Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.


Image

İhtişamlı ve ferah bir duruş: S a r a S a r a
Yazı: Nazlı Dönmez – İllüstrasyon: Alpay Aksaray

Amor Fati albümüyle dikkatimizi çeken Fransız müzisyen S a r a  S a r a, bu ayın en keyifli keşiflerinden. 11 Kasım’da Björk’e ait olan One Little Indian plak şirketi üzerinden yayınlanan albüm, yoğun bas ve elektronik vuruşlarla dinleyicisini hipnotik bir serüvene sürüklüyor. “Fire” ve “Sun” gibi parçalarda özellikle öne çıkan Afrika enstrümanları ve çok katmanlı vokaller, trip hop ve tekno esintileriyle, karanlık, deneysel bir dans müziğine yakınlaşan albümün sahibi S a r a S a r a’nın Vanessa Paradis’den Nick Cave’e, farklı türlerde ustalaşmış isimlerden ilham aldığını göz önünde bulundurduğunuzda, bu duruma pek de şaşırmıyorsunuz.  

Geçtiğimiz günlerde Matthew Herbert’ın “Follow the White Rabbit” ismiyle yeniden yorumladığı “Supernova” miksi, müzisyenin eklektik tarzına bir güzelleme işlevi gördüğü gibi, gelecek işlerini daha da sabırsızlıkla beklememizi sağlıyor. Tıpkı Björk gibi büyüleyici bir ses ve taptaze bir vizyonla öne çıkan S a r a S a r a, aynı zamanda iddialı ve ihtişamlı olmasına rağmen ferah bir duruşa sahip. Takipte kalın!


Image

Şairane kaygı ve ritmik bulmacalar: Total Victory
Yazı: Utr – İllüstrasyon: Sami Berk Tokaç

Bazı müzik janrları ya ortaya çıktıkları dönemlerde ya da belli dönemlerde kendilerini daha çok gösterirler. Zaman içinde internet, bize o dönemlerin parlaklıklarını gösterebilecek seviyeye geldi. Sürekli müzik tarzı halinde sevk edilen dinlenceler daha da iç içe geçerek türevlenmekte ve hem eski tatları hem eskinin izinden devam ederek önümüze çıkacak yeni mutfak ürünlerini sunmakta. Ancak insanlar, bazı üreticilerin tarzlarını belli bir kategoriye koymakta cidden zorlanıyorlar. Total Victory grubu bahsedilen “etiket karışıklığı” ve “dönemsel parlaklık” gruplarından biri olabilir. İlk başta The Fall veya The Ex’i anımsatabilir. Daha da atmosferik ayinlerinin içine girdikçe kendi kültürlerini oluşturmuş beş kafadarla karşılaşabilirsiniz.

Sözlerdeki şairane kaygı, gitarlar ve davulun ritmik bulmacası grubun temel öğelerinden âdeta. Kendi içinde bulundukları topluma ve sesini duyan insanlara anlatmak istedikleri bir şeyler var. Sözleri anlayabilmek için dil bilmeye gerek olmayabilir! 2007’de sendikasını kuran grubun çıkış yeri İngiltere ve şu anda yayında tuttuğu üç albümü var. İki ay önce toplama niteliğinde olan vs. Big Electric albümünü yayınladı. Albümdeki “Atherton Derby” unutulmuş olabilecek bazı şeyleri hatırlatıp üzülmenize sebep olabilir. “House of Lords” cehennemlerini tasvir ederken, “Arnhem” mitolojik hikâyelerinden bir derleme görevi görebilir. Grubu detaylı keşfetmek için müritlerinden biri olmalısınız.


Image

Nostaljik ve ölçülü: Sunday Morning
Yazı: Kaan Ertaş – İllüstrasyon: Enes Diriğ

Kökenleri 1998’e dayanan İtalyan grup Sunday Morning, 20 yıla yaklaşan geçmişinde çok görüp geçirdi: Grup üyeleri çokça değişti, uzun turnelere çıkıldı, hatta grup süresiz olarak dağıldı ve birkaç İtalyan yapımı filme müzik oldu. 2006’da Midfinger Records etiketli Take These Flowers To Your Sister ve 2015’te kendi kaydedip yayınladıkları Instant Lovers’ın ardından şimdiyse üçüncü albümüyle karşımızda: Let It Burn.

İtalya merkezli Bronson Recordings etiketiyle çıkan albüm, her birimizin sahip olabileceği masumane dertleri müzikal bir nostaljiyle gözler önüne seriyor. Luca Galassi ve Andrea Cola’nın duyguya göre şekillenen, bazen hafif overdrive bazen de ağır fuzz efektli elektrik gitarı şarkılara gövdesini verirken, bazı parçalarda yer bulan keman ve piyano eşliği şarkılara nihai kişiliğini kazandırıyor. Albümün açılış parçası “Carry Me Home”da Amerikan gerçekliğinin esintisi en belirginken; “Loneliest Boy On Earth”, bir gencin bastırılmış sıkıntılarını tasvir ediyor“Ask the Magician”ın açılışı Pink Floyd’u; “Should I” parçasınınki de Bon Jovi’yi andırıyor; bizi sanki kendi nostaljilerimize sürüklüyor. “I See the Sun (But It Doesn’t Shine for Me)” ise albümün en melankolik ama müzikal olarak en keyifli parçası olmaya aday.


Image

Bugünden daha karanlık: Ak’Chamel
Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Türksen Kızıl

Bir dönem Chairs ismiyle üretimlerini paylaşan Houston çıkışlı üçlü Ak’Chamel, ne kadar dinlerseniz dinleyin üzerindeki gizemden en ufak bir şey yitirmeyen bir müzikal anlayışa sahip. Büyülerden, şamanik geleneklerden ve karanlıktan fazlasıyla ilham alan Ak’Chamel, bu unsurları birer tema olarak kullanmaktan ziyade müziğinin ana hatları olarak belirlemiş. Öyle ki parçaları dinlerken kullanılan enstrümanlar ya da seslerin bireysel karakterinden ziyade, bütünün gücünden etkileniyorsunuz.

Şimdiye dek çeşitli formatlarda albüm ve EP’ler yayınlayan üçlü; maskeleri, şarkı isimleri ve sahne şovlarıyla konsept üzerine bir kurulu bir grup gibi gözükse de müziğe yaklaşım biçimiyle bu tür bir tanımdan çok daha fazlasını hak ediyor. Dünyanın dört bir yanından arızalı ve sıra dışı üretimler konusunda en önemli otoritelerden biri olan Alan Bishop’ın övgüsü ve desteğini de ardına alan Ak’Chamel’in 2016 sonlarında yayınladığı albümü Transmissions From Boshqa, bugünden daha karanlık ve tüyleri diken diken eden hayalî bir zaman ve yerden sesleniyor.

  1. Küçük odalara sığan büyük evrenler: Hey Jüpiter

    Çok da tarafsız olamayacağımız bir müjdeyle karşınızdayız: Bant Mag. veteranı, illüstrasyon editörümüz Sadi Güran’ın ikinci solo sergisi Hey Jüpiter 25 Şubat’ta Bant Mag Havuz’da açılıyor...

  2. Biz kimiz? Neden buradayız?: Seamus Conley

    “Mümkün olduğunca otomatik pilotta kalmaya ve yeni resimler yaparken özgür çağrışımlara alan tanımaya özen gösteriyorum.”

  3. Çerçöpten tuvale, resimden yerleştirmeye doğru: Serpilen

    Leyla Gediz’le, 9 Şubat’ta The Pill’de açılan son solo sergisi “Serpilen” üzerine kısa bir sohbet...

  4. A’dan Z’ye: George Michael

    2016’nın son günlerinde aramızdan ayrılan “gerçek diva” için A’dan Z’ye sayıyor, George Michael’ın şarkıları, hayatı ve bıraktığı izlere dair bazı detayları hatırlıyoruz.

  5. Aklımdakiler: Ceyl’an Ertem

    Kendi dünyasını donatan büyülü bir emek olarak hayatlarımıza giren "Yine de Amin" heyecanını divalar, dostlar ve farklı konuklarla paylaştık, akıllarındaki soruları öğrenip Ceyl’an Ertem’den yanıtlarını aldık.

  6. Milyonlarca halet-i ruhiyenin özeti: Yeni Gevende albümü “Kırınardı”

    Gevende üyeleri Ahmet Kenan Bilgiç ve Serkan Emre Çiftçi’yle, Kırınardı üzerine...

  7. Şarkı şarkı: Lara Di Lara ve “Hazineler İçindesin”

    Yerli sahnenin en dikkat çeken şarkı yazarlarından Dilara Sakpınar’ı 123 grubuyla uzun yıllardır takip ediyoruz. 2015’ten bu yana solo üretimler yaptığı kimliği Lara Di Lara'yla dinlediğimiz Sakpınar, bir süredir üzerinde çalıştığı ve naif sesine eşlik eden harika melodilerle ortaya çıkardığı tam 16 parçayı ikinci stüdyo albümü Hazineler İçindesin’de topladı. Albümdeki parçaların hikâyelerini, Lara Di Lara bir bir anlatırken Ferit Güleç de resimliyor.

  8. Aklımdakiler: Bubituzak

    Nevi şahsına münhasır seslerle dolu bir albümle, adeta bir kutlama havasında ikinci uzunçalar Boyutlar ile geri dönen Bubituzak’tan Ali Güçlü Şimşek’e eşi, dostu aklında ne varsa sordu.

  9. XX: 10 maddede BaBa ZuLa’nın 20. yıl albümü

    BaBa ZuLa’nın 20 yıllık ilham verici müzikal serüvenine alternatif bir tarih anlatısı getiren derleme albüm XX’i 10 maddede özetlemek gerekirse...

  10. Sessiz gün doğumunda bomboş bir sahil kasabası: Palmiyeler’den “II (Venus)”

    Bir süredir yeni parçaları üzerinde çalışan Palmiyeler, ilk uzunçalarları II (Venus)’u Tantana Records etiketiyle yayınladı.

  11. Elektro saz, Almanya ve ilham kaynakları üzerine: Elektro Hafız ve Derya Yıldırım

    Almanya’da yerleşik iki müzisyen, müzikal yaklaşımlarının yapıtaşlarını konuşuyor.

  12. Sónar İstanbul ziyareti öncesinde: Prins Thomas

    Space disco akımının önde gelen isimlerinden Prins Thomas, mart sonunda Zorlu PSM’de gerçekleşecek konseri öncesinde sorularımızı yanıtladı.

  13. Sónar + D: AUDIOVISUAL programında bizi neler bekliyor?

    Küratörlüğünü Lalin Akalan’ın üstlendiği AUDIOVISUAL, müzik, sinema, iletişim ve görsel sanatlarda aktif olan birçok sanatçının son dönem projelerinin görücüye çıkacağı programıyla Sónar İstanbul katılımcılarına benzersiz bir deneyim yaşatacak.

  14. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  15. 2016: En iyi 50 yabancı albüm (50-26)

    Bant Mag. ekibinin 2016’da yayınlanmış albümler arasından seçtiği “En İyi 50 Albüm” listesi huzurlarınızda!

  16. 2016: En iyi 50 yabancı albüm (25-1)

    Bant Mag. ekibinin 2016’da yayınlanmış albümler arasından seçtiği “En İyi 50 Albüm” listesi huzurlarınızda!

  17. 2016: Yerli sahneden en iyi 30 albüm

    Müzikal açıdan epey bereketli geçen yıldan geriye kalanlar...

  18. 2016: En iyi 50 film

    Bant Mag. ekibinin 2016’da yayınlanmış filmler arasından seçtiği “En İyi 50 Film” listesi huzurlarınızda!

  19. 2016: Belgeseller, animasyonlar ve Türkiye sineması

    2016 yılında izlediğimiz en iyi belgeseller, en iyi animasyonlar ve en iyi yerli yapımlar...

  20. Alışılmadık bir yıldız: Adam Driver

    Bugünlerde hem Jim Jarmusch imzalı Paterson’da hem de Martin Scorsese’nin tutku projesi Silence’da izleme şansı bulacağımız, kendini hiçbir türle kısıtlamak istemediğini söyleyen aktörün filmografisine daha yakından bakıyoruz.

  21. Taviani’lerden Arquette’lere: Beyaz perdenin başarılı kardeşleri

    Şubat itibariyle vizyona giren Manchester by the Sea’deki performansıyla adından söz ettiren Casey Affleck ve abisi Ben Affleck’ten ilhamla, beyaz perdenin başarılı kardeşlerini masaya yatırıyoruz.

  22. Denize sırtını vermiş bize bakan iki çift göz: Swiss Army Man ve Moonlight

    Şubat ayında peş peşe haftalarda gösterime giren Swiss Army Man ve Moonlight, merkeze aldığı karakterlerin cinsel yönelimleri ile dertlerini ya da kabullerini incelikli bir dille ele alıyor.

  23. Westworld: Hiçbir “askiliğin” çıkmayacağı yer

    HBO diyarı Westworld'deki glitch'ler (kısa süreli teknik arızalar), bize içinde yaşadığımız dünyanın arızalarına dair bir şeyler söylüyor olabilir...

  24. 2016: Erkek şiddetinin grafiği

    bianet 2008 yılından beri Türkiye’de erkek şiddetinin çetelesini tutarak bu konudaki yegâne verileri üretiyor. Türkiye’de erkek şiddetinin kapkaranlık 2016 grafiğini paylaşırken Çiçek Tahaoğlu’na da birkaç soru yönelttik.

  25. Sanatsal deneyler yapan bir laboratuvar: TOZ Artist Run Space

    “Toz’u kurarken hayalimiz organik, hiyerarşik olmayan ve açık bir yapı oluşturmaktı.”

  26. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler