DANS ETMEDEN DURAMAYACAĞINIZ YEPYENİ FESTİVAL HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER 


Red Bull Music Academy Radio Festival, 15 yıldır dünyanın çeşitli şehirlerinde düzenlediği festivallerine bu ay İstanbul’u da ekliyor! İstanbul Modern’de 7 Aralık Cumartesi gerçekleşecek festivalde Twin Shadow, The Field ve Wild Beasts gibi isimler yer alıyor.

Festivale gittiğinde izleyeceği performanslardan önce biraz fikir sahibi olmayı sevenlerdenseniz bir hayli işinize yarayabilecek, kısa bir Red Bull Music Academy Radio Festival rehberi hazırladık. Festivalde iki sahnede gerçekleşecek performanslardan kaçırmamanız gerekenleri ve Red Bull Music Academy Radio Festival’a gitmek için 10 sebebi sıraladık!

FESTİVALİN ÖNE ÇIKAN KONSERLERİ



Wild Beasts
İstanbul’u daha önce de ziyaret etmiş olan Wild Beasts, bugüne kadar yayınladığı üç albümle kendine hatırı sayılır bir hayran kitlesi oluşturdu. Çok sesli vokal melodilerini üst üste inşa ederek eşlik etmesi keyifli bir müzik yapıyor Wild Beasts. İngiliz grubun özellikle son iki albümü Two Dancers ve Smother dönüp dönüp dinlenesi şarkılardan oluşuyor.
 

Twin Shadow
Günümüz synthpopunun en başarılı isimlerinden biri olan Twin Shadow, Red Bull Music Academy Radio Festival’ın en danslı performanslarından birine imza atacak. Bugüne kadar Coachella’dan Primavera’ya kadar onlarca harika festivalde sahne alan Twin Shadow, ayrıca Daft Punk, Lady Gaga ve Oh Land gibi isimlere yaptığı remikslerle de tanınıyor.

The Field
İsveçli elektronik müzik prodüktörü Axel Willner’ın solo projesi olan The Field, duymaya alışkın olduğumuz sesleri kullanarak kendine has akıcılıkta bir minimal tekno yaratıyor. 2005’ten bu yana yayınladığı 4 uzunçalar ve sayısız EP ve single’da kendi estetiğinden çok fazla ödün vermeden yenilikler yapmaya devam eden Axel Willner’a sahnede bir davul ve bas ikilisi eşlik ediyor.

Totally Enormous Extinct Dinosaurs (DJ Set)
Eğer vintage synth tonlarını ve dans etmeyi seviyorsanız, 7 Aralık’tan önce birkaç gün kendinizi yormamanızı tavsiye edebiliriz. Totally Enormous Extinct Dinosaurs, DJ Set’iyle sonraki birkaç günü dinlenerek geçirmenize sebep olacak gibi gözüküyor!

Farfara
İstanbullu grup Farfara, önümüzdeki günlerde Garden isimli albümünü yayınlamaya hazırlanıyor. Shoegaze ve günümüzün biraz kirli pop anlayışını bir araya getiren Farfara, yoldaki albümden ilk single olan The Call’u geçtiğimiz haftalarda yayınladı.

Kaan Düzarat + Ahu
Bugüne kadar birbirinden farklı projeyle karşımıza çıkan Kaan Düzarat’ın Red Bull Music Academy Radio Festival’da özel bir konuğu olacak. Kendi ismiyle yayınladığı şarkılarının yanısıra, Flying Lotus’la birlikte hayata geçirdiği Dolly adlı projesiyle tanınan Ahu, festivalin en ilgi çekici konserlerinden birinde Kaan Düzarat’la birlikte sahnede olacak.

RED BULL MUSIC ACADEMY RADIO FESTIVAL’A GİTMEK İÇİN 10 SEBEP


İstanbul Modern’deki ilk müzik festivalini deneyimlemek
İstanbul’da festivaller hep aynı ve uzak yerlerde yapılıyor. İstanbul Modern, bir müzik festivali için ilginç bir ambiyans sunacağı gibi merkezi oluşuyla da çok doğru bir seçim gibi duruyor.

İstanbul’da buna az rastlanır: Kış festivali!
Müzik festivali sadece güneşle kumsalla güzel olan bir şey değildir!

Yerli sahneden isimleri farklı ortamda dinlemek
Farfara’yı, Kaan Düzarat’ı ve Ahu’yu çeşitli sahnelerde, mekânlarda izlemiş olsanız da bu isimleri bir de festival sahnesinde izlemek çok daha ilginç bir deneyim olacaktır.

Önceki Red Bull Music Academy Radio Festival’lar hakkında bilginiz var mı?
Geçtiğimiz yıllarda dünyanın farklı uçlarında gerçekleşen Red Bull Music Academy Radio Festival’lardan videoları izleyerek festivalin nasıl bir eğlence vaat ettiğini görebilirsiniz!

Wild Beasts söyleşisi
Festivalde performanslar başlamadan önce katılabileceğiniz harika bir etkinlik var. Stylus dergisinin kurucusu ve Red Bull Music Academy’nin online müzik dergisinin genel yayın yönetmeni Todd L. Burns, Wild Beasts’le İstanbul Modern’in sinema salonunda bir söyleşi yapacak! Söyleşiye katılmak için bu link‘teki formu doldurmanız yeterli.

Twin Shadow’un UNDR THE CVRS projesi
Gittiğiniz festivallerde her grubu bilmiyor olabilirsiniz ama bazı performanslarda çok iyi bildiğiniz şarkılar farklı yorumlarıyla karşınıza çıkabilir. Twin Shadow’un da uzun süredir devam eden UNDR THE CVRS adlı projesi, müzisyenin harika cover’larından oluşuyor. Her ay bir cover paylaşan Twin Shadow, şimdiye dek Lou Reed, U2,  Tori Amos gibi isimlerden şarkılara yer verdi. Konserde bir anda Lou Reed’in “Perfect Day” şarkısını söylerken bulabilirsiniz kendinizi!

Grupların merch’lerini alabilmek!
İstanbul maalesef sevdiğiniz tüm albümleri CD ya da plak formatında bulabildiğiniz şehirlerden biri değil. Festivaldeki grupların yanlarında getirdikleri CD, plak, tişört gibi ürünler, arşivcilerin kaçırmaması gereken şeyler!

Bol danslı bir cumartesi günü!
Festival listesinde yer alan hiçbir performansın danssız geçmeyeceğinin garantisini verebiliriz. Akşamüstünden dans etmeye başladığınız bir cumartesi gününe hazır mısınız?

The Field’ın harika canlı performansı
The Field, festivalin en sıradışı performanslarından birine imza atacak, bundan şüphe yok. Genelde loop mantığıyla çalan canlı enstrümanlar ve Axel Willner’ın harika elektronikleri bir araya geldiğinde ortaya bir dans makinesi çıkıyor!

DFA Records belgeselini izlemek!
Bir seri hâlinde yayınlanan ve DFA Records’un hikâyesini anlatan Too Old To Be New, Too New To Be Classic filmi festivalde gösterilecek. LCD Soundsystem, Holy Ghost!, Sinkane ve YACHT gibi isimlerin yer aldığı film, günümüzün en başarılı bağımsız plak şirketlerinden birini detaylı şekilde inceliyor.

FESTİVAL PROGRAMI İSE ŞÖYLE: 


Ana Sahne
16:30 – 17:30 FARFARA
18:00 – 19:00 THE FIELD
19:30 – 20:30 TWIN SHADOW
21:00 – 22:00 WILD BEASTS
22:30 – 00:00 TOTALLY ENORMOUS EXTINCT DINOSAURS

İkinci Sahne (İstanbul Modern Restaurant)
18:00 – 18:45 ALİ GÜLTEKİN
18:45 – 19:45 KAAN DÜZARAT
19:45 – 21:15 PILOOSKI
21:45 – 22:45 MOTOR CITY DRUM ENSEMBLE
22:45 – 00:15 BRANKO (BURAKA SOM SISTEMA)

Festival hakkında ayrıntılı bilgi için buradan

  1. Beş yıl önce on yıl önce

    1 Aralık 1913100 yıl önce bugün Belkıs Şevket tek motorlu üstü açık uçağa binen ilk kadın oldu ve İstanbul üzerinde uçarken aşağı attığı kartlarla Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Derneği (Kadın Haklarını Savunma Derneği) adına bildiri dağıttı. 2 Aralık 194370 yıl önce bugün, Varlık Vergisi’ni ödemedikleri için 1943 başından itibaren Aşkale ve Sivrihisar’daki çalışma kamplarına gönderilen ve yüzde 87’si gayri Müslim olan mükelleflerin serbest bırakılmasına karar verildi. 3 Aralık 197340 yıl önce bugün Pioneer 10 aracı Jüpiter’in ilk yakın çekim fotoğraflarını gönderdi.;(http://planetimages.blogspot.com) 6 Aralık 20085 yıl önce bugün 15 yaşındaki Alexandros Grigoropoulos’un iki polis tarafından öldürülmesiyle 2008 Yunan isyanı başladı. (libcom.org)

  2. Big Brotherın bizi izlediği doğruysa: Simon Menner

    Top Secret isimli kitabında Stasi arşivinden akıl almaz karelerle Doğu Almanya hükümetinin gözetleme operasyonuna bir iç bakış sergileyen sanatçı Simon Menner ile sohbet ettik. Alman fotoğrafçı Simon Menner, gözetleme konusunda oldukça meraklı. Küratörlük görevini üstlendiği son kitabı Top Secret: Images from the Stasi Archives, Doğu Almanya hükümetinin şaşırtıcı büyüklükteki gözetleme operasyonunu konu ediniyor. Arşivdeki milyonlarca belgenin arasından seçilmiş fotoğraflardan oluşan kitapta insanların nasıl takip edileceğinden dövüş tekniklerine, sahte bıyık takma önerilerinden daire aramalarına kadar her şey mevcut. Fakat görüntülerin yakın tarihten gelmesine rağmen, Top Secret bir anda hem tanıdık, hem de oldukça yabancı bir dünyayı yansıtıyor; bugüne de şüphesiz ilginç bir ışık tutuyor. Gözetim ve

  3. Ethem Onur Bilgiç ve Tatlı Kabuslar

    Bant Mag. illüstratörlerinden Ethem Onur Bilgiç, 3 Aralık salı günü Tatlı Kâbuslar adlı ilk kişisel sergisini Milk Gallery’de açtı. Sergiden önce bir başka çizer Sedat Girgin, hem sergi hem de Ethem’in estetik algısı üzerine merak ettiklerini sordu. Sedat Girgin: 3 Aralık’ta ilk kişisel sergini Milk Gallery’de açıyorsun. Nedir bu serginin adı? Ethem Onur Bilgiç: Serginin adı Tatlı Kâbuslar. Sedat Girgin: İşlerin küçük bir kısmını önceden gören şanslı insanlardan biri olarak yazıyorum, işlerin bir seri olduğunu söylemiştin. Nedir bu seri? Neyi anlatıyorsun? Anlatırım demiştin. Kısmet burayaymış. Ethem Onur Bilgiç: Ufaktan bahsettiğim gibi, rüyalarımda gördüğüm ve ufak ufak not aldığım biraz saçma biraz garip biraz da ürkütücü öyküler

  4. Homofobinin yasalaştığı topraklarda büyüyen çocuklar: Children 404

    Rusya’da susmayı reddeden genç LGBT bireylerin hikâyesini anlatan Children 404 belgeseli uluslararası platformda destekçilerini arıyor. 2013 yazı Gezi Parkı olayları neticesinde Türkiye tarihinde gördüğü en coşkulu ve kalabalık LGBT onur yürüyüşünü yaşarken komşu Rusya’dan gelen ve ulusal homofobiyi meşrulaştıran anti-gey propaganda yasası kalbimize kara gölgeler düşürmüştü. Aradan aylar geçti ve her nasıl Türkiye’de Gezi Parkı direnişinin meyvelerini görüyorsak, Rusya’da da bu anti-gey propaganda yasasına karşı başlatılan direniş de meyvelerini vermeye başladı.  Rusya’da susmayı reddeden genç LGBT bireylerin hikâyesini anlatan Children 404 belgeselinin ekibi var olan yasal baskı nedeniyle anonim kalmak durumunda, ancak belgesel için yardım toplamaya çalışan Kanadalı proje ortağı

  5. Manzaralar: Koray Kantarcıoğlu

    Fezada süzülen dağlar, patlayan kozmos, atomlar, zerreler, pikseller ve sonsuzluk.

  6. "O çöpü biz düzgün hale getiririz": Don Kişot Evi

    Don Kişot işgal evinin hikâyesini ve bu hareketin temel pratiklerini hem ev hem de atölyesinin manzarasının buraya baktığı sanatçı Talat Doğanoğlu ile konuştuk.

  7. Demonation Festivali No:4

    Üretimlerini bağımsız şekillerde ve ticari kaygılardan muaf olarak sürdüren müzikleri bir araya getiren Demonation Festivali, dördüncü senesi itibariyle hem gelenekselleşmiş, hem de Bant Mag. olarak en favori organizasyonlarımızdan biri. 4-5 Ocak tarihlerinde Babylon’da gerçekleşecek festivalde sahne alacak isimleri daha yakından tanımak için onlara birkaç soru yönelttik.

  8. The Cribs’den nasihatler var

    The Cribs’in 6 Kasım’daki adrenalin yüklü Tokyo konserinin ardından, Louder Than War ekibinden Katie Clare ve The Cribs’in hem solisti hem basçısı olan Gary Jarman, grubun yıldönümü albümü, müzikal zevkleri, ve sakalları hakkında konuşmak üzere buluştu...

  9. 10 kaplan gücünde bir müzisyen: Emily Wells

    27 Kasım'da Babylon'da sahne alan Emily Wells, müzikseverlere eşine kolay rastalanmayan o dört dörtlük konser deneyimlerinden birini yaşattı. buralara kadar gelmişken, biz de röportaj yapma fırsatını kaçırmadık.

  10. Red Bull Music Academy Radio Festival rehberi

    Dans etmeden duramayacağınız yepyeni festival hakkında bilmeniz gerekenler

  11. Bir Berlin seyahatinden sahneler ve eski efsaneler

    Kadınlar için uluslararası bir network olarak işleyen female:pressure’ın düzenlediği, ses teknisyeninden organizatörüne, katkıda bulunan herkesin kadın olduğu Perspectives Festival için Berlin’e giden Yeşim Tabak’ın kaleminden izlenimler; buram buram Berlin, inşaat ve “kızlar” kokulu bir yazı…

  12. Dijital veri ve ederi: Streaming ve ötesi

    Müzik ekonomisi incelemelerinde bu ayki konumuz; günümüzün en yaygın müzik dinleme yöntemi “streaming”, yani bir şarkıyı bilgisayara indiremeden internet üzerinden dinleme.

  13. Müzik insanları “streaming” hakkında ne düşünüyor?

    Müzik ortamından farklı insanlara “streaming” alışkanlığı, pratiği, ekonomisi ve etiği hakkında ne düşündüklerini sorduk. Konu üzerine deneyimlerini bizle paylaşmalarını istedik.

  14. Bambaşka bir albüm deneyimi: Görsel albümler

    Müziğin görselle desteklenmesinin etiği daha yıllarca tartışılacak gibi duruyor. Bugüne kadar bu tartışmaya nokta koyan olmasa da karşımıza çıkmış en tatmin edici örnekleriyle görsel albümleri masaya yatırıyoruz.

  15. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yeni müziğe dair bu ayki mesaimiz, artısıyla eksisiyle, burada.

  16. Müziğe dair kısalar

    İnsanların, inandıkları şeyin tam tersini savunan şarkıları sevebilmesinin inanılmazlığı ve sanatta taklite yönelik kısa yazılar...

  17. Bu Ay Ne İzlesem

    Sinema salonlarında Başka Sinema’nın ön ayak olduğu bağımsız film canlanmasının etkisini sürdürdüğü aralık ayında, vizyonda görmek için gün saydığımız çok sayıda filme kavuşacağız.

  18. Türden Türe, Daldan Dala Konan Üç Yönetmen

    Her çektiği filmle, başka bir türe, epey farklı dünyalara yolculuk eden yönetmenlerden François Ozon ve Spike Lee’yi bu ay vizyonda ağırlıyoruz. Onlara, geçtiğimiz Filmekimi’nde The Look of Love’la karşımıza çıkan Michael Winterbottom da eklenince, daldan dala konan bu yönetmenlerin ne işler karıştığını didiklememek olmazdı…

  19. Hiç Kimsenin Favori Oyuncusu: Keanu Reeves

    Resmen Hollywood’un mundar ettiği bir simayı, hiç kimsenin her gece yatağa onu düşünerek girmediğine neredeyse emin gibi olduğumuz Keanu Reeves’in kulaklarını, bu ay bizde de gösterime giren yeni filmi 47 Ronin’e rağmen kimse çınlatmıyordur kesin, bari en azından biz çınlatalım dedik.

  20. Beyazperdenin Yalnız Karakterleri

    Geçtiğimiz ay gösterime giren All is Lost’ta azgın dalgalara karşı tek başına ayakta durmaya çalışan ve tüm bir filmi yalnız başına sırtlayan Robert Redford’u izleyince, beyazperdenin yapayalnız karakterleri etrafında şöyle bir gezinelim dedik.

  21. Çıfıt

    Görüyoruz-beğeniyoruz, dinliyoruz-ilgileniyoruz, yiyoruz-bayılıyoruz, okuyoruz-şaşırıyoruz, sonra da sizinle paylaşıyoruz.

  22. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] sorumlu yazı işleri müdürü J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın koordinatörü