyleyen Driver, 2016 yılını auteur yılı ilan etmiş olacak ki Jeff Nichols, Jim Jarmusch ve Martin Scorsese’yle art arda çalışıyor. Gizemli bilim-kurgu filmi Midnight Special’dan sonra yönetmen Nichols, zamanımızın en önemli aktörünün Driver olduğunu söylüyor. Paterson ise devamını görmek istediğimiz, başarılı bir Jarmusch ve Driver iş birliği ortaya çıkarıyor ve otobüs şoförü ve şair Paterson karakteri, Driver’ın şimdiye kadarki kariyerinin en iyi performanslarından oluyor. Scorsese’nin yıllardır üzerine çalıştığı projesi Silence’da 18. yüzyılda yaşayan bir rahibi canlandıran oyuncu, rolü için yirmi kilo veriyor ve açlığın performansını olumlu yönde etkilediğini söylüyor.
Hem fiziksel olarak hem de tercih ettiği rollerle karşımıza çıkmış hiçbir yıldıza benzemeyen Driver’ı Şubat ayında vizyona girecek iki filminin yanı sıra, son sezonuna girecek olan Girls’de izleyeceğiz. Oyuncunun gelecekteki heyecan verici iş birlikleri arasında Steven Soderbergh, Terry Gilliam, Sylvester Stallone ve Leos Carax gibi isimler var.
